Cumartesi Anneleri: 29 yıldır soruyoruz, İsmail Bahçeci nerede?
Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı'ndaki 978’nci hafta açıklamasında İsmail Bahçeci’nin akıbetini sordu.
İSTANBUL - Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanmasını talep etmek için Galatasaray Meydanı’nda 1995 yılından beri oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri/İnsanları bu hafta da meydandaydı. Kayıp yakınları 978’nci hafta eyleminde Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu öğrencisiyken 1994 yılında kaybedilen İsmail Bahçeci'nin akıbetini sordu.
Kaymakamlık yasağının kalkmasının ardından 4 Kasım 2023 tarihinden itibaren her hafta Galatasaray Meydanı'nda açıklama yapan kayıp yakınları adına açıklama metnini Aysel Ocak okudu. Açıklamada şunlara yer verildi:
ADALETİN SAĞLANMASINI İSTİYORUZ: Ağır insan hakları ihlalleri söz konusu olduğunda; devletlerin, etkili bir hukuk süreci yürüterek bu ihlallerle ilgili gerçeğin bilinmesini ve faillerin cezalandırılmasını sağlama sorumluluğu vardır. Devletin bu sorumluluğunu yerine getirmeyi reddetmesi, ihlallerin ve cezasızlığın tekrarlanmasına neden olan kara bir döngü oluşturmaktadır. Türkiye’deki bu ihlal ve cezasızlık döngüsünün kırılamaması, yalnız bizi değil, tüm toplumu derinden etkilemektedir. Zira devlet görevlilerini işaret eden suçlarda fail ve sorumluların eylemleri nedeniyle hesap vermediği her vaka Türkiye’yi insan haklarından, demokrasiden, hukuk devleti olmaktan uzaklaştırmaktadır. 978. haftamızda 29 yıldır devletin yükümlülüklerini yerine getirmeyi reddettiği İsmail Bahçeci dosyasında adaletin sağlanmasını istiyoruz.
AĞIR İŞKENCE GÖRDÜ: 90’lı yılların başında üniversite öğrencileri, YÖK sistemine karşı demokratik, özerk ve katılımcı bir üniversite talebiyle dernekler kurarak örgütlenmeye başladı. Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu öğrencisi İsmail Bahçeci de bu örgütlenme içinde yer aldı. Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu başkanıydı. Politik eylemleriyle öne çıkan her öğrenci gibi İsmail de ağır baskılara maruz kaldı. Defalarca gözaltına alındı, ağır işkence gördü. 1993 yılında hakkında yakalama kararı çıkarıldı ve polis tarafından aranmaya başlandı. Bahçeci Ailesinin Avcılar’daki evine polis baskınlar düzenledi. Bu nedenle İsmail evden ayrıldı. Kardeşi, İsmail’e acil durumlarda kendisine haber ulaştırması için bir arkadaşının işyeri telefonunu verdi.
SENİ DE İSMAİL GİBİ KAYBEDERİZ: 24 Aralık 1994 tarihinde Bahçeci Ailesi’ni telefonla arayan ve kendisini İsmail’in arkadaşı olarak tanıtan bir kişi, İsmail’in siyasi şube polisleri tarafından gözaltına alındığı haberini verdi. Baba Şehmus Bahçeci, hemen Gayrettepe Emniyet Müdürlüğüne ve DGM İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Ancak İsmail’in gözaltına alındığı inkar edildi. Bu sırada kardeşinin İsmail’e telefonunu verdiği arkadaşının işyeri, polis tarafından basıldı. ‘Yakalanan bir örgüt mensubunun üzerinde telefon numaranız çıktı’ denilerek işyeri sahibi gözaltına alındı. 1995 Ocak ayında da Ankara’da gözaltına alınan M.Y. sorguda, ‘Seni de İsmail Bahçeci gibi kaybederiz’ diye tehdit edildiğini kamuoyuna duyurdu. 24 Aralık’tan sonra Bahçeci Ailesinin evine bir daha polis baskını yapılmadı.
KAMUOYUNA TAŞINDI: Fatma ve Şehmus Bahçeci, devletin her kademesinde yetkililerle görüştü. İsmail’in gözaltında kaybedilmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine getirildi. İsmail’in arkadaşları, İnsan Hakları Derneği ve Af Örgütü düzenledikleri kampanyalarla konuyu ülke ve dünya kamuoyuna taşıdılar. Ancak tüm çabalar sonuçsuz kaldı; Devlet yükümlülüklerini yerine getirmedi. 29 yıldır İsmail’in akıbeti karanlıkta bırakıldı. Onu kaybedenler cezasızlıkla korundu. 978. haftamızda bir kez daha İsmail Bahçeci dosyasında maddi gerçeğin açığa çıkmasını, suçun fail ve sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmalarını sağlayacak etkin bir soruşturma ve kovuşturma yürütülmesi için adli makamları göreve çağırıyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin İsmail Bahçeci için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.