Cumhuriyet gazetesi ve soruşturma trajedisi

Soruşturma bu haliyle asıl rayından çıkıyor ve FETÖ’ye yönelik kendi amaçlarını imha ediyor. Ve nihayet yine bu haliyle soruşturma, yargı ve hukuk alanının tüm anayasal ve yasal temellerini ihlâl ederek hepimize vaat ettiği kurumsal görevlerini aşıyor.

Abone ol

Orhan Gazi Ertekin

Cumhuriyet gazetesi ve yazarlarına yönelik baskın ve gözaltılara dair soruşturma gerekçeleri yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlıyor. Eğer suçlamalar bu yayınlananlardan ibaret ise bence sorgulanması gereken yazarlar değildir. Bizzat yargı sorgulanmalıdır. Haberlerde aktarıldığı kadarıyla:

-Cumhuriyet gazetesinin FETO kaynaklı haberleri yayınladığı,

-Yazar Aydın Engin’in “Hrant’ı da Cemaat öldürmüş öyle mi?” başlıklı yazısı nedeniyle Dink cinayetine ilişkin gerçekleri sulandırmaya çalıştığı,

-Hikmet Çetinkaya’nın Gülen Hareketi terör örgütü değildir” şeklinde beyanlarının olduğu,

-Can Dündar’ın savcı Celal Kara’yı övdüğü,

-Kadri Gürsel’in ise darbe girişiminden 3 gün önce örtülü ya da subliminal mesaj yöntemiyle darbeyi işaret ettiği ileri sürülüyor…

Eğer suçlamalar ve ayrıntıları bu örneklerden ibaret ise soruşturma bakımından durum vahimdir…

-Cumhuriyet gazetesi soruşturması gazeteciyi kendi görevini yapmak ile suçluyor.

-Gazeteciyi hükümetin kendi gerçeğini, başka deyişle iktidarın düşünce ve kanaatlerini taşımakla sorumlu tutuyor. Bunun dışına çıkılmasına “suç” olarak bakıyor…

-Gazetecinin ve giderek halkın itiraz ve sorgulama hakkını elinden alıyor ve onu hükümetin hedef ve amaçları ile uyumlu olmaya çağırıyor.

-Bütün bir düşünsel, kültürel hayat alanlarını bir “terör” olarak damgalıyor.

Bütün bunlardan çıkan sonuç ise şudur:

-Soruşturma bu haliyle asıl rayından çıkıyor ve FETÖ’ye yönelik kendi amaçlarını imha ediyor

-Ve nihayet yine bu haliyle soruşturma, yargı ve hukuk alanının tüm anayasal ve yasal temellerini ihlal ederek hepimize vaat ettiği kurumsal görevlerini aşıyor…

ADALET İSTİYORUZ!