Muhittin Böcek ile körfezin batısında bir gün: ‘90’lar Türkiye’sini özlüyorum’

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı, CHP’li aday Muhittin Böcek’le, merkezde başlayıp körfezin batı yakasına 200 kilometrelik turla devam eden yoğun bir gün geçirdik, yol üstü bir molada sohbet ettik.

Abone ol

ANTALYA - CHP'nin, 31 Mart yerel seçimleri için en son açıklanan büyükşehir adaylarından biri olan Muhittin Böcek, ilçe ilçe gezdiği 640 kilometre sahil bandında "Ben de Torosların evladıyım” diyor, mola verdiği her durakta ‘minibüsçü Muhittin’ videosuyla seçmene “içinizden biriyim” mesajı veriyor ve 132 proje vadediyor.

Başkan Böcek’in bir gününü izledik.

TÜRKİYE’NİN EN TARTIŞMALI ADAYLARINDAN BİRİ OLDU

Antalya seçmeni, kenti yönetmeye talip adayların uzun süre netleşmesini bekledi. 26 Ocak gecesi büyükşehir adaylığının açıklandığı CHP Parti Meclisi toplantısının ertesi günü Antalya Havalimanı’nda karşılanan Muhittin Böcek, kameralara, “Bu zamanlarda ihaneti de duaları da gördük. Yeni bir tarih yazmak için küskünlükleri, kırgınlıkları bir kenara bırakacağız” demişti.

Türkiye’de en çok konuşulan, en sert tartışmalara ve dedikodulara konu olan adaylardan biri olan Muhittin Böcek ismi, açıklandıktan sonra kısa süre içinde kabullenildi.

'BEN MUHİTTİN, KÖYLÜ ÇOCUĞU MUHİTTİN'

Yaklaşık iki aydır sahada olan Böcek, aday olmayı beklediği günlerin acısını çıkarırcasına Antalya’yı karış karış geziyor, 19 ilçeyi turluyor, sokakları, pazarları, parkları, iş yerlerini dolaşıyor. Herkesi, ellerini tutup dinliyor. Anlatılan sorunlara, “Birlikte çözeceğiz” diyor.

‘Manevi oğlum’ dediği milli güreşçi, Survivor şampiyonu İsmail Balaban ve ikizi Tuğran Balaban, her durakta kendisine eşlik ediyor.

Meydanlara kurulan kürsülere o çıkmadan önce dijital ekranlardan geçmişini anlatan bir video yayınlanıyor. O video, “Ben Muhittin, köylü çocuğu Muhittin. Tarlalarda traktör üstünde alın teri akıtan, minibüs şoförlüğünden ticarete uzanan, siyasette halkına hizmet eden bir insan olan Muhittin” diye başlıyor. Aslında Nazım Hikmet’e atfedilen ‘mavi gözlü dev’ tabirini Atatürk’ü kastederek kullanırken, ‘devrimlerinin izindeyim’ diyor.

‘ANAP’LI YILLARIN SİYASİ İKLİMİNİ ÖZLÜYORUM’

Meydanlarda en sık verdiği mesaj, “Kimseyi ötekileştirmeden, herkesin başkanı olacağım.” Bu birleştirici söylem, kitlelere hitap ediyor.

Siyasete ANAP’la başladığı 90’lı yılların siyasi iklimini özlediğinden bahsediyor. Antalya yönetiminin DYP’den seçilen Hasan Subaşı’da olduğu o dönemi anlatıyor, “O günlerde biz kimseyi ötekileştirmiyorduk. İktidardaydık ancak DYP’li belediyelerin sayısı fazlaydı. Onlara ormandan yer tahsisi yapılacak neresi varsa yapmaya çalıştık” diyor.

‘ÇAKMA HEMŞEHRİ’ BENZETMESİ ELEŞTİRİ ALDI

“Kimseyi ayrıştırmadık” diyor demesine ama bu sözler Cumhur İttifakı’nın Büyükşehir adayı AK Partili Hakan Tütüncü’ye gönderme yaptığı ‘çakma hemşehri’ söylemiyle tezatlık taşıyor. Korkuteli’de halka kürsüden, “Bu yörenin bir evladı olarak konuşuyorum. Söyleyeceğim asla yanlış anlaşılmasın. İnsanın memleketi, doğduğu değil doyduğu ve oturduğu yerdir. Herkes de aslen nereden geldiğini söyler. Ama bazen söylemeyen ‘çakma’ Korkutelililer de oluyor. Ben kimileri gibi ‘çakma’ değilim. Sizin gibi bu memleketin öz evladıyım” sözleri, ‘etnik ve coğrafi ayrıştırma’ içerdiği eleştirilerine konu oldu.

CHP'li aday Muhittin Böcek'in bir günlük programını takip ederken kısa bir söyleşi de yaptık.
KÖRFEZDE 200 KİLOMETRELİK BATI YAKASI TURU

"Herkesin başkanı" diyerek çıktığı yolculuğun bir gününü izlediğimiz Böcek’in günlük programı oldukça yoğun. Aynı gün şehir merkezinde bir basın toplantısına katılıp, sonra CHP İl Başkanı Nail Kamacı ile birlikte yaklaşık 200 kilometrelik batı yakası turuna çıktı. Kumluca’yı, Demre’yi, Kaş’ı ziyaret etti. İlçelerde önce CHP’nin ilçe adayları ve ilçe başkanlarıyla ardından tarım üreticileri ve Yörüklerle buluştu. Meydanlara kurulan kürsülerden halka seslendi, mitinglerin ardından iftarla biten günün sonunda şehir merkezine doğru yola çıktı. Orada da kendisini gecikmeli katılacağı bir tören bekliyordu.

Bu yoğun programı takip ederken, yol üstü bir benzin istasyonunda Muhittin Böcek’le kısa bir sohbet de gerçekleştirdik. Bir günlük gezi notlarına geçmeden önce bu sohbetin öne çıkan yanıtlarına bakalım.

KISA BİR SOHBET: KAPSAYICILIK MI ÇİZGİ İHLALİ Mİ?

Muhittin Böcek’e ilk soru, CHP logosunun dışına taşıp, hedef kitleyi genişleten siyasi yaklaşımıydı. Kimi zaman CHP çizgisinin dışına çıkmakla eleştirilen, kimi zamansa kapsayıcılık övgüleri alan yaklaşımının nedenini şöyle anlatıyor: “Biz girişinde Türkiye Cumhuriyeti yazan kapımızdan giren herkese, hangi siyasi görüşte olduklarına bakmaksızın, ötekileştirmeden hizmet ettik. Cumhuriyetimizin değerlerine, ezanımıza, bayrağımıza sahip çıkan ve Ata’mızın yolunda yürüyüp devrimlerine inanan herkesin, sadece CHP’lilerin değil AK Partililerin, ülkücülerin de oyuna talibiz, alacağız da. Yani biz Antalya’da ittifakı kurduk.”

Muhittin Böcek ve CHP'nin Demre Başkan Adayı Fahri Duran
‘ALTIN PORTAKAL 4 BAKANIN GİRİŞİMİYLE İPTAL OLDU’

Son yıllarda artan ‘siyasi kutuplaştırıcılığın’ son bulması gerektiğini söyleyen Böcek, “İlk dönemde karşılaştığım siyasi baskıları, kentte yaşanan afetleri, 108 gün yoğun bakımda kaldığım, ağabeyimi kaybettiğim Covid-19 salgınını bahane etmedim” diyor ve ekliyor: “Ama bir yer tahsisi yapılıyor, iptal ediyorlar. Sarısu alanını belediyeye alacağız diyoruz, CHP’li belediye diye onay çıkmıyor. Altın Portakal Film Festivali, 4 bakanın girişimleriyle iptal ediliyor. Geçmişte ulusal film yarışması kaldırılan, Venüs heykeli kadın sembolü olduğu için siyaha boyanan Altın Portakal’ı biz özüne döndürdük, festivali 10 bin kişiyle açtık. Ama bu yıl 60’ıncı Altın Portakal’ı seçim öncesine denk geldi diye siyasi bahanelerle yaptırmadılar. Her şeye rağmen 60’ıncı Altın Portakal’ı herkesin desteğiyle biz yapacağız.”

BAKAN ERSOY’A TEPKİ: ‘NEDEN UCUZ SİYASET?’

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile aralarında başlayan ve kürsüden kürsüye atışmalarla ‘kimin hizmeti?’ gerginliğine dönüşen tartışmayı sorunca, Ersoy’a sitem ediyor Böcek: “Bakanlıkla iş birliğiyle arıtma tesisi yapılmasını sağlıyoruz. Bir sefer ağzından Antalya Büyükşehir Belediyesi çıkmıyor. ‘CHP’li belediyeler arıtma yapmıyor, biz yapıyoruz’ diyor. Bu kadar ucuz siyaset neden yapılır? Kimse babasının malını bağışlamıyor. Burası Antalya. 27 yıl Kemer’deki atık su gelirimizi babalarının hayrına vermedik. Bunun ortak bir hizmet olduğunu kendisi de biliyor.”

O, MERKEZDEN ZİYADE KIRSALDA ÜNLÜ BİR PROFİL

Kentin kırsalında, şehir merkezine kıyasla daha yoğun ilgi görmesinin sebebini ise “Ben kendim de cam seralardan çıkmış, harman makinesi çalıştırmış, narenciye bahçesi olan birisiyim. Üreticiyle ayrımız gayrımız yok” diye açıklıyor Muhittin Böcek ve şöyle devam ediyor: “Seçim dönemlerinde siyasiler üreticiyi hatırlayabilirler. Ama ben belediye başkanı olduğumda mazot 6 liraydı, şimdi 46 lira olmuş. Üretici büyük bir ekonomik kriz içinde. Aslolan bu derde çare aramak.”

BAZEN ÖZEL ARACINDA, BAZEN SEÇİM OTOBÜSÜNDE

Bu kısa sohbetin ardından Muhittin Böcek ve ekibiyle Antalya’nın batı ilçelerine doğru çıktığımız yolculuğa devam ediyoruz. Böcek’in batı turuna seçim otobüsleri de eşlik ediyor. Bu otobüslerde CHP il ve ilçe örgütlerinden yöneticiler, üyeler ve bir medya ekibi de var. Böcek, yola bazen özel aracında, bazen de otobüste devam ediyor. Birlikte yola çıkıyoruz. Her halka sesleniş ve ziyarette yapılan çekimler, dijital mecralarda yayınlanıp, medyaya servis ediliyor.

‘PANDEMİDE BİLE EL ÖPTÜ, YOĞUN İLGİ BU YÜZDEN’

Böcek, kırsalda popüler bir kimlik. Şehirde düğün ve taziyelere çokça giden bir isim olarak biliniyor. İlçelerdeki tanınırlığı ise diğer büyükşehir adaylarına kıyasla daha yüksek. Yol boyu zaman zaman otobüsün önü fotoğraf çektirmek ya da derdini anlatmak isteyenlerce kesiliyor.

PR ekibi, “Başkanın halka yakın bir isim olması, bizim için büyük bir avantaj oldu. Pandemi döneminde bile gelen fotoğraf isteklerini geri çevirmiyordu, yaşlıların elini öpüyordu. Yoğun ilgi bu yüzden” diyor.

KİMİ İÇİN ‘BİZDEN BİR YÖRÜK’; KİMİ İÇİN ‘TEK SEÇENEK’

Demre durağında, meydana kurulan miting alanında 100. yıl için bestelenen ‘Parla’ marşı çalıyor. “Koca yürek, aslı Yörük / Antalya sevdası büyük / Onun yolu hep Atatürk / Haydi Antalya sandık başına” dizelerinden oluşan seçim şarkısı da beğenilmiş görünüyor.

Muhittin Böcek’i dinlemeye gelenlere neden orada olduklarını sorduğumuzda yanıtlar çeşitleniyor. “Çünkü bizim gibi”, “Seviyoruz başkanı”, “Çünkü daha iyi seçenek yok”, “Kızıyorum ama yine de CHP’ye oy veriyorum”, “Yörük Başkan halimizden anlar”, “İktidar canımıza okudu, kime oy verelim?” gibi yanıtlar alıyoruz.

‘EKMEK PAHALI, MAZOT PAHALI… HALİMİZ NE OLACAK?’

Dinleyiciler arasından beyaz yazmalı bir çiftçi kadın, Saliha İbik, elinde Türk bayraklarıyla, kürsüdeki Muhittin Böcek’e sesleniyor, “Ekmek pahalandı, mazot pahalandı… Halimiz ne olacak?” diye soruyor. Konuşmasını bitirip indikten sonra İbik’in yanına gidiyor Böcek, yaşlı kadının elini tutup anlattıklarını dinliyor.

YAZMA, POŞU VE KASKETLERLE DİNLEDİLER

Seçim konvoyu yine yola çıkıyor, korna sesleri arasında bir sonraki durak Kaş’a doğru ilerliyoruz. “Biz birlikte güçlüyüz” ve “Cumhuriyetle kalın” afişleri arasından geçerek, miting meydanına giriyoruz. Burada da Demre’dekine benzer bir kalabalık var, Böcek’in ziyaretine çevre köylerden ilgi yoğun.

Kitle, Böcek’i, ‘Şovmen değil gerçek başkan”, “Gördük altın çağı, muhtaç olduk simit çaya”, “Dik dur eğilme Yörükler seninle” dövizleriyle karşılıyor. Dinleyiciler arasında çocuklu kadınların yoğunluğu dikkat çekiyor. Kaş’ın köylerinden Muhittin Böcek’i görmek için merkeze gelenler, programı yazmaları, Yörük poşuları ve kasketleriyle izliyor. Led ekranlara Böcek’in projeleri yansıtılıyor.

‘AFİŞLERİMİ SÖKÜYORLAR, YÜREKLERDEN SÖKEMEZLER’

Yörük poşusu ve Antalyaspor atkısıyla konuşmasını yapmak için sahneye yürürken engelli bir bölge sakiniyle konuşan Böcek, kürsüye çıktığında önce çiftçiye hitap ediyor, “Konya’nın nüfusu Hollanda’dan büyüktür ama Hollanda dünyaya meydan okur. Çünkü tarım üretiminde güçlü. Bizim üreticimize reva görülene bakın. Ama bu devran böyle gitmez, tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmayacak” diyor.

“Haftalardır sokaklardan afişlerimi söküyorlar. Ama Antalyalıların bağrından söküp alamayacaklar” diye devam ediyor ve bolca alkış alıyor.

‘SİZ KAÇAK BİR ODA YAPSANIZ HEMEN TUTANAK TUTARIZ…’

Ardından Kaş’ın en büyük sorunu olan kaçaklara getiriyor konuyu. Sizler burada kaçak bir oda çıksanız hemen tutanak tutarız, mevzuata aykırı çünkü. Ama iktidar, deprem bölgesine gelişigüzel binalar dikti. Mimar yok, mühendis yok. Böyle iş olur mu?” diye soruyor.

Böcek, konuşmasını, “Tam 5 yıl önce 100 gün uğraşmıştık ve sonunda yüzümüz gülmüştü. Bana güvendiniz, teşekkür ederim, ben de size güveniyorum. Hizmet etmekten gurur duyarım her daim” diye noktalıyor.

Meydandan çıkarken selam verdiği, tokalaştığı, sohbet ettiği herkesten oy istiyor. Sohbet aralarında bolca selfie çekiliyor. Akşamki tören programıyla günü tamamlıyor Muhittin Böcek. Ayrılırken son mesajı, “Cumhuriyetçinin de Atatürkçü’nün de milliyetçinin de oyuna talibim” oluyor.