Cumartesi Anneleri İsmail Bahçeci'yi andı: Adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz

Cumartesi Anneleri/İnsanları, 926'ncı hafta açıklamalarında İsmail Bahçeci için adalet istedi: "Kaç yıl geçerse geçsin kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz."

Abone ol

DUVAR - Cumartesi Anneleri/ İnsanları, kayıpların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması için her hafta düzenledikleri eylemin 926'ncısını online yaptı. Bu haftaki eylemde 24 Aralık 1994 gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu öğrencisi ve Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu başkanı için İsmail Bahçeci adalet istedi.

Cumartesi İnsanları'ndan, İsmail Bahçeci'nin okul arkadaşı Dursun Ege Göçmen'in okuduğu açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"926 haftadır; güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınan, hukukun koruması altında olması gerekirken varlıkları inkar edilen, “hukukun dışında bırakılan insanlarımız nerede?” diye soruyoruz.

Sadece zorla kaybedilenlerin değil; geride kalan ailelerin, hak savunucularının ve işlenen bu suça tanıklık eden toplumun hukukun dışında bırakılmalarına itiraz ediyoruz.

926 haftadır; Türkiye’de, temel hak ve özgürlükleri esas alan bir hukuk ve bu hukukun üstünlüğüne dayanan bir hukuk sistemi oluşturularak, hali hazırda bize yaşatılan derin adaletsizliğin sonlandırılması için yetkilileri göreve çağırıyoruz.

926. haftamızda gözaltına alındıktan sonra varlığı inkar edilen “…kalın kara bir bantla örttüler / Koyuluğa düştü gözlerim / Kara bir koyuluğa / Sonsuza dek…” dizelerinin sahibi İsmail Bahçeci’yi unutmadık diyerek kamuoyu karşısındayız.

İsmail Bahçeci, Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu öğrencisi ve Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu başkanıydı. Politik kimliği nedeniyle defalarca gözaltına alındı, ağır işkenceler gördü. 1993 yılından itibaren polis tarafından aranmaya başladı. Bahçeci Ailesinin Avcılar’daki evine polis baskınlar düzenledi. Bu nedenle İsmail evden ayrıldı. Kardeşi, İsmail’e acil durumlarda kendisine haber ulaştırması için bir arkadaşının işyeri telefonunu verdi.

24 Aralık 1994 tarihinde Bahçeci Ailesi’ni telefonla arayan ve kendisini İsmail’in arkadaşı olarak tanıtan bir kişi, İsmail’in siyasi şube polisleri tarafından gözaltına alındığı haberini verdi. Baba Şehmus Bahçeci hemen Gayrettepe Emniyet Müdürlüğüne ve DGM İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Ancak İsmail’in gözaltına alındığı inkar edildi.

24 Aralık’tan sonra Bahçeci Ailesinin evine bir daha polis baskını yapılmadı. Kardeşinin İsmail’e telefonunu verdiği arkadaşının işyeri, polis tarafından basıldı. “Yakalanan bir örgüt mensubunun üzerinde telefon numaranız çıktı” denilerek işyeri sahibi gözaltına alındı. Gözaltına alınan M. Y.’nin de içinde olduğu bazı kişiler emniyette sorgudayken “Seni de İsmail Bahçeci gibi kaybederiz” diye tehdit edildiklerini açıkladı.

Fatma ve Şehmus Bahçeci, devletin her kademesinde oğullarını aradı. Başbakan Çiller ve Cumhurbaşkanı Demirel onların randevu talebini kabul etmedi. Görüştükleri İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Azimet Köylüoğlu, İsmail’in işkence ile öldürülüp bir çukura atılmış olabileceğini söyledi. İçişleri Bakanı Nahit Menteşe de, “Dua edin de oğlunuz polislerin elinde olsun. Araştırıp size haber vereceğim." dedi ama aileyi hiç aramadı.

Milletvekili Mahmut Alınak 24 Ocak 1995 tarihli meclis oturumunda yaptığı konuşmada, “İsmail Bahçeci’nin annesi ‘Çocuğumu istiyorum!’ diye feryat ediyor. Bu feryadı ben buraya taşıyorum. Bu insan gözaltında kaybolmuştur, bu insan bulunmalıdır.” diyerek İsmail’in gözaltında kaybedilmesini Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine getirdi.

İsmail’in arkadaşları, İnsan Hakları Derneği ve Af Örgütü düzenledikleri kampanyalarla konuyu ülke ve dünya kamuoyuna taşıdılar. Ancak İsmail Bahçeci’nin gözaltına alındığı kayıtlara geçirilmedi. Bugüne kadar akıbeti ve nerede olduğu konusunda hiçbir bilgi verilmedi. Onu kaybedenlere suçlarını gizleme ve sorumluluktan kaçma imkanı sağlandı.

Bahçeci Ailesinin de müdahil olduğu, Ankara Jitem davası Ankara 1. Ağır ceza mahkemesinde devam ediyor. 20 Ocak 2023’de görülecek duruşmada İsmail Bahçeci ve dosyada adı geçen tüm kaybedilen, katledilenler için hukuka ve adalete uygun bir karar tesis edilmeli, sanıklar insanlığa karşı suç kapsamında cezalandırılmalıdır.

Kaç yıl geçerse geçsin İsmail Bahçeci için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan

227 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz." (HABER MERKEZİ)