Cumhurbaşkanı Erdoğan: Erkek Adem, kadın Havva'dır
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında HAK-İŞ tarafından yapılan Kadın Günü Programı'na katıldı. Erdoğan, "Kadınla erkeğin fiziksel özellikleri farklı olabilir ama aynı bütünün parçalarıdır. Erkek Hz. Adem ise kadınsa Hz. Havva'dır" diye konuştu.
DUVAR - Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen HAK-İŞ Dünya Kadın Günü Programı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim kadınlarımızın hikayeleri sadece bir tek güne sığdırılamayacak kadar zengindir. Cennetin ayakları altına serildiği tüm annelerimizin ellerinden öpüyorum" dedi.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
ERKEK HZ. ADEM İSE KADINSA HZ. HAVVA'DIR: Kadınla erkeğin fiziksel özellikleri farklı olabilir ama aynı bütünün parçalarıdır. Erkek Hz. Adem ise kadınsa Hz. Havva'dır. Kadının sıfatı ne olursa olsun erkeği, erkeğin de sıfatı ne olursa olsun yanı başında kadını vardır. Kadınlara yönelik ayrımcı davranışlar hiç eksik olmamıştır. 21. yüzyılda dahi kadınlara yönelik yüz kızartıcı adaletsizliklere şahit oluyoruz. Düne kadar ülkemizde eğitim kurumlarından dahi zorla uzaklaştırılan kızlarımız vardı. Annelerin gözyaşlarını unutmadık, unutmayacağız. Onlar bizim azmimi artırmıştır ve artıracaktır. Okulunda olduğu gibi işyerinde ve hatta sokakta taciz edilen kadınımızın yürek acısını unutmadık. Yurt dışına gitmek zorunda olan kadınlarımızın hikayelerini unutmadık.
PARTİMİZİ KAPATMAYA KALKTILAR: Eğer kadın meselesini tüm boyutlarıyla konuşacaksak önce samimi olmamız gerekir. Kadın ve erkek arasındaki ayrımcılıktan daha tehlikelisi kadınlar arasında ayrımcılık yapmaktır.
Türkiye, bu sıkıntıları yaşamıştır. Dünyanın başka yerlerinde de son yıllarda benzer utanç manzaralarına rastlıyoruz. Biz önce kadınlar arasındaki ayrımcılığı ortadan kaldırdık. Bunun için bize çok saldırdılar. Akla hayale gelmeyecek ithamlarla uğraşmak zorunda kaldık. Hatta bu sebepten partimizi kapatmaya dahi kalktılar. Tüm bu zorlukların üstesinden gelmeyi başardık.
Erkek ve kadın arasındaki üstünlük tartışması beyhude bir tartışmadır. Daha da ötesi, insanları bölmeye yönelik her tartışma yeni bir zulüm kapısının aralanması anlamına gelir.
TİMSAH GÖZYAŞLARI DÖKENLERİN KADIN HAKLARI SAVUNUCUSU OLDUĞUNA NASIL İNANABİLİRİZ? Bugün dünyada, kadın hakları diye ortalığı inletenlerin siz hiç Doğu Guta'da son birkaç ayda katledilen binlerce kadın için tek bir söz ettiklerini duydunuz mu? Suriye'de çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 1 milyon insanın alçakça katledilmesi karşısında kıllarını kıpırdatmayanların kadın hakları konusunda söyledikleri sözlerin ne anlamı olabilir? Ben bunların hepsiyle konuşuyorum, hepsine bu soruyu soruyorum. Hadi buyurun, bu konuda da konuşun.