'Çiftlik Banklara bizi devlet itti'

80 bin kişinin para yatırdığı Çiftlik Bank mağdurları, açılışlara devlet erkanından katılımların olmasının ve medyada yer alan reklamların kendilerini yanılttığını söylüyor. Asgari ücretle geçinmeye çalıştıklarını, işsiz kaldıkları gün aç kalacaklarını belirten Ercan Karabıyık adlı mağdur, "Devlet bizi itiyor bu noktaya. Böyle bir ülkede ne yapılabilir, nasıl ayakta duracağız?" diyor.

Abone ol

DUVAR - Çiftlik Bank'ta dolandırılan paranın sanıldığı gibi 500 milyon lira değil, yaklaşık 1 milyar 300 milyon lira olduğu ortaya çıktı. Habertürk'te yer alan habere göre ise aylar öncesinden birçok savcılığa yapılan suç  duyuruları da ya takipsizlikle sonuçlandı ya da savcılıklar topu birbirine attı. Durum böyle olunca da toplanan paranın yaklaşık 600 milyon lirasıyla şirketin CEO'si Mehmet Aydın Uruguay'a kaçtı.

Açılışına valilerin, kaymakamların katıldığı Çiftlikbank'ın devletten destek aldığı da iddia edildi. Üstelik Çiftlik Bank benzeri 20 şirketin daha olduğu ve birçoğunun halen faaliyetlerini sürdürmesine izin verdiği de medyaya yansıdı.

'KOLAY PARA KAZANMA ARZUSU DEĞİL'

Çiftlikbank mağdurları ise "Bizi aldatan devletin desteği oldu" diyor. Bu isimlerden biri de Çiftlik Bank'a 40 bin lira yatıran Ercan Karabıyık. Şoförlük yapan Karabıyık, Çiftlikbank’a para yatırma gerekçesinin kolay para arzusu değil, devletin vatandaşı ittiği bir mecburiyet hali olarak tanımlıyor.

Birgün'den Meltem Yılmaz'ın sorularını yanıtlayan Ercan Karabıyık'ın, açıklamaları şöyle:

"Ankara’da yaşıyorum ve burada özel bir şirkette şoför olarak çalışıyorum, 1800 lira maaşım var. Bu sisteme daha önce benim çocukluk arkadaşım dahil olmuş. Bana anlattı, bu şekilde para yatırıp kazanıyoruz diye. Biz de uygulamayı indirdik ve 1 buçuk ay civarında sürekli araştırdım. O süreçte bir tek mağdur yoktu. Çiftlik Bank’ın devletten destek aldığı söyleniyor, açılışlara devlet adamları, valiler, kaymakamlar geliyordu. Bunlar dolandırıcı olsaydı bütün resmi kanallarda reklamları olmazdı, ünlüler bunların reklamlarını yapamazlardı, devlet adamları bunların yanında olmazdı diye düşünerek Çiftlik Bank’a güvendik.

YETKİLİLER AÇIKLAMA YAPMADI

Yatırımlarım 40 bini buluyor. Bu parayı da, kredi çekip aldığım arabayı satarak yatırdım. Başta sistem gayet güzeldi, günlük olarak paramızı alabiliyorduk. Sonra yavaş yavaş değişmeye başladı. Önce üye alımını durdurduk dediler, daha sonra para çekimini durdurdular. Ardından Bakanlık’ın inceleme başlattığı söylendi. Daha sonra, Garanti Bankası ile yapılan anlaşmanın banka tarafından tarafından feshedildiği söylendi. Biz de bunun üzerine bankayı boykot ettik ama bankadan kimse çıkıp bize Çiftlik Bank ile anlaşmalarının olmadığını söylemedi. Günlerce bakanlığı aradık, incelemeyi sonuçlandırın diye.

Mehmet Aydın maşa olarak kullanıldı. Ne bu sistemi yürütmek ne de bu kadar parayla kaçmak onun yapabileceği bir şey değil. Bu kadar para bende olsa beni iki adım hareket bile ettirmezler. Yani biz dolandırıldık ama Mehmet Aydın tarafından değil, çok daha büyük bir yapı tarafından.

Mağdur olan insanlarla alay eden çok insan var. Aslında bizim kaybımızdan çok bunlar üzüyor bizi. Çünkü bu ülkede yanlış işleme itilmeyen, kayıp yaşamayan ya da dolandırılmayan kimse yok. Ülkenin yüzde 5’idir en fazla dolandırılmayan. Geri kalan yüzde 95 ya kredi kartı mağdurudur, ya çalışmış parasını alamamıştır, emeği sömürülmüştür ve bir şekilde kandırılmıştır.

ASGARİ ÜCRETLE NASIL GEÇİNECEĞİZ?

Hanımefendi, asgari ücret 1600 lira, bu parayla kim, nasıl geçinecek? Bu ülkenin büyük bir çoğunluğu asgari ücret alıyor ve ömürleri sadece ve sadece çalışarak geçiyor, hiçbir sosyal faaliyeti yok. Çalışmadığı gün aç kaldı, bitti, ertesi gün bu insanın cebinde para olmayacak. Köye gitsek, benim köyümde 40 yaş altı tek bir insan yok, çünkü köyde hiçbir gelir yok. Benim yıllık iznim yok, ayda sadece iki Pazar tatil yapıyorum, hiçbir resmi, dini tatilim yok. Ben bu şartlar altında çalışıyorum. Benim çocuğumun biri okula gidiyor, biri 2 buçuk yaşında. Çocuğumun 23 nisan masrafları için benden 300 lira istedi okul, şimdi ben bu parayı nasıl vereyim?

Tabii ki, devlet bizi itiyor bu noktaya. Devlete bakıyoruz, devlet de her şeyi özelleştiriyor. Ülke gelişiyor diyorlar ülke gelişiyorsa zengine gelişiyor, fakire gelişmiyor. Biz ne yapalım peki, böyle bir ülkede ne yapılabilir, nasıl ayakta duracağız? Bizim Çiftlik Bank’tan etkilenmemizin tek nedeni para cazibesi değil, ülkeye yatırım yapması da oldu. Biz bu parayla iddia bahis oynamayı da bilirdik.

'BİZİ DOLANDIRAN O DEĞİLDİR!'

Engin Eri, geçmişte özel bir şirkette güvenlik görevlisi imiş ama 6 aydır işsiz. Çiftlik Bank’a 15 bin lira kaptırmış. Ama o hala, Çiftlik Bank tarafından dolandırıldığına inanmıyor. “Çünkü” diyor, “Ben o çocuğun tipine bakıyorum, gerçekten gariban büyümüş, bizden gelmiş, içimizden biri! Mütevazi bir çocuk. Şirketler açılırken nasıl hevesle el çırpıyor, nasıl gözleri parlıyor görmediniz mi? Ben o zavallı çocuğun dolandırıcı olduğuna inanmıyorum, kimse beni inandıramaz.”

3 aylık araştırma sonucu sisteme dahil olduğunu belirten Eri, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "80 bin tane tohumumuz var, günde 400 bin yumurta üretiyoruz diyorlardı. Dahası, Bakanların katılımıyla tesisler açılıyor, yeni çiftlikler kuruluyordu. Şirket sahibi de vatanına ülkesine hizmet eden bir profildi. Nerdeyse 2 seneye yakın süreci var bu oyunun. 1 buçuk yıl boyunca kimsenin parası aksamamış. Kimsenin içerde parası kalmamış. Ben de sonuç olarak güvenip 15 bin lira yatırdım. Bir gün içinde her şey patladı, devlet gitti çiftliklere el koydu, siteler kapandı, insanlar feryat etmeye başladı. 1 günde oldu her şey. Onun Uruguay’a gitme nedeni de, adam kaçmak zorunda kaldı, burada dursa kimsenin bir kuruş parasını geri veremez. Üstüne hapse atılacak. Ama orda durduğunda paramızı geri verecek. Ben inanıyorum ki, kimin ne zararı varsa karşılayacak, ama zaman alacak. 2 yıl, 3 yıl sürse bile ödeyecek. O delikanlı hak yemez, çünkü gerçekten vatana hizmet ediyordu. Bakın, bugün devlet destekli bir tane daha uygulama var, Tosunbank diye. Bu Tosun Bank’a hayvanları nereden bulacaklardı? Nasıl olsa Çiftlik Bank’ta var, oradakileri oraya aktaralım diye düşünüldüğüne inanıyorum ben. İlerleyen zamanlarda hep birlikte göreceğiz. Ayrıca, madem bu çocuk dolandırıcı, iki senedir bu Çiftlik Bank olayı var, 137 bin aktif kullanıcı var, herkes para yatırmış, ortalama yatırılan para 10 bin lira ki 600 bin yatıran bile var. Niye bugüne kadar kimsenin parasına bir şey olmadı? Ama suç duyurusu için evrakları hazırladım, mecburen suç duyurusunda bulunacağım. Tamam ona güveniyorum ama benim yatırdığım para helal paraydı. Çocuğumun sünnetinde takılan altınları ve paraları yatırdım ben oraya…"