Cumhuriyet Vakfı'nda kritik dava 24 Kasım'da
Cumhuriyet Gazetesi Vakfı eski yöneticilerin iddiaları nedeniyle mahkemelik olmuştu. Gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, 14 Ekim günü bir dilekçe paylaşarak gazetenin iki eski yöneticisini 'kayyım getirmeye çalışmakla' suçlamıştı. Vakıf yönetimi ile ilgili dava 24 Kasım'da görülecek.
DUVAR - Yöneticileri bugün gözaltına alınan Cumhuriyet Gazetesi Vakfı'nın 'usulsüz üye atanması' iddiasıyla görülecek davası 24 Kasım'da başlayacaktı. Gazetenin eski yöneticilerinin, iki buçuk yıl önce yapılan eski seçimin iptali için açtıkları davada, Cumhuriyet Vakfı ile birlikte Vakıflar Genel Müdürlüğü davalı olarak yargılanacaktı.
Cumhuriyet gazetesinde 4 Ekim'de yayınlanan başyazıda iki eski yönetici Mustafa Balbay ve Alev Coşkun'un 'siyasi iktidarla aynı amaçla gazeteye karşı hareket ettikleri' savunulmuştu. Daha sonra Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, 14 Ekim'de Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Saray'a gelen isimsiz bir dilekçe"den bahsetmiş, vakıf konusunda anlaşmazlık yaşadıkları iki eski ismin, Cumhuriyet Gazetesi'nin yönetiminin elinden alınması için Cumhurbaşkanlığı'na gittiklerini iddia etmişti.
Atalay, 'birileri' olarak nitelediği bazı isimlerin Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu seçimlerinin usulsüz yapıldığı iddiasıyla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a şikayette bulunduğunu söylemişti.
'GAZETEYE KAYYIM ATAYABİLİRLER'
Akın Atalay, Twitter hesabından şu notu yazmıştı; "Birileri, son çare olarak Beştepe'deki Saray'a gitmişler: Cumhuriyet Gazetesi'nin bu yönetimin elinden alınması için son ümidimiz sizsiniz' 'Ne olur, devreye girin ve Cumhuriyet Gazetesi'ni bize verin' demişler. Cumhurbaşkanlığı da bu dilekçenin gereğinin yapılması için Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne yollamış. Saray'dan gelen talimat üzere derhal harekete geçen Genel Müdür, aynı konuda bir yıl önce denetim yaptıklarını ve rapor verdiklerini unutup, emrin gereğini yerine getirmek için acilen yeni bir rapor düzenlettirmiş. Eskisinin tam tersi. Hukuken bir kıymeti, hükmü yoktur.
Üzüntü verici olan, 'Atatürkçü', 'Yurtsever', 'Cumhuriyetçi' geçinip, bu gazete sayesinde hâlâ itibar gören bazı muhterislerin, hırsının akıllarının önüne geçmesidir. Saray'ın destek ve himayesinde Cumhuriyet Gazetesi yönetimine gelmek için kirli işbirliği hangi aklın ürünüdür?
"Saray'dan tescilli Atatürkçü Cumhuriyet Gazetesi" fikriniz enteresan olmuş. Sayenizde gazeteye kayyım atayabilirler.
Saray'dan himmet, yardım dilenerek, Cumhuriyet Gazetesi ne müdahale edilmesine fırsat yaratmanız takdire şayan(!), size minnettar olacaklar. Ammavelakin, gazeteye/vakfa kayyım ya da yönetici olarak sizi atayacaklarına inanacak kadar avanak ya da saf mısınız gerçekten?
Saray'ın himayesinde bu gazeteyi ele geçiremezsiniz, izin vermeyiz. Bunun için daha çok skandala, kepazeliğe, çamura batmanız gerekecek."
BİR ESKİ BAKAN VE BİR MİLLETVEKİLİ
Cumhuriyet'in 4 Ekim tarihli başyazısında adları verilmeyen, ancak "bir eski bakan ile bir milletvekili" ifadesiyle işaret edilen eski Cumhuriyet Vakfı Başkanı ve Turizm Bakanı Alev Coşkun ile CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'ın, siyasi iktidarla aynı amaçla gazeteye karşı hareket ettikleri savunulmuştu. Başyazıda, "Uzun yıllar bu gazetede yöneticilik ve yazarlık yapmış olan biri eski bakan, diğeri halen milletvekili, iki eski Cumhuriyet Vakfı yönetim kurulu üyesinin, siyasi iktidarla aynı amaçta ve yolda birleşmelerini üzülerek izliyoruz" ifadesi kullanılmıştı.
DAVA 24 KASIM'DA
Cumhuriyet Vakfı ile ilgili yaşanan ihtilafta olay mahkemeye taşınırken, duruşmanın 24 Kasım’da yapılacağı belirtiliyor. Cumhuriyet Vakfı’nın mevcut yönetiminde Akın Atalay, Hikmet Çetinkaya, Nebil Özgentürk, Önder Çelik, Musa Kart yer alırken davacı tarafında ise Alev Coşkun, Mustafa Balbay, İbrahim Yıldız, İnan Kıraç, Şükran Ketenci bulunuyor.