Cumhurbaşkanı Erdoğan Ayasofya'da Kuran okudu

DUVAR - Danıştay 10. Dairesi’nin, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etmesinin ardından bugün Ayasofya'da ilk kez cuma namazı kılındı. Cami çevresinde belirlenen alan cuma namazı öncesi dolunca alana girişler kapatıldı.

Erdoğan: Ayasofya'yı Cumhur İttifakı'nın katkısıyla açtık

Cuma ezanı okunurken namaz kılmak için bir araya gelen kalabalık tekbirler getirerek salavat okudu. Binlerce kişinin katıldığı Ayasofya'da cuma hutbesi okunduktan sonra cuma namazı kılındı. Safların sık olması nedeniyle namaz kılmaktan zorluk çekildi. Namaz sırasında bayılanlar oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da saat 12.00 sularında Ayasofya'ya geldi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın karşıladığı Erdoğan'a İletişim Başkanı Fahrettin Altun eşlik etti. Erdoğan namaz öncesinde Fatiha Suresi'ni ve Bakara Suresi'nin ilk 5 ayetini okudu.

Namazı kıldıran Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Osmanlı fetih geleneğine uygun olarak hutbe için minbere sol elinde bir kılıçla çıktı. Geleneğe göre kılıcın sol elde olması 'barış', sağ elde olması ise 'savaş' anlamına geliyor. Ayasofya'da mihrabın sağında yer alan minber, Sultan III. Murad döneminde yapılmıştı. Minber 16. yüzyıl mermer işçiliğinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.

Hutbede ise, "Bugün, Ayasofya’nın kubbelerinde yeniden tekbir, tehlil ve salavatların yankılandığı, minarelerinden ezan ve salâların yükseldiği gündür. Evlad-ı Fatihan’ın hasreti, ulu mabedin sessizliği sona eriyor. Ayasofya Cami-i Şerifi bugün yeniden mümin ve muvahhit cemaatine kavuşuyor. Bizleri böyle şerefli ve tarihî bir günde bir araya getiren Rabbimize sonsuz hamd ü senalar olsun" denildi.

GİRİŞLER DURDURULDU

Sabahın erken saatlerinde yüzlerce kişi bir araya gelerek tekbir ve salavatlar eşliğinde Beyazıt'tan Ayasofya'ya doğru yürüyüşe geçti.

Ayasofya'nın, yeni "Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi" adını taşıyan tabelası dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla açılmıştı. Müzeden camiye dönüştürülen Ayasofya’nın iç kısmında 500 davetli namaz kıldı.

Namaz kılınacak alanlara girişler saat 10.00'dan itibaren başladı. İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, saat 11.05'te Ayasofya'nın çevresinde belirlenen alanların dolduğunu belirterek alanlara girişlerin durdurulduğunu açıkladı. Twitter adresinden paylaşım yapan Yerlikaya, "Sabır ve anlayışla birbirimize yardımcı olalım. Ayasofya Camiimiz ibadetiniz için sabaha kadar açık olacak" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sözcüsü Murat Ongun da, Bağcılar-Kabataş Tramvayı’nın Kabataş-Eminönü arasındaki seferlerinin durdurulduğunu açıkladı. Haliç ve Vezneciler metro istasyonlarının da kapatıldığını belirtti. Ongun, "Ayasofya-i Kebir Camii’ndeki Cuma Namazı’ndaki izdihamı önlemek için, Valilik koordinasyonuyla Bağcılar-Kabataş Tramvayı’nın Kabataş-Eminönü seferleri durdurulmuş, Bağcılar-Zeytinburnu ve Çapa-Akşemsettin arası çalışmakta. Haliç ve Şehzadebaşı metro istasyonları da kapatılmıştır" diye paylaşım yaptı.

İstanbul'daki metro, tramvay, füniküler ve teleferik hatlarını işleten Metro İstanbul da Ayasofya'nın açılışındaki yoğunluk nedeniyle tweet attı ve "İstanbul Valiliğinin tarihi yarımadaya girişleri durdurması nedeniyle tarihi yarımadaya yakın olan istasyonlarımızda hizmet verilememektedir. Anlayışınız için teşekkür ederiz" diyerek duyuruda bulundu.

Ayasofya Cami çevresinde, kadınlar için iki ve erkekler için üç bölge namaz kılma alanı olarak belirlendi. Ayasofya'nın açılışına katılan erkekler, Ayasofya Meydanı, Sultanahmet Meydanı ve Yerebatan Caddesi'nde namaz kıldı. Kadınların namaz kılması içinse Sultanahmet Türbesi yanındaki alan ve Mehmet Akif Parkı kullanıldı.

Korona virüsü nedeniyle, namaz kılınan alanlarda saf düzenlemesi için belediye tarafından işaretleme çalışması yapıldı.

Oluşturulan 11 ayrı kontrol noktasında, alanlara giriş için ateş ölçümü ve maske kontrolü yapıldı. Ayrıca alanda 17 sağlık noktası kuruldu ve 727 sağlık personeli görev aldı. Ayasofya yarın sabaha kadar ibadete açık olacak.

SABAH NAMAZI İÇİN DE GELDİLER

Öte yandan sabah namazı için Ayasofya'ya gelenler de oldu. Bu kişiler Ayasofya etrafına alınmayınca namazı güvenlik noktalarında kıldı.

Barikatlar kademeli olarak açıldıktan sonra büyük bir kalabalık oluştu. Giderek artan kalabalık namazın kılınacağı alanlara doğru ilerledi. Sıcağın altında bekletilmelerine öfkelenenler barikatların tamamının kaldırılmasını isteyerek zaman zaman polislerle tartıştı. Yüzlerce kişi ise yanında getirdikleri seccadeleri yere sererek namaz saatini bekledi.

Cihangir İslam'dan Ayasofya değerlendirmesi: Ayıp ne kadar büyükse örtü de o kadar büyük olur

'Ayasofya: Fatih'in nişanesi, Fatih'in emaneti' başlıklı hutbenin tamamı

"Muhterem Müslümanlar!

Bugün, Ayasofya’nın kubbelerinde yeniden tekbir, tehlil ve salavatların yankılandığı, minarelerinden ezan ve salâların yükseldiği gündür. Evlad-ı Fatihan’ın hasreti, ulu mabedin sessizliği sona eriyor. Ayasofya Cami-i Şerifi bugün yeniden mümin ve muvahhit cemaatine kavuşuyor. Bizleri böyle şerefli ve tarihî bir günde bir araya getiren Rabbimize sonsuz hamd ü senalar olsun.

'Konstantiniyye mutlaka fetholunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel komutandır! Ve o asker, ne güzel askerdir!' buyurarak fethi müjdeleyen Resûl-i Ekrem Efendimize salat ve selam olsun.

Bu müjdeye nail olma aşkıyla yollara düşen İstanbul’un manevi mimarı Ebû Eyyûb el-Ensârî Hazretleri başta olmak üzere, ashab-ı kirama, onların kutlu izinden gidenlere, Anadolu’yu bize vatan eylemiş, korumuş ve emanet etmiş olan bütün şehit ve gazilerimize selam olsun.

Çağının en gelişmiş teknolojisini üreten, gemilerini karadan yürüten, Allah’ın izni ve inayetiyle İstanbul’u fetheden, sonra da bu aziz şehrin tek bir taşına bile zarar gelmesine izin vermeyen, o genç ve dirayetli padişaha, Fatih Sultan Mehmet Han’a selam olsun.

Ayasofya, asırlar öncesinden gelen gül rengi bir muştudur. Ayasofya, fethin nişanesi ve kıyamete kadar cami olması kaydıyla onu vakfeden Fatih’in emanetidir. Bu nadide emanetin cemaatine kavuşması için dünden bugüne canla başla emek veren büyüklerimize, ilim ve fikir insanlarımıza, irfan ve ihsan öncülerimize, tüm kardeşlerimize selam olsun.

Aziz Müminler!

Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması, beş asır boyunca cami olarak müminleri bağrına basan mukaddes bir mekânın, aslî vasfını kazanmasıdır. Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması, başta Mescid-i Aksa olmak üzere, yeryüzünün bütün mahzun ve mazlum mescitlerinin ümide kavuşmasıdır.

Ayasofya’nın ibadete açılması, temeli tevhid, tuğlası ilim, harcı erdem olan medeniyetimizin yükselmeye devam edişidir. Kıymetli Müslümanlar!

Bizim medeniyetimiz, cami merkezli bir medeniyettir. Camilerimiz, birlik ve dirliğimizin, ilim ve irfanımızın kaynağıdır. Yüce Rabbimiz, cami ve mescitleri imar edenler hakkında şöyle buyurmaktadır: 'Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yolda oldukları umulanlar bunlardır.'

Bir caminin yapılması ve varlığını koruması için gayret gösteren kimseleri Peygamberimiz cennetle müjdeler: 'Her kim Allah için bir mescit bina ederse, Allah da ona cennette bu mescidin benzeri bir köşk bina eder.' Aziz Müslümanlar! Şimdi bize düşen, birlik ve kardeşlik şuuruyla camilerimizi canlı tutmaktır. Camilerimizi hayatımızın merkezine almaktır. Kadınıyla erkeğiyle, çocuğuyla, genciyle, yaşlısıyla camilerimizde olmak, camilerimizle hayat bulmaktır. Ayasofya Cami-i Şerifi’nin ifade ettiği ulvi anlamlara sahip çıkmak için daha büyük bir inanç, azim, kararlılık, heyecan ve özveri ile çalışmaktır."