Cumartesi Anneleri, İhsan Haran'ın akıbetini sordu: 'Sevdiklerinin cansız bedenlerinden ayrı düşüren coğrafya'

Cumartesi Anneleri, 977’nci haftada İhsan Haran’ın akıbetini sordu. Feyyaz Yaman, “Bu coğrafya anneleri babaları sadece sevdiklerinden değil cansız bedenlerinden de ayrı düşüren bir coğrafya” dedi.

Abone ol

İSTANBUL - Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanmasını talep etmek için Galatasaray Meydanı’nda 1995 yılından beri oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri/İnsanları bu hafta da meydandaydı. Kayıp yakınları 977’nci hafta eyleminde İhsan Haran’ın akıbeti soruldu. Kayıp yakınları, kaymakamlık yasağının kalkmasının ardından 4 Kasım 2023 tarihinden itibaren her hafta Galatasaray Meydanı'nda açıklama yapıyor. 

'ARTIK HÜSAMETTİN'LE TOPRAKTA BULUŞALIM'

Geçen hafta hayatını kaybeden Hüsamettin Yaman’ın annesi Saffet Yaman da Galatasaray Meydanı’nda anıldı.

Meydanda bulunan Feyyaz Yaman, yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Kardeşim Hüsamettin Yaman’ı 1992’de kaybettik. 5 Aralık’ta da annemi kaybettik. Annem her senenin yıl takviminde Hüsamettin’in doğum gününü gösteren gününe yazı yazardı. Annem Hüsamettin’in öldüğüne hiç inanmadı. Annem en son bu yılın takvim yaprağına, ‘Hüsamettin’i de toprağı da çok seviyorum. Artık Hüsamettin’le toprakta buluşalım’ diye yazmış. Bu coğrafya anneleri babaları sadece sevdiklerinden değil cansız bedenlerinden de ayrı düşüren bir coğrafya. Bu meydanda bunun acılarını hukukunu yıllardır dile getiriyoruz. Ama muktedirler bilsinler ki bu hukuksuzluğun hesabını mutlaka verecekler. Bizden sonraki kuşaklar da bu hukuksuzluğun peşinde olacak.”

977’nci hafta açıklaması Galatasaray Meydanı’nı kapatan polis bariyerlerinin önünde okundu. Besna Tosun tarafından okunan açıklama şöyle:

3 ÇOCUK BABASIYDI: 977. haftamızda ‘25 yaşındaki 3 çocuk babası İhsan Haran nerede?’ diyerek buluştuk. Haran Ailesi Diyarbakır’da yaşıyordu. İhsan Haran 24 Aralık 1994 tarihinde, yeni çalışmaya başladığı Diyarbakır yeraltı çarşısı inşaat alanına gitti. Ancak, akşam eve dönmedi. Zaman zaman ek iş veya fazla mesai yaptığı için eve dönmediği olurdu. O yüzden ailesi bu durumu olağan karşıladı.

AİLE ENGELLENDİ: 27 Aralık 1994 tarihinde, köylüleri F. H., Haran Ailesi’nin evine geldi. Onlara 24 Aralık 1994 sabahında, inşaat alanına gelen üniformalı polis memurlarının kimlik kontrolü yaptığı ve ardından İhsan’ı gözaltına alarak götürdüklerini söyledi. Eşinin gözaltına alındığını öğrenen Nesibe Haran, onun nerede tutulduğunu öğrenmek için Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığı’na dilekçe vermeye çalıştı. Ancak, yaklaşık bir ay boyunca uğraşan aile, mahkeme önündeki polisler tarafından engellendikleri için bunu başaramadı. Valilik ve emniyet müdürlüğü nezdinde yaptığı başvurular da sonuçsuz kaldı. Savcıya ulaşamayan Nesibe Haran, eşini bulmak umuduyla civardaki hapishaneleri dolaştı. Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde 31. Koğuş’ta kalan ve isminin kamuoyuna açıklanmasını istemeyen bir kişi, İhsan Haran’ı gözaltında gördüğünü söyledi. Ağır baskı ve tehditlere maruz kalan aile, 1995 yılında İHD Diyarbakır Şube avukatları aracılığıyla AİHM’e başvurdu.

POLİS NEZARETİNDE KAYBOLDU: AİHM’in hükümetten bilgi istemesi üzerine 26 Şubat 1996 tarihinde, Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı Haran Ailesi’nin iddialarına yönelik bir soruşturma başlattı. 21 Ocak 1998 tarihinde, Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı, İhsan Haran’ın polis nezaretinde ortadan kaybolduğunu gösteren bir delil bulunmadığı gerekçesiyle, ileri bir soruşturmaya gerek olmadığı kararını verdi. Ağır baskı ortamında tanıklar AİHM’e ifade vermekten kaçındı. Mahkeme, İhsan Haran’ın ortadan kaybolmasına ilişkin yeterli ve etkin bir soruşturma gerçekleştirmediği için Türkiye’nin AİHS’nin 2. maddesini ihlal etiğine karar verdi. (Başvuru no: 28299/95-Karar Tarihi: 06.10.2005)

JİTEM’DE SORGULANDI: JİTEM tetikçilerinden Abdülkadir Aygan’ın 2009 yılının Ocak ayında basına yansıyan ifşaatlarında İhsan Harran’ın Diyarbakır JİTEM’de sorgulandıktan sonra  JİTEM Grup Komutanı Abdülkerim Kırca’nın talimatı ile infaz edildiği detaylarıyla yer aldı.Ancak dosyada bir ilerleme olmadı. Gözaltında kaybedilişinin 29.yılında bir kez daha İhsan Haran dosyasındaki inkar ve cezasızlığın son bulması talebimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin; İhsan Haran için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.