Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bülent Keneş'in İsveç'ten deport edilmesi çok önemli

İsveç Başbakanı Kristersson'la görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "FETÖ örgütünden İsveç'te olan biri var ki, Bülent Keneş, bu teröristin Türkiye'ye deport edilmesi büyük önem arz ediyor" dedi.

Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Beştepe'deki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda ilk konuşmayı yapan Erdoğan, ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel konuları da ele aldıklarını söyledi.

Erdoğan, "İkili münasebetlerimizin yanı sıra Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri, Rusya-Ukrayna savaşı başta olmak üzere bölgesel ve küresel gelişmeleri değerlendirdik" dedi.

"İsveç'in NATO'ya üyelik başvurusu görüşmelerimizde önemli yer tuttu" diyen Erdoğan "Türkiye, NATO'nun açık kapı politikasının her daim güçlü destekçisi olmuştur. İsveç ve Finlandiya'nın katılım müzakerelerine başlamasına da bu yaklaşımımız doğrultusunda Madrid'de onay verdik" ifadelerini kullandı.

'İSVEÇ'İN KAYGILARMIZIN GİDERİLMESİNE DESTEK OLMASINI İSTİYORUZ'

İsveç'in 200 yıldır askeri ittifaklara katılmadığını belirten Erdoğan, "İsveç'i bu politikasına son vermeye iten güvenlik kaygılarını anlayışla karşılıyoruz. Türkiye malumunuz PKK, YPG, FETÖ, DHKP-C, DEAŞ gibi terör örgütleriyle mücadele ediyor. Bu terör örgütlerinin saldırılarında çoğu çocuk ve kadın 40 bini aşkın vatandaşımızı kaybettik. Son olarak 15 Temmuz hain darbe girişiminde 29'u bu bina çevresinde olmak üzere 252 insanımız FETÖ üyesi teröristler tarafından şehit edildi. İsveç kendi güvenliği için NATO üyeliğini istiyor, biz de kendi güvenlik kaygılarımızın giderilmesine destek olan bir İsveç görmek istiyoruz" diye konuştu.

Yeni hükümetin Türkiye'yle imzalanan anlaşmaya uyma taahhüdünün memnuniyet verici olduğunu belirten Erdoğan, "Madrid'de imzalanan üçlü muhtırada da vurgulandığı üzere NATO'nun en temel unsurlarından biri terörizmin tüm biçimleriyle mücadelede tam dayanışma ve işbirliğidir. Yeni İsveç hükümetinin üçlü muhtırayı uygulama yönündeki taahhütlerinden memnuniyet duyduk. Savunma sanayinde ülkemize uygulanan kısıtlamaların kaldırılması ve ihracat izinlerinin verilmeye başlaması olumlu adım teşkil ediyor" dedi.

'TERÖR ÖRGÜTLERİNİN DEMOKRATİK ORTAMI İSTİSMARI ENGELLENMELİ'

Görüşmede İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'a üçlü muhtıradaki hükümlerin hayata geçirilmesine yönelik beklentilerini paylaştığını aktaran Erdoğan, "Terör örgütlerinin İsveç'in demokratik ortamını istismar etmesi muhakkak engellenmelidir. Üçlü muhtıranın bir bütün olarak eksiksiz uygulanmasının akabinde İsveç'in NATO üyeliğinin gerçekleşmesi ve yüzyıllara dayanan dostluk ilişkilerimize müttefiklik boyutunun da eklenmesi samimi temennimizdir. Üçlü muhtırada kayıtlı hususların uygulanmasını sağlamak ve izlemek için kurulan daimi ortak mekanizmanın ikinci toplantısı ay sonuna doğru Stockholm'de düzenlendiğinde daha olumlu tabloyla karşılaşmayı ümit ediyoruz" ifadelerini kullandı. 

Erdoğan, iki ülke arasında geçen yıl 3,7 milyar dolara ulaşan ticaret hacmini 5 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini dile getirdi.

KRİSTERSSON: MESAJIM AÇIK, TÜRKİYE'NİN TERÖRLE MÜCADELESİNİ ANLIYORUZ

Erdoğan'ın ardından konuşan İsveç Başbakanı Kristersson, "Sayın Cumhurbaşkanı ile çok verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Türkiye ve İsveç arasındaki ilişkileri nasıl geliştirebileceğimizi konuştuk. Bizim ilişki tarihimiz aslına bakarsanız yüzyıllar öncesine dayanıyor. 12'inci Şarl Demirbaş'a kadar uzanıyor. Şu anda ilişkilerimizde büyük potansiyel var. Ticarette çok büyük atılımlar yapabiliriz" dedi.

"Umuyorum ki her iki ülke ve aynı zamanda bölgemizi birlikte koruyacağız. Tartışmalarımız elbette güvenlik tehditlerine çok odaklandı. Ve özellikle terörden gelen tehditlere odaklandı" diyen Kristersson şöyle devam etti:

"Benim de buradaki mesajım açık: İsveç şunu anlıyor, Türkiye'nin PKK terör örgütüne karşı vermiş olduğu kanlı bir savaş var ve binlerce Türk de bu savaşın kurbanı olmak zorunda kaldı. Bunu anladığımızı belirtiyorum. Aslında İsveç'in Türkiye'ye terörizmle mücadelede yardım etmesini sağlamak istiyoruz. İsveç, PKK'yı terör örgütü olarak kabul ediyor. Hükümetim birkaç hafta önce seçildi. Bizim yetkimiz aslına bakarsanız hukuku yüceltmekti. Bunun içerisinde PKK gibi terör örgütleriyle mücadele etmek de var. İsveç için bu uzun vadeli bir taahhüt."

'İSVEÇ TAAHÜTLERİNİ YERİNE GETİRECEK'

NATO'ya katılmalarının ülkesi için önemli olduğunu vurgulayan Kristersson, "NATO'ya katılmak bizim için hayati derecede önem taşıyan bir güvenlik meselesi. Çünkü Rusya'nın Ukrayna'yı illegal şekilde işgal etmesi sebebiyle bir güvenlik tehdidi söz konusu" şeklinde konuştu.

Üçlü muhtırayı uygulayacaklarını söyleyen İsveç Başbakanı, "NATO üyeliğinin sırtımıza yüklediği sorumluluğu biliyoruz. NATO'nun yeni stratejik kavramı, terörizmi ortak güvenliğimizi tehdit eden pek çok tehditten biri olarak kabul ediyor. Biliyoruz ki terörizmden en çok etkilenen NATO müttefiklerinden birisi Türkiye. Tüm Türklere seslenmek istiyorum: İsveç, Türkiye'ye vermiş olduğu tüm taahhütlere riayet edecektir. Hem NATO üyesi olmadan önce vermiş olduğu taahhütleri hem de ileride NATO müttefiki olarak vereceği taahhütleri yerine getirecektir. Üçlü muhtırayı da tam olarak uygulayacağız" ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN: BÜLENT KENEŞ KONUSUNDA İSVEÇ'İN DAHA HASSAS DAVRANMASINI İSTİYORUZ

Konuşmaların ardından gazetecilerin soruları alındı. İsveçli gazetecinin "Üçlü muhtıradan İsveç'in gerçekleştirmediği taahhüt nedir? İadeler konusunda İsveç'ten talebiniz tam olarak nedir?" sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan şu yanıtı verdi:

"Yapmış olduğumuz görüşmede hedef, terörle mücadelede İsveç'in tutumu ve bu rakamların (Türkiye'ye iade edilecek kişi sayısı) 30 olması, 70 olması, 100 küsur olması, bunlar hepsi ayrı ayrı tartışabilecek konular. Bu arada 4 tanesi deport edildi. Ama şu anda FETÖ terör örgütünden İsveç'te olan bir tanesi var ki, ismini de vereceğim Bülent Keneş, mesela bu teröristin Türkiye'ye deport edilmesi bizler için büyük önem arz ediyor. Bununla alakalı olarak da biz tabii İsveç'in daha hassas davranmasını istiyoruz. Bunun yanında yine PKK, YPG-PYD, DEAŞ bunlarla ilgili teröristler var."

'7 AY SONRA SEÇİM VAR'

"NATO'nun en önemli işlevi nedir? Birinci derecede terörle mücadeledir. Biz 70 yıl oldu NATO'ya gireli. NATO'da her zaman bu işin mücadelesini verdik, veriyoruz. Gerek İsveç gerek Finlandiya, buranın caddelerinde teröristlerin ellerinde terörist başının paçavralarıyla dolaşmalarını benim vatandaşım gördüğü zaman hesabını bize soruyor. Bunları görmüyor musunuz diyorlar. Biz vatandaşımıza hayır diyemeyiz. Bizim siyaset yaptığımızı da bilmeniz lazım. 7 ay sonra seçim var ve bu seçimde halkımızın karşısına gittiğimizde Türkiye'de terörle mücadelede büyük bir zafer elde ettiniz, teröristlerle ciddi mücadelemizi halkımız biliyor. 

NATO dostlarımızla dayanışma içerisinde olmamız lazım. Bu teröristleri ülkelerinde barındırmamak gerekiyor. Özellikle İsveç'te mi bu var? Hayır. Birçok Avrupa Birliği üyesi ülkelerde maalesef teröristler cirit atıyor. Teröristler buraları kendilerine adeta zemin edinmişler. Önümüzde temmuz ayına kadar süre var. Bir diğer taraftan da haziran ayında Türkiye'de seçim söz konusu. Gerek Cumhurbaşkanlığı gerek parlamento seçimi. Bu seçimlere de hazırlanırken bizim halkımızın karşısına çok rahat çıkabilmemiz lazım. Bunları da değerli dostumla paylaştık, görüştük. Ona göre de adımlarımızı atacağız."

KRİSTERSSON: TERÖRLE MÜCADELE MEVZUATINDA BÜYÜK ADIMLAR ATACAĞIZ

İsveç Başbakanı Kristersson muhtıradaki taahhütlerle ilgili soruya "Üçlü muhtıradaki her şeyi konuştuk. Biz bunu çok ciddiye alıyoruz. İsveç'teki tutum da şu şekilde: Terörle mücadele etmemiz lazım, burada hiçbir kuşku yok. Her iki ülke de terörün mağduru oldu. Elbette Türkiye İsveç'ten çok fazla mağduru oldu. Elbette bu kararların hepsi İsveç hukuku gözetilerek, uluslararası sözleşmeler göz önüne alınacak. Tüm bu hususlar muhtırada yer alıyor. Muhtıranın önemli bir kısmını tamamladık diye düşünüyorum. Bazılarını yapma aşamasındayız. Özellikle terörle mücadele mevzuatında İsveç büyük adımlar atacak. Bu senenin sonunda ve gelecek senenin başında atacağız bu adımları. Bu da İsveç'te yasal otoritelere daha fazla kas gücü sağlamış olacak" yanıtını verdi. (HABER MERKEZİ)