Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Güvenli bölgeyi Türkiye oluşturur
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 'güvenli bölge' kurma faaliyetiyle ilgili "Terör örgütüne, sınırın 10-20-30 kilometre aşağısında yeni bir güvenli bölge oluşturma haline dönüşürse tabii ki Türkiye Cumhuriyeti güvenli bölgeyi fiilen oluşturma imkan ve kabiliyetine sahiptir" diyerek ABD'yi eleştirdi. Kalın, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç'ın, yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'le ilgili "Terörle alakası yoktur" sözleri için "Kendi şahsi görüşlerini açıklamıştır" dedi ve Cumhurbaşkanlığı'nı bağlamayacağını söyledi.
DUVAR - Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç'ın görevden uzaklaştırılarak yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'le ilgili "Terörle alakası yoktur" sözlerinin kişisel açıklamaları olduğunu, Cumhurbaşkanlığı'nı bağlamayacağını söyledi. Kalın, kayyımların terör iltisakı nedeniyle atandığını anlattı. Suriye'nin kuzeyinde süren 'güvenli bölge' oluşturma çalışmalarıyla ilgili ise ABD'yi eleştiren Kalın, Türkiye'nin güvenli bölgeyi kendisinin fiilen oluşturabileceği mesajını verdi.
Kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Sözcü Kalın, Bülent Arınç'ın Ahmet Türk ile ilgili "Ben sadece Ahmet Türk'ü tanıyorum ve ona saygı duyuyorum. Ahmet Türk'ün benim üzerimdeki hakkı şudur. Bu kişinin terörle alakası yoktur. Ahmet Türk'ün terörle alakası yoktur. Barış olsun isteyen biridir" sözleri sorulunca şu yanıtı verdi: "Bülent Arınç Bey tecrübeli bir siyasetçidir, büyüğümüzdür. Bu açıklamaları yaparken kendi şahsi görüşlerini açıklamıştır. Bunlar ne Cumhurbaşkanlığını ne de Yüksek İstişare Kurulu'nu bağlayan açıklamalardır."
Kalın, kayyımların terörle iltisak nedeniyle atandığını anlatırken, "Bu konuda alınmış kararlar hukuki çerçevede alınmış kararlardır. Devletin kanunları bellidir. Bunu hangi parti yaparsa yapsın hiç önemli değil. Bir belediye başkanı yolsuzluğa bulaştığında da veya başka bir suç işlediğinde de, bir kusur oluştuğunda bu süreç işlenir. Seçilmiş olmak kimseyi masum kılmaz. Devletin elini kolunu bağlayıp seyretmesi kabul edilemez" dedi.
HDP ÖNÜNDEKİ EYLEM
Diyarbakır'da HDP önünde eylem yapan ailelerle ilgili, "Bu cesareti göstermeleri büyük önem arz ediyor. Uluslararası basının ilgisiz kalması dikkat çekici" diyen Kalın, şöyle devam etti: "Onların bu onurlu duruşu tüm Türkiye'de karşılık bulmuştur. Bir annenin çocuğunu dağdan indirmek için verdiği mücadeleye şu veya bu gerekçeyle (sanatçıların) uzak durması kabul edilebilir bir şey değil. Umarım bu konuda sanatçılar daha çok destek olurlar."
'AMERİKALILARIN VERDİĞİ BİLGİLERLE TEYİT EDEMEYİZ'
İbrahim Kalın, ABD ile güvenli bölge çalışmalarıyla ilgili ise şunları söyledi: "Amacımız bütün bölgeyi terörden arındırmak. Kapsamlı, mültecilerin dönmesini içeren bir konudur. Münbiç'tekine benzer bir oyalama, bir dikkat dağıtıma, bir hedef saptırma türü yola başvurulmasına tabii ki müsaade etmeyiz. Sürecin hızlandırılması gerekmektedir. Burada bir gecikme olursa, bir oyalama taktiğine döner, 'güvenli bölge' terör örgütüne, sınırın 10-20-30 kilometre aşağısında yeni bir güvenli bölge oluşturma haline dönüşürse, bu konuda en ufak bir şüphemiz olursa tabii ki Türkiye Cumhuriyeti güvenli bölgeyi fiilen oluşturma imkan ve kabiliyetine sahiptir. Biz Amerikalıların verdiği bilgilerden hareketle sahanın tamamen güvenli hale geldiğini teyit edemeyiz. Bunu kendi kaynaklarımız üzerinden teyit etmek durumundayız."
SURİYELİ MÜLTECİLER
İdlib'de Türkiye'nin üzerine düşeni yapmaya devam edeceğini söyleyen Kalın, Suriyeli mültecilerle ilgili "Sadece Türkiye'nin meselesi değil, uluslararası bir konu. Mültecilerin dönebileceği bir yer olmalı. Uluslararası toplum İdlib kaynaklı yeni bir göç dalgasının önlenmesini istiyorsa hem siyasi hem insani hem finansal alanlarda üzerine düşen sorumlulukları mutlaka yerine getirmek durumundadır. Aksi halde tek başına Türkiye'nin bu sorumluluğu taşımasını beklemek ne doğrudur ne hakkaniyetlidir ne de adil bir yaklaşım olacaktır. Açık kapı politikasıyla onbinlerce insanın hayatı kurtuldu. Güvenli bölge bir an önce hayata geçirilmeli. Ortak devriyeler güzel, ancak yeterli değil. Askerimizin sahada olması gerekiyor" diye konuştu.
'F-35'TEN ÇIKARMAK KOLAY DEĞİL'
Kalın, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 savunma sistemi alması nedeniyle F-35 savaş uçağı programından çıkarılması tartışmasıyla ilgili, "Türkiye'nin çıkarıldığına dair bir yazı elimize ulaşmış değil. Türkiye'nin çıkarılmasının çok farklı maliyetleri olur. Sayın Trump'ın sorunun çözümü için gayretini biliyoruz. Biz vazgeçmiş değiliz, Türkiye'yi çıkarmak da kolay değil. Bunun çok ciddi sonuçları olur. Eninde sonunda bu krizin aşılacağına inanıyoruz. F-35’lerin bir şekilde bir vadede ülkemize geleceği konusunda bir endişemiz yok" dedi. (HABER MERKEZİ)