Cumartesi Anneleri: Fehmi Tosun ve Hüseyin Aydemir'i unutmadık

Cumartesi Anneleri, 916. haftada 27 yıl önce gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun ve Hüseyin Aydemir için açıklama yaptı.

Abone ol

DUVAR - Cumartesi Anneleri, 916. haftada, Hüseyin Aydemir ve Fehmi Tosun'u andı. Konuyla ilgili yapılan açıklamada, "Geçtiğimiz günlerde 27 yıllık arayışını bize miras bırakarak aramızdan ayrılan Selahattin Aydemir'in bıraktığı yerden, 'Hüseyin Aydemir ve Fehmi Tosun'u unutmadık' diyerek kamuoyu karşısındayız" denildi.

'TOSUN VE AYDEMİR'İN GÖZALTINA ALINDIĞI DEVLET TARAFINDAN İNKAR EDİLDİ'

Cumartesi Anneleri açıklamalarında, Fehmi Tosun ve Hüseyin Aydemir'in hikayesini paylaştı: "35 yaşındaki 5 çocuk babası Fehmi Tosun ve 34 yaşındaki 6 çocuk babası Hüseyin Aydemir Liceliydiler. Yaşadıkları ağır baskılar nedeniyle Lice’yi terk ederek aileleriyle birlikte İstanbul’a taşınmak zorunda kaldılar. 19 Ekim 1995 sabahı Fehmi Tosun ve arkadaşı Hüseyin Aydemir, birlikte kahvaltı ettikten sonra Tosun ailesinin Avcılar’daki evinden çıktılar. Fehmi Tosun; akşam saatlerinde, silahlı ve telsizli sivil polisler tarafından, 34 UD 597 plakalı beyaz Toros bir araçla evinin önüne getirildi. Kendisini gören eşi ve çocuklarına 'Gözaltına alındım, beni öldürecekler' diye bağırdı. Onlar Fehmi'nin yanına koşunca, zorla araca bindirilerek evinin önünden götürüldü. Olaya çevredeki komşular da tanık oldu. Hemen Avcılar Karakolu’na giden Hanım Tosun olanları anlattı, aracın plakasını verdi ve duruma müdahale edilmesini istedi. Plakayı kontrol eden ve telefonla görüşmeler yapan görevliler, 'Bizim yapacağımız bir şey yok' dedi.
Hüseyin Aydemir'in İstanbul Aksaray'da sivil polisler tarafından gözaltına alındığını öğrenen Aydemir ailesi de, tüm yasal
yollara başvurdu. Her yerde oğullarını arayan aile, Hüseyin'in polisler tarafından Ankara’ya götürüldüğü, Ankara
Emniyeti'ndeyken de askeri yetkililerce teslim alındığı bilgisine ulaştı. Tosun ve Aydemir Aileleri tüm yasal yollara başvurdu, ancak Fehmi Tosun ve Hüseyin Aydemir’in gözaltına alındığı devletin bütün kademelerince inkâr edildi."

'AKP HÜKÜMETİNİ VERDİĞİ TAAHHÜDÜ YERİNE GETİRMEYE ÇAĞIRIYORUZ'

İç hukuktan sonuç alınamayınca davanın, Hanım Tosun tarafından AİHM’e taşındığının hatırlatıldığı açıklamada, "2003 yılında sonuçlanan davada, hükümet AİHM’e verdiği savunmada; 'Hükümetimiz, Fehmi Tosun'un kaybolması olayının meydana gelmesinden dolayı üzgündür. Bir kimsenin kaybolması olayı hakkındaki soruşturmanın eksik yapılmasının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 2. Maddesi'nin ihlalini oluşturduğu kabul edilmektedir' dedi ve yaşam hakkı ihlallerinde gerekli tüm önlemleri alıp, etkili soruşturmaların yürütülmesini zorunlu kılan talimatları vermeyi taahhüt etti. Zamanaşımı nedeniyle takipsizlik kararı verilen Fehmi Tosun dosyası, İHD avukatı Eren Keskin tarafından Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Hükümetin taahhüdüne rağmen cezasızlık geleneğini bozmayan Anayasa Mahkemesi de zamanaşımı gerekçesiyle dosyayı kapattı. Aile, Fehmi Tosun’un götürüldüğü aracın araştırılması ve tanıkların dinlenerek yeniden soruşturma yapılması talebiyle 31 Mayıs 2022 tarihinde Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Fehmi Tosun’un gözaltında kaybedildiğini uluslararası mahkeme önünde kabul eden AKP hükümetini, verdiği taahhüdü yerine getirmeye ve bir an önce gerekli adımları atmaya çağırıyoruz" denildi. 

Fehmi Tosun ve Hüseyin Aydemir'in gözaltına alınışlarının üzerinden 27 yıl geçtiği vurgulanarak şunlar ifade edildi: "Adli mercileri, Fehmi Tosun ve Hüseyin Aydemir'in gözaltında kaybedilmesiyle işlenen suça ortak olmaktan vazgeçerek, etkin soruşturma ve kovuşturma faaliyeti yürütmeye çağırıyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin; Fehmi Tosun ve Hüseyin Aydemir için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 217 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekanımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz." (HABER MERKEZİ)