Çorlu bilirkişilerine ceza yok
Çorlu tren kazasında yaşamını yitirenlerin yakınları ve yaralananlar, rapor hazırlayan bilirkişi heyetini, ‘İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanlığı’na şikâyet etti. Ailelerin, kazanın yaşandığı hatta geçmişte görev aldıkları ve detaylı rapor hazırlamadıkları gerekçeleriyle şikâyet ettiği bilirkişiler hakkında yürütülen soruşturma sonunda disiplin cezasına gerek olmadığına kararı verildi. Hazırladıkları raporun objektif olduğunu belirten bilirkişilerden Mustafa Karaşahin savunmasında, 'merhum yakınlarının kin ve düşmanlığa yönlendirildiğini' söyledi.
ANKARA - Çorlu’da 8 Temmuz 2018 tarihinde meydana gelen 7’si çocuk 25 kişinin öldüğü ve yüzlerce kişinin yaralandığı tren kazasının ardından Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebiyle oluşturulan bilirkişi heyeti hazırladığı raporu 8 Ekim 2018 tarihinde savcılığa sundu. Raporda TCDD yönetiminin üst kademesine ilişkin herhangi bir ihmale değinilmezken raporun ardından TCDD’nin alt kademelerinde görevli dört kişi hakkında 'taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçlamasıyla dava açıldı.
Çorlu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce 4 kişinin yargılaması devam ederken, kazada yaşamını yitirenlerin yakınlarından 21 kişi, bilirkişi raporunu hazırlayan Prof. Dr. Bekir Sıddık Binboğa Yarman, Prof. Dr. Mustafa Karaşahin, inşaat mühendisleri Engin Bıçakçı ile Hakan Bozbulut ve makine mühendisi Bedri Duman hakkında İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanlığı’na “Bilirkişilik Temel İlke ve Etik İlkelerine Aykırılık” gerekçesiyle disiplin soruşturması başvurusu yaptı. Başkanlık bilirkişiler hakkında heyetin oluşturulması, tarafsızlık ilkesi ihlal edilerek kasten gerçeğe aykırı rapor düzenlendiğine yönelik şikâyet yönünden disiplin yaptırımı uygulamasına yer olmadığına karar verdi.
MAĞDUR AVUKATLARI İKİ BİLİRKİŞİNİN YASAKLANMASINI TALEP ETTİ
Kazada yaşamını yitirenlerin avukatları tarafından yapılan disiplin soruşturması başvurusunda beş ismin yer aldığı 33 sayfalık raporun objektif ve bilimsel kriterler esas alınarak oluşturulmadığı, mühendisler Engin Bıçakçı ve Hakan Bozbulut dışındaki bilirkişilerin liste dışından görevlendirildiği belirtildi. Şikâyet başvurusunda, soruşturma dosyasında çok çeşitli uzmanlık gerekmesine rağmen rapor düzenleyen beş kişiden üçünün inşaat mühendisi iki kişinin ise makine mühendisi olduğu, bilirkişi raporunda muhtemel şüpheliler lehine bilirkişilik etiği ve meslek etiğiyle bağdaşmayacak nitelikte sübjektif değerlendirmeler ve yorumlar yapıldığı ifade edildi.
Heyet üyelerinden Bekir Sıddık Binboğa Yarman’ın, Çorlu tren kazası hattında sinyalizasyon çalışmasını yapan Savronik Sistem A.Ş.’nin Yönetim Kurulu üyesi olduğunun tespit edildiği ve görevden çekilmesi gerektiği yine avukatların beyanlarında yer aldı. Bilirkişilerden Mustafa Karaşahin’e ilişkin ise geçmişte Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde görev aldığı, 2012-2014 yılları arasında Çorlu tren kazasının meydana geldiği Trakya Demiryolu yenileme hattı projesinde danışmanlık hizmeti verdiği avukatların dilekçelerinde belirtilirken iki ismin de sicil ve listeden çıkarılarak yasaklanmalarına karar verilmesi istendi.
'MERHUM YAKINLARI KİN VE DÜŞMANLIĞA YÖNLENDİRİLİYOR' DEDİ
Avukatların yönelttiği suçlamalara ilişkin başkanlığa savunma gönderen bilirkişi Mustafa Karaşahin, Çorlu tren kazasının oluşumunun tespiti yönünden bilirkişi olarak görevlendirildiklerini, hazırlanan raporun toplanan bilgi ve belge ışığında 'objektif olarak hazırlanmış teknik raporlar' olduğunu söyledi. Mevcut TCDD yönetmelikleri esas alınarak yapılan incelemede kazanın meydana gelmesinde sorumlu birimlerin öncelikle tespit edildiğini belirten Karaşahin danışmanlık yaptığı projenin kazanın meydana gelmediği hattı kapsamadığını belirtti. Hedef haline getirildiklerini de ileri süren Karaşahin hazırladıkları raporun ardından 'merhum yakınlarının kin ve düşmanlığa yönlendirildiğini' söyledi.
Bilirkişilerden Engin Bıçakçı, Hakan Bozbulut ve Bedri Duman sundukları savunmalarında raporu “bağımsız, tarafsız ve objektif” bir şekilde hazırladıklarını ifade etti. Hakkında ceza verilmesi talep edilen bir diğer bilirkişi Bekir Sıddık Binboğa Yarman ise yönetim kurulunda yer aldığı 'Savronik' adlı şirketin Tekirdağ-Çorlu arasında ihale almadığını söyledi.
BAŞKANLIK, DİSİPLİN YAPTIRIMINA YER OLMADIĞINA KARAR VERDİ
Tarafların ifadelerinin ardından karar veren İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanlığı, meydana gelen olay kapsamında bilirkişilerin görevi kabul etmeleri bakımından sorumluluk yüklenemeyeceğini belirtti. Mağdur avukatlarının, “uzmanlardan oluşmayan heyetle rapor hazırlandı” itirazına ilişkin ise başkanlık delillerin ivedilikle toplanmasının gerekliliğini hatırlatarak yeni bir rapor hazırlanabileceğini, bunda da soruşturma makamının yetkili olduğunu ifade etti.
Başkanlık, bilirkişilerin tarafsızlık ilkesini ihlal edilerek kasten aykırı rapor düzenlendiğine yönelik şikayetler yönünden disiplin yaptırımı uygulanmasına yer olmadığına karar verdi. Raporun içeriğinin “yetersiz ve taraflı” olduğuna yönelik itirazları ise başkanlık, Bilirkişi Yönetmeliği’ndeki, “Bilirkişi raporlarının özel veya teknik bilgi yönünden içeriğine ilişkin bölge kurullarına başvuru yapılamaz, yapılan başvurular incelenmeksizin reddedilir” ifadelerinin yer aldığı maddeyi hatırlatarak reddetti.
‘DEVLETİN BÜTÜNSEL KORUMA DUVARI’
Bilirkişilere ceza verilmemesine itiraz edeceklerini söyleyen mağdur avukatlarından Mürsel Ünder, “Bilirkişi vasfından ziyade şüpheli ve sanık vasfında olan kişileri önümüze bilirkişi olarak gönderdiler. Gerekli şikayetleri yaptık ama öyle bir güçlü koruma perdesi var ki herhangi bir şekilde en temel yasal düzenlemelere bile aykırı olan bu davranışlara devletin bütünsel koruma duvarı oluşturduğunu düşünüyorum. Mücadelemizden ve adalet talebinden vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
YENİ BİLİRKİŞİ HEYETİ HENÜZ OLUŞTURULMADI
Çorlu tren kazasına ilişkin dördüncüsü 21 Nisan’da görülecek davada daha önce mağdur tarafın yeni bilirkişi raporu oluşturulması talebi mahkemece kabul edilmişti. Bazı üniversitelerin gönderdiği bilim insanlarının isimlerinin mahkemeye ulaşmaması ve bazılarının ise isim göndermemesi nedeniyle henüz bilirkişi heyeti oluşturulamazken kazada yakınlarını kaybedenler ve yaralılar bir an önce yeni bir bilirkişi heyetinin oluşturularak soruşturmanın genişletilmesini talep ediyor.
Üniversitelerin Çorlu’ya ilişkin bilirkişi ismi göndermek istemediğini söyleyen avukat Ünder, “Dokundukları andan itibaren bu katliamı ister istemez teşhir edecek cümleleri ve açıklamaları yapmak zorunda kalacaklar” dedi.
‘DEVLETİN DÜŞMANCA TUTUM TAKINMASI BAŞKA BİR FACİA’
Öte yandan Çorlu’da yaşamını yitirenlerin yakınları ve avukatları hakkında Anayasa Mahkemesi önünde yaptıkları eylem nedeniyle iddianame de hazırlandı. Kazada oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz Sel’e ayrıca sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek soruşturma açıldı. Ailelere yönelik soruşturma açılmasına tepki gösteren Ünder, “Bu katliamı gerçekleştirenler ve örtbas etme konusunda sorumluluğu bulunan kamu görevlileri hakkında bir arpa boyu yol alınmamışken hak arama mücadelesi yürüten ailelere devletin düşmanca tutum takınması başka bir facia. Devlet, kamu ve yargı bir duvar halinde bu işin örtbas edilmesi için mücadele halinde” diye konuştu.