Cinsel saldırıya 10 yıl ceza!
Avukat Eren Keskin, şiddete, cinsel saldırıya uğradığını söyleyen kadınlardan sürekli ‘ispat’ istenildiğine dikkat çekti ve "Oysaki tecavüz anında bir tanık olmuyor. Bunun dışında kadınlar genellikle gecikerek açıklıyorlar, yani kadın utanıyor, korkuyor, kirlenmişlik hissediyor, hemen bir hekime başvuramıyor" diye konuştu.
DUVAR - Leyla ile Mecnun, Muhteşem Yüzyıl, Kurtlar Vadisi Pusu gibi yapımlarda sanat yönetmenliği ve dekor tasarımı yapan Hakan Sur, cinsel saldırı suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada savcı görüş bildirerek somut kanıt olmadığı gerekçesiyle Hakan Sur'un beraatine karar verilmesini istedi.
Soruşturma kapsamında 15 Ağustos 2017’de tutuklanan Hakan Sur, hakim karşısına çıktığı 19 Eylül 2017 tarihli ilk duruşmada suçlamaları kabul etmeyerek iftiraya uğradığını söylemişti. Sur, bugünkü duruşmada "İftira atılması tecavüz edilmesi kadar ağır bir durum teşkil eder. Mütalaaya katılıyorum. Beraatime karar verilmesini, olmadığı taktirde hakkımda lehte hükümlerin uygulanmasını talep ederim," ifadelerini kullandı.
Sanığı “Cinsel saldırı” suçundan 12 yıl hapis cezasına çarptıran Mahkeme Heyeti duruşmadaki iyi halini dikkate alarak cezasını 10 yıla düşürdü.
'TECAVÜZ ANINDA BİR TANIK OLMUYOR'
Mağdur H.B.G.'nin avukatlığını yapan Eren Keskin, Gazete Duvar’a yaptığı açıklamada, "Bu davada da aslında savcılık beraat talep etti. Bir kez daha erkek egemen bir karar çıkacağını görünce ben de son söz olarak 'Bir kez daha İstanbul Sözleşmesi'ni hatırlatmak istiyorum' dedim. Uzun bir ara verildi ve mahkeme Türk Ceza Kanunu 102/2 uyarınca üst sınırdan bir ceza verdi" dedi.
Keskin, "Kadın Hakları konusunda yapılmış en iyi sözleşme olan Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi var. Bu sözleşmede Türkiye birinci imzacı konumunda. Biz sürekli bu sözleşmenin dikkate alınmasını talep ediyoruz çünkü bu tür yargılamalarda yargı makamları sürekli 'zaten sevgilisi, zaten birlikte içki içmişler, kadının ruhsal sıkıntıları varmış' gibi gerekçeler bulmaya çalışıyorlar. Bir kadın mağduriyeti sebebiyle suç duyurusunda bulunuyor, rapor alıyor; bütün bunlara rağmen hep kadının psikolojik durumu üzerinden götürülüyor mahkeme," diye de ekledi.
Şiddete, cinsel saldırıya uğradığını söyleyen kadınlardan sürekli ‘ispat’ istenildiğine dikkat çeken Keskin sözlerini şöyle sürdürdü:
"Oysaki tecavüz anında bir tanık olmuyor. Bunun dışında kadınlar genellikle gecikerek açıklıyorlar, yani kadın utanıyor, korkuyor, kirlenmişlik hissediyor, hemen bir hekime başvuramıyor. Ama bu davada biz kadının yaşadığı cinsel saldırı nedeniyle bununla uyumlu olarak posttravmatik stres bozukluğu yaşadığına dair Çapa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan çok ayrıntılı bir rapor aldık. Bu raporun da etkili olduğunu düşünüyorum."