Gaspar Noé, yeni filmi “Climax”in afişinde alışık olmadığımız bir dil kullanmıştı. Filmlerin Türkçe adlarıyla söylersek afişte şöyle yazıyordu: “Herkese Karşı Tek Başına’yı hor gördünüz. ‘Dönüş Yok’tan nefret ettiniz. ‘Boşluk’tan iğrendiniz. ‘Aşk’ı lanetlediniz. Bir de Climax’ı deneyin.”
Hor görmek, nefret etmek, iğrenmek ve lanetlemek kavramları dışında tanımlamalar bularak bu filmlere karşı hislerimin Gaspar Noé’nin düşündüğü gibi olduğunu söyleyebilirim rahatlıkla. Meslek icabı onun belirttiği kadar köşeli ve net ifadeler kullanmamayı çalışıyorum! Gaspar Noénin çağrısı üzerine “Climax”i de denemiş bulunduk. Kendisinin afişte yaptığı gibi bir tanımlama gerekiyorsa: “Climax’e katlandık” diyebiliriz.
Katlandık çünkü yönetmenin sahne kurma becerisine, filmin bir duygudan başka bir duyguya geçişteki akışkanlığına, kameranın hikaye ile birlikte dönüşen bakış açısına, dans sahnelerindeki koreografinin çarpıcılığına, izleyiciyi filmin kafasına sokmaktaki maharetine saygı duymak gerekiyordu.
“Climax”la ilgili olarak birçok övgü dolu cümle kurulabilir: Sarsıcı bir seyir deneyimi, müthiş bir görsel şov, çarpıcı performans vs. Ama bütün bunların filmin üzerinden bir süre geçtikten sonra ne kadar kalıcı olduğu su götürür. Bunun seyircide de bir bağımlılık yarattığını; sarsıcı, vurucu, yıkıcı ve gerekirse daraltıcı filmlerin/ dizilerin bir biri ardına tüketilip, bir sonrakini bitirmek için sabırsızlanıldığını söylersek abartmış mı oluruz? İzlediğimiz ve izlerken parçası olmak zorunda bırakıldığımız ‘şov’un bir sonrakine kadar ömrü olduğunu da iddia edebiliriz rahatlıkla. Misal gelecek hafta vizyona girecek olan “Suspiria” hakkında şimdiden ‘müthiş, sarsıcı, çarpıcı’ gibi tanımlamalar yapılmaya başlandı bile.
Kişisel olarak “performans filmleri” olarak adlandırdığım (Whiplash, La La Land, The Revenant, Victoria vb.) bir tür ‘teknik’ mükemmellikle üst düzey beden performansının birleştiği yapımlar halkasına eklenen yeni bir film “Climax”. Ana akım sinemanın izleyiciye dayattığı ‘özdeşleşme’ duygusunun yerini ‘adrenalin’nin aldığı, seyircinin filmin görsel ve işitsel şovuyla yükseldiği ama nihayetinde nabız normale döndüğünde yeni bir coşkuyu talep etmekten kaçınamadığı bir deneyim bu. Tevekkeli değil, “Climax” ile ilgili yorum ve yazıların büyük kısmında “deneyimlemek” tanımının kullanılması. Kafanızı güzel yapacak, sizi normalin dışına çıkaracak bir ‘kurmaca’ deneyimi çağrısı aynı zamanda. Bir uyuşturucuyu denemek, yüksekten atlamak, alışık olduğunuz cinsel deneyimlerin dışına çıkmak, lunaparkta hızlı trene binmek listesine eklenen “unutulmaz bir görsel şovun parçası olmak” maddesi!
“Climax” de köhne bir kulübeye Nuh’un Gemisi misali doldurulmuş her türden, renkten, cinsel yönelimden bir grup gencin kontrolden çıkan performanslarının, yine bir performansa dönüştürülerek görselleştirilmesinden ibaret neticede. Açılıştaki görkemli dans sahnesiyle seyirciyi içine alan, karakterleriyle yakınlaştırıp merak duygusunu uyandıran, ‘içkiye katılan ilaç’la gecenin karabasana dönüşümünü ustaca gerçekleştiren, uzun plan sekansların, hareketli oyuncuların, rahatsız edici müziğin ortasına bırakılmış seyircinin de tıpkı karakterler gibi o kapana kısılıp kaldığı bir deneyim bu.
Ama işte tıpkı finaldeki gibi, kapılar açılıp da kulübenin içine kardan yansıyan parlak ışık girdiğinde kendilerine gelirken bir önceki gecenin deneyiminin hiçbir anını hatırlamayacak karakterler gibi, biz de nabzımız normale döndüğünde başka bir gösterinin peşinden koşarken “Climax”i o kulübede unutup gideceğiz muhtemelen.
Gaspar Noé bir sonraki filminin afişine şöyle yazabilir rahatlıkla: Climax’i deneyimlediniz!
ORİJİNAL ADI: Climax
YÖNETMEN: Gaspar Noé
OYUNCULAR: Sofia Boutella, Romain Guillermic, Souheila Yacoub, Kiddy Smile, Claude Gajan Maull, Giselle Palmer, Taylor Kastle, Thea Carla Schott
YAPIM: 2018 Fransa
SÜRE: 95 dk.