CHP'li Tezcan: Cumhurbaşkanlığı sembolik olmalı

Türkiye sistem değişikliğini konuşuyor. Anayasa ve rejimin niteliği ile Recep Tayyip Erdoğan tartışmanın merkezinde.

Abone ol

ANKARA- Anayasa değişikliği, 1 Kasım seçimleri sonrası oluşan 26’ncı dönem Meclis'inin en önemli başlıklarından biri. Yeni Meclis’in çalışmaya başlamasının hemen ardından dört partinin kurduğu masanın dağılması uzun sürmedi. Ardından 15 Temmuz darbe girişimi sonrası HDP’nin alınmadığı 3’lü masa kuruldu. Mini anayasa değişikliği için yapılan bu çalışmalar da kısa sürede rafa kalktı. Şimdi AK Parti ile MHP’nin uzlaştığı 2'li değişiklik gündemde.

Son bir yıldaki Anayasa çalışmalarının büyük kısmında yer alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, iki partinin uzlaşısını ve muhtemel Anayasa değişikliğini Duvar’a değerlendirdi:

'BAŞKANLIK DEĞİL DİKTATÖRLÜK'

-Başkanlık gibi masum ifadeler kullanmak doğru değil. Aranan bir diktatörlük rejimi. Yetkilerin tek elde toplandığı bir sistem arayışı. Partili Cumhurbaşkanlığı Türkiye’nin siyaset geleneği ile birleştiğinde yasama, yürütmeyi tek elde toplamayı planlayan bir sonuç doğurur. Şu an yaratmaya çalıştıkları da bu. Partili Cumhurbaşkanı Meclis’i de belirleyecek cumhurbaşkanı demektir. Hem yürütme hem de yasamanın tek elde toplanmasıdır.

'YARGIYI DA CUMHURBAŞKANI BELİRLEYECEK'

-Yansıyan bilgilere bakılırsa yüksek yargının yarısını Cumhurbaşkanı yarısını Meclis belirleyecek. Meclis’i partili Cumhurbaşkanı olarak belirleyip kontrol eden bir Cumhurbaşkanı, yüksek yargının yarısını bu kontrol ettiği Meclis’ten yarısını da kendisi atayarak belirleyecek. Yasama, yürütme, yargı bir ele verilecek. Hiçbir denetleme, denge olmayan bir sistem. Bunun adı diktatörlüktür.

'ÇÖZÜM PARLAMENTER SİSTEMİN GÜÇLENDİRİLMESİNDE'

-İstikrarsızlığın sebebi olan şeyler istikrarsızlığın çözümü gibi anlatılıyor. İstikrarsızlığın nedeni Cumhurbaşkanı’nın anayasal sınırlar içinde hareket etmemesi. Çözümü de Cumhurbaşkanının anayasal sınırlarına çekilmesidir.

'KARŞISINDA DURACAĞIZ'

-CHP olarak güçlendirilmiş parlamenter sistemden yanayız. Daha demokratik bir Türkiye, Meclis’i esas alan, Cumhurbaşkanı’nın sembolik olduğu, yargının bağımsız olduğu bir sistem. Hem Meclis’te 330’u bulmaması için hem de eğer geçerse halka bunun sakıncalarını anlatacağız.

Aldan'dan kriz ve kaos uyarısı

CHP’nin Anayasa çalışmaları içinde yer alan isimlerden biri de CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan. Türkiye’nin ciddi bir ekonomik kriz içinde bulunduğunun altını çizen Aldan şunları söyledi:

'DİNCİ IRKÇI BLOKLAŞMA TÜRKİYE’NİN MAHVI DEMEKTİR'

-Türkiye’nin ekonomik krizle karşı karşıya. Bugün Erdoğan çıkıp Başkanlık sistemini rafa kaldırıyorum dese dolar düşer. Böyle giderse ne başkanlığı ne başka bir şeyi konuşacağız. Türkiye bir kaosa gidiyor. Dinci-ırkçı bir bloklaşma Türkiye’nin mahvı demektir. Bu Başkanlık böyle bir amaç için ortaya konuluyorsa Türkiye’nin tamamı bundan zarar görür. Ama Başkanlığın gündeme geleceğini sanmıyorum.

'ERDOĞAN’IN İKBAL DÜZENLEMESİ'

-Erdoğan, bir tek şey istiyor, o da bu süreçte partisine sahip olmak. Şu an fiili olarak elinde ama bunu hukuki hale getirmek istiyor. Çünkü kimseye güvenmiyor. Hayatta tek güvendiği kendisi. Partisini Saray’dan yönetemeyeceğini gördüğü için bunu zorluyor. Bu Recep Tayyip Erdoğan’ın ikbali düzenlemesidir.

'BU YETKİNİN CHP’DE OLMASINI İSTERLER Mİ?'

-2019’da bu ülkede kimin Başbakan kimin Cumhurbaşkanı olacağını bilemezsiniz. Ben AKP tabanına şunu diyorum. Bu yetkinin bir CHP’li de olmasını isterler mi? CHP olarak bu sistemin darbeye, iç çatışmaya, kaosa gideceğini anlatmak için çalışacağız.