Cumartesi Anneleri, Tahsin, Ali İhsan ve Çayan Çiçek'i andı

Cumartesi Anneleri/İnsanları 898'inci hafta açıklamalarında gözaltında kaybedilen Tahsin, Ali İhsan ve Çayan Çiçek'in akıbetini sordu.

Abone ol

DUVAR - Kayıplarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri/İnsanları 898'inci hafta açıklamalarında 1994 yılında Lice’ye bağlı Dernek köyünde gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamayan Tahsin, Ali İhsan ve Çayan Çiçek'in akıbetini sordu.

"Tahsin, Ali İhsan ve Çayan Çiçek için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz" denilen açıklamanın tamamı şöyle:

"898 haftadır haykırıyoruz: Uluslararası hukuk; insan hakları ihlallerinden sorumlu devletlerin suça maruz kalan her bireye, etkili bir hukuk yolu sağlamak zorunda olduğunu açıkça belirtmektedir.

Ancak Türkiye’de hakları ihlal edilenlerin başvuracağı etkili bir hukuk yolu bulunmamaktadır. Gözaltında kaybetmeler söz konusu olduğunda suçu ve suçluyu açığa çıkarmakla görevli yargı makamları, suçu örtbas etme, suçluyu aklama işlevi görüyor.

898. haftamızda tüm başvuruların boşa çıkarıldığı, hukukun işletilmediği Tahsin, Ali İhsan ve Çayan Çiçek dosyasını kamuoyu ile paylaşıyoruz.

10 Mayıs 1994 günü sabah 6:00 sularında yüzlerce asker Lice’ye bağlı Dernek köyüne baskın düzenledi.

Köyü ablukaya alan askerler, köylülerin kimlikleri ile birlikte caminin önünde toplanmalarını anons etti. Yaklaşık 400 köylü cami civarında toplandı. Askerler, erkeklerin kimliklerini topladı, kadın ve çocukları evlerine gönderdi.

Ellerindeki bir listeden topladıkları kimlikleri kontrol eden askerler 44 yaşındaki Tahsin ve 20 yaşındaki Ali İhsan Çiçek kardeşlerin de içinde olduğu altı kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar kısmen ordu tarafından kullanılan Lice Yatılı Bölge Okulu’na götürüldü. Tahsin ve Ali İhsan Çiçek dışındaki köylüler dört gün sonra serbest bırakıldı. Çiçek kardeşlerden ise bir daha haber alınamadı. Serbest bırakılanlar gözaltının ikinci gününde, askerlerin Tahsin ve Ali İhsan Çiçek’i serbest bırakılacağını söyleyerek diğerlerinden ayırdığını anlattı.

27 Mayıs 1994 tarihinde askerler tekrar köye geldi ve bostanda bulunan Tahsin Çiçek’in görme engelli 15 yaşındaki oğlu Çayan’ı da ağır şiddet uygulayarak alıp götürdü. Gözaltına alındıkları inkar edilen Çiçeklerden bir daha haber alınamadı. Tüm devlet yetkilileri köye operasyon yapılmadığını, hiç kimsenin gözaltına alınmadığını söyledi. Çok sayıda tanığın önünde gerçekleşmesine rağmen operasyon ve gözaltı işlemi inkar edildi. Hamsa Çiçek’in “Ben oradaydım, gözlerimle gördüm; operasyon yapıldı ve çocuklarım askerler tarafından götürüldü.” itirazı boşlukta kaldı.

İç hukukta başvuruları sonuçsuz bırakılan aile, AİHM’e başvurdu. AİHM, Çiçek kardeşlerin güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen ve sonradan inkâr edilen bir gözaltı süresinin ardından öldüğüne kanaat getirdi ve bu ölümden Devletin sorumlu olduğu sonucuna vararak Türkiye’yi mahkum etti. Ancak Mahkeme, Çayan’ın başına neler geldiğini tespit edecek yeterli delil ibraz edilmediğini belirten ihlal kararı vermedi. (Çiçek-Türkiye 27 Şubat 2001, Başvuru No. 25704/94)

898. haftamızda bir kez daha Tahsin, Ali İhsan ve Çayan Çiçek’in akıbetinin açığa çıkartılması ve işlenen bu insanlığa karşı suçun bilinen şüphelileri hakkında etkin soruşturma ve kovuşturma yürütülmesi talebimizi yineliyoruz

Kaç yıl geçerse geçsin Tahsin, Ali İhsan ve Çayan Çiçek için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 199 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz." (HABER MERKEZİ)