Cumartesi Anneleri kaybedilen çocukları sordu
Cumartesi Anneleri 23 Nisan dolayısıyla gözaltında kaybedilen çocukları hatırlattı. Çocukları katledenlerin cezasızlıkla korunduğunu belirten Cumartesi Anneleri adalet talep etti.
DUVAR - Cumartesi Anneleri 786'ncı hafta basın açıklamasını korona virüsü salgını nedeniyle basın açıklamasını internetten canlı yayınla gerçekleştirmeye devam ediyor. Kayıplarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri, “Salgın riskinin bizi kapattığı evlerimizi hakikat ve adalet talebimizin mekânı haline getiriyoruz” dedi.
'BU TOPRAKLARDA ÇOCUĞUN YAŞAM HAKKI ELLERİNDEN ALINDI'
Cumartesi Anneleri, bu hafta 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla gözaltında kaybedilen çocukların sesi oldu.
Açıklamayı Cumartesi Anneleri'nden Maside Ocak yaptı. Ocak şunları söyledi: “Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Çocuk Koruma Kanunu, çocukların yaşam hakkının korunmasını güvence altına almıştır. Çocukların korunması, haklarının ve esenliklerinin güvence altına alınması devletlerin görevidir. Her çocuğun şiddete karşı korunmaya hakkı vardır. Ancak bu topraklarda onlarca çocuğun yaşam hakkı, devlet şiddetinin vardığı son nokta olan gözaltında kaybetme yöntemiyle ellerinden alındı. Bu çocukların nasıl gözaltına alındıkları ve nasıl kaybedildikleri tanık ifadelerinde, savcılık iddianamelerinde, mahkeme tutanaklarında, AİHM kararlarında ve TBMM Raporu’nda yer alsa da iç hukukta cezasız bırakıldı.”
Ocak, kaybedilen çocuklar için şunları söyledi: “Tunceli Mirik Mezrası'nda ailesiyle birlikte kaybedilen 3 yaşındaki Dilek Serin, Mardin Dargeçit’te kaybedilen 12 yaşındaki Davut Altunkaynak, 13 yaşındaki Seyhan Doğan, Şırnak Uludere’de kaybedilen 12 yaşındaki İlyas Diril, Hakkari Yüksekova’da kaybedilen 13 yaşındaki Münir Sarıtaş, Diyarbakır Lice’de kaybedilen 14 yaşındaki Metin Budak, 15 yaşındaki Servet İpek, 15 yaşındaki Çayan Çiçek ve kaybedilen 25 çocuğun gözaltına alındıkları reddedildi.”
'BU VAHŞİ UYGULAMALARI KİM GERÇEKLEŞTİRDİ?'
Kaybedilen çocukların akıbetlerinin karanlıkta bırakıldığını belirten Ocak şöyle devam etti: “Onların failleri cezasızlıkla korundu. Kısacası gözaltında kaybedilen çocuklar için bugüne kadar adalete erişmek mümkün olmadı. Adalet arayışındaki ailelerin ve insan hakları savunucularının tüm başvurularına, tanıklara ve delillere rağmen, AİHM mahkumiyetlerine rağmen, hatta TBMM raporuna rağmen ilgili makamlar “Bu çocukları biz kaybetmedik” cevabını verdi. Çocukları şiddetten korumakla görevli adli ve siyasi makamlara sesleniyoruz; bizim iddialarımızı reddediyorsunuz, tanık beyanlarını, AİHM mahkumiyetlerini dikkate almıyorsunuz, TBMM Raporu’nu göz ardı ediyorsunuz. O zaman söyleyin; bu çocukları kim kaybetti? Bu vahşi uygulamaları kim gerçekleştirdi?”
Ocak son olarak şunları söyledi: “Biz hakikat adına, adalet adına, vicdan adına bu soruları sormaya devam edeceğiz. Gözaltında kaybedilen çocukları hatırlamaktan/hatırlatmaktan, onlar için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz. 87 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.” (HABER MERKEZİ)