Cumhurbaşkanı Erdoğan: ABD Kudüs'te dökülen kana ortak oldu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin Kudüs kararına tepki göstermeye devam ediyor. ATO'da bir toplantıya katılan Erdoğan "Amerika aldığı bu kararla Kudüs'te dökülen bu kana ortak da olmuştur" dedi.
DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO'da bir toplantıya katıldı. 'İTO Başkanı İbrahim Çağlar'ın vefatı üzerine başsağlığı dileklerini' açıklayan Erdoğan gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Büyüme rakamlarına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bu rakamlarla iç ve dış fesat odaklarına en güzel cevabı verdiğimize inanıyorum" dedi. ABD'nin Kudüs kararını da değerlendiren Erdoğan "Trump'un bu açıklaması bizi bağlamaz. Kudüs'ü de bağlamaz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;
SAKLANACAK AĞAÇ BİLE BULAMAYACAKLAR: Bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü. Bu etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Binlerce yıldır yaşadıkları topraklarda zulme uğrayan Filistinli kardeşlerimize de buradan selamlarımızı iletiyorum. Kudüs'te sergilenene vandallığın, zulmün ilelebet devam etmesi mümkün değildir. O Kudüs ki her taşında ayrı bir hikayeyi barındırır. Bugün kendilerini Kudüs'ün sahibi sananlar arkasına saklanancak ağaç bile bulamayacaklarını bilmelidirler. Amerika aldığı bu kararla Kudüs'te dökülen bu kana ortak da olmuştur. Biz bu kararı asla tanımıyoruz ve tanımayacağız. Trump'un bu açıklaması bizi bağlamaz. Kudüs'ü de bağlamaz. İslam dünyasını da bağlamaz. Sen çalarsın, sen oynarsın. 1967 sınırları içerisinde başkenti doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devleti kurulana kadar bu mücadele bitmeyecek.
(...)
YANINDAKİ PASİF İÇİCİYİ RAHATSIZ ETME HAKKINA SAHİP DEĞİLSİN: Gençler size de sesleniyorum. Öyle sigara içmek suretiyle sen oradan duman altı olurken, yanındaki pasif içiciyi rahatsız etme hakkına sahip değilsin. Bunun adı kul hakkıdır, kul hakkı. Bunu böyle bilesiniz. Dikkat ederseniz bizim milletimiz hakla hukuku genellikle birlikte ifade eder. Yani bir işin özüyle biçimi aynı anda zikredilir. Şayet hem inancımıza, hem küresel kabullere uygun bir insan hakları zemini oluşturacaksak hareket noktamız işte burası olmalı. Biz hakkı ve hukuku korumak için elimizden gelen gayreti gösterdik. En büyük desteği, STK’larımızdan gördük. Bugün de aramızda insani yardım alanında faaliyet gösteren 300’den fazla STK’nın temsilcisi bulunuyor.