Sizi bilmem ama ben Kürtçe maç anlatımına bayılıyorum. Kürtçenin
zarif ve tahrik edici tınıları bu oyuna çok yakışıyor. TRT Kurdî
her hafta Türkiye İkinci lig ya da üçüncü liginden bir maçı canlı
yayınlıyor. Spikerin açılış cümlelerine bayılıyorum; "Bînêrên hêja,
guhaderên eziz, em îro li navenda Botan li navçeya Cizîrê ne. Piştî
kêliyek din wê maça, Cizrespor û Karşıyaka destpê
bike" (Değerli izleyenler ve aziz dinleyenler, bugün Botan
merkezinin Cizre ilçesindeyiz. Az sonra Cizrespor ve Karşıyaka maçı
başlayacak). Hikaye etme tadındaki bu anlatım, futbol oyununun
estetik değerleriyle öylesine bir bütünlük sağlayarak, oyunun bütün
aksiyonlarına müzikal bir lezzet katıyor. Dilin yeterliliği,
nesnenin işlevselliğini kapsayınca ortaya, zihin açıcı bir durum
çıkıyor.
Önce maçta atılan golün hakkını teslim etmeliyim; sol kanatta
topla buluşan Karşıyakalı Doğukan, topu önüne alıp düzelttikten
sonra, çapkın bir bakışla kaleyi süzdü ve daha iyi bir vuruş açısı
için, topu bir kez daha dürtüp, ayağının içiyle kalenin sağ iç
direk dibine bıraktı. Öyle sanıyorum, Cizrespor kalecisi Ramazan
Haklı göbeğini kaşıma fırsatı bile bulamadı. Kaleci efsunlanmış
gibi, sadece gözleriyle topa eşlik etti ve topun zarifçe ağlarla
buluşmasını doyasıya seyretti. Kaleci, hem kısa boylu hem de kilolu
olunca, geriye yapılacak pek bir şey kalmıyor.
Bu seviyedeki maçların şahaneliği, muhteşem bir sokak futbolunun
doğaçlama karakteriyle oynanmasıdır. Sanki futbol yeni icat
edilmiş, sanki, bu oyunu ilk kez mucitleri oynuyormuş gibi, sarhoş
edici bir doğallıkla, top ve oyuncular buluşuyor ve hatalar
muhteşem estetik keyiflere sahne oluyor. Hatalar hiç bu kadar güzel
olmamıştır. Belki de hiçbir yerde hatalar bu kadar güzel bir
masumiyete teslim olmuyordur.
Oyuncuların yetersizliği ve bedensel kasların irade dışılığı,
bazen harika hareketler dizisine neden olabiliyor; işte o zaman
ayartıcı bir sarhoşluk, damağımda mest edici bir akşam yemeğine
dönüşüyor.
Cizrespor çok güzel bir takım; bu oyunu imrenilecek bir
amatörlük içinde oynuyorlar. Kürt aristokrasisinin kalbinde, 'Birca
belek Kasrı'nın hemen yanı başında, 'Mem û Zin'in kabrine yakın
yerde, bu amatör şiirselliğe tanık olmak biraz içimi burksa da,
yine de 1830 yılından 1846 yılına kadar 'Bedirxan Bey'in muhteşem
direniş destanını sevgiye anımsamaya devam ediyorum. Eğer Bedirxan
Bey başarabilseydi, bugün Cizre’de muhteşem bir futbol izliyor
olacağımdan hiç şüphe etmiyorum. "De bila dengbêj bahsa wan rojan
bikin" (Dengbêjler o günlerin şarkısını söylesin).
Sınırda bir dipnot; Cizrespor önceliklerini yeniden
düşünmelidir. Bu seviyede yapılacak ilk öncelikli iş yetenekli
oyuna meyil etmek değil, tam tersine yetenek gerektirmeyen işlerde
uzmanlaşmaktır. Yetenek gerektirmeyen işlerde uzmanlaşmadan
yetenekli işler yapmak beyhude bir çabadır. Ercan Çapar başta olmak
üzere, bütün oyuncuların atletik performansları yerlerde sürünüyor.
Bu oyunu oynamak için evvel emirde bu oyunu oynayacak bir güç ve
kuvvete kavuşmak lazım gelir. Her bijî Cizrespor (yaşasın
Cizrespor).