Cumartesi Anneleri'nin yeni yıl dileği

DUVAR - Cumartesi Anneleri/İnsanları 2016 yılının son gününde Galatasaray Meydanı'ndaydı. Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve sorumluların yargı önüne çıkartılması için 614'üncü kez toplanan Cumartesi Anneleri ve kayıp yakınları, "Yeni yılda, evlatlarımızın kanıyla değil, canıyla, hak ve özgürlükleriyle var olduğu bir vatan diliyoruz" diyerek 2017 dileklerini dile getirdiler.

Cumartesi Anneleri'nin bu haftaki buluşmasına HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve Özgür Gündem davası kapsamında tutuklanan ve geçtiğimiz gün tahliye edilen Necmiye Alpay da katıldı. Eylemde, geçtiğimiz hafta içerisinde hayatını kaybeden ve Cumartesi Anneleri'nden biri olan Fatma Morsümbül de anıldı. İlk sözü alan Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız, 614 haftadır yaz-kış demeden, yakınlarını ve geç kalan adaleti aradıklarını söyledi.

'FATMA ANNE OĞLUNUN KEMİKLERİNE KAVUŞAMADAN ARAMIZDAN AYRILDI'

Geçtiğimiz hafta içerisinde hayatını kaybeden ve Cumartesi Anneleri'nden biri olan Fatma Morsümbül de anıldı. 1995 kayıplarından Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun, "Fatma anne bize keşke oğlumun kemiklerini bulsaydım, ölene kadar sırtımda taşısaydım demişti, ben bu lafı hiçbir zaman unutmuyorum" dedi.

1980 kayıplarından Cemil Kırbayır'ın ağabeyi Mikail Kırbayır, Fatma Morsümbül için, "Emin olsun mücadelesi, mücadelemizdir" dedi. 2016 yılında insanların evlerine bombalar yağdırılarak katledildiğini ifade eden Kırbayır sözlerine "2016'nın son günündeyiz, gidişi olsun gelişi olmasın diyoruz" diye devam etti.

'DEVLET YENİ SUÇLARA İMZA ATIYOR'

1995'te gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın ağabeyi Ali Ocak, 21 yıldır devletin işlediği insanlık suçlarıyla hesaplaşması için bu meydanda bulunduğunu söyledi ve "Devlet bu talebimize ısrarla ve inatla karşılık vermediği gibi, yeni suçlara imza atıyor, ısrarla ve inatla yeni örtüler örtüyor suçların üzerine" dedi.

'BU TARİHİ DEĞİŞTİRMELİYİZ'

Cumartesi İnsanları'ndan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 2016 yılının her gününün ölüm ve yıkımla geçtiğini ve 2017 yılında da bunların anmalarının yapılacağını söyleyerek, bu tarih kültürünü eleştirdi. "Bu tarihe lanet olsun, bu tarihi değiştirmeliyiz" diyen Tanrıkulu konuşmasına, "Bu meydan bu yıkımların, ölümlerin tarihini unutturmuyor. Adalet için, vicdan için unutturmuyor, 614 haftadır annelerimiz burada. Biz de dayanışma için buradayız. Bu vicdanı, adaleti Türkiye'ye tattırana kadar devam edeceğiz" diye devam etti.

Tanrıkulu, yeni yılın gazetecilerin ve siyasetçilerin özgürlüğüne kavuştuğu, ölümlerin yaşanmadığı ve barış için adımların atıldığı bir yıl olması dileğiyle konuşmasını bitirdi.

'BÜTÜN KARANLIK TÜNELLERİN SONUNDA MUTLAKA BİR IŞIK VARDIR'

HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da eyleme katıldı. Konuşmasına Fatma Morsümbül'ü anarak başlayan Kerestecioğlu, "2016 gerçekten kapkaranlık bir tüneldi. Çok sayıda insanın ihraç edildiği, gözaltına alındığı, tutuklandığı, öldürüldüğü, bodrumlarda yakıldığı, daha sayamayacağımız nice kötülüğe tanıklık ettiğimiz bir yıldı" dedi. Her karanlık tünelin sonunda bir ışık olduğunu ifade eden Kerestecioğlu "Bizler acılarımızı da sevinçlerimizi de birbirine katarak çoğalacağız, büyüyeceğiz ve daha huzurlu, barış dolu, özgürlük dolu günlerde buluşacağız" diyerek konuşmasını bitirdi.

'YENİ YILDA CEZASIZLIĞA KARŞI MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ'

614'üncü buluşmanın son sözünü Cumartesi İnsanları'ndan İnsan Hakları Derneği Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon'dan Sebla Arcan aldı. "Yeni yıla girerken Galatasaray'dayız, çünkü Türkiye'de bugün hüküm süren rejim demokrasi değil, bugün Türkiye'de insan hakları, hukuk ve adalet krizi var" diyerek söze başlayan Arcan; yeni yıl dileklerinin hukukun üstünlüğünün, huzurun ve barışın bu topraklarda egemen olması olduğunu dile getirdi.

2016 yılı biterken, yıl içerisinde İnsan Hakları Derneği'nin karşılaştığı üç gözaltında kayıp vakası olduğunu ifade eden Arcan, ailelerin yaptığı başvurular sonucunda İnsan Hakları Derneği'nin resmi makamlara yaptığı başvuruların yanıtsız kaldığını söyledi. Hurşit Külter, Müjgan Ekin ve Taşkın Yasak'ın gözaltında kaybedilme süreçlerini detaylarıyla anlatan Arcan, sağ oldukları haberinin sevindirici olduğunu açıkladı.

"Bütün bu yaşananlar kayıtdışı gözaltı işlemlerinin yapıldığını ve tamamen keyfi bir sürecin işletildiğini gösteriyor. Bu insanları kayıtdışı gözaltında tutan, işkence yapan kişileri açığa çıkarmak onlara ne olduğunu açıklamak iktidarın sorumluluğudur" diyen Arcan zorla kaybetmelerin Türkiye'de yeniden sistemli bir pratiğe dönüşmemesi arzusuyla, 2017 yılında gözaltında kaybetme ve cezasızlığa karşı mücadele etmeyi sürdüreceklerini açıkladı. (HABER MERKEZİ)