Dağyeni köylüsü sondaj faaliyetlerine karşı direniyor
Dağyeni köyünde yapılan sondaj faaliyetlerine karşı köylüler çadır kurarak nöbet eylemine başladı. ÇİYAP, kamuoyunu Dağyeni köylüsünün yanında olmaya çağırdı.
Cihan Başakçıoğlu
İZMİR - Aydın'ın Germencik ilçesinde bulunan Dağyeni köyünde metalik maden arama faaliyeti kapsamında yapılan sondaj çalışmalarına karşı köylüler direnişe başladı. Bölge halkının verdiği bilgilere göre MTA'nın bir firmaya ihale ettiği sondaj faaliyetleri nedeniyle köylüler, tarım arazilerinin ve doğanın zarar gördüğünü belirtirken, söz konusu alan bölgenin en önemli incir ve zeytin merkezlerinden biri. Üstelik sondaj faaliyetlerinin yapıldığı alanlardan biri köyün su kaynağının hemen yanında.
YÜRÜYÜŞ DÜZENLENDİ, ÇADIRLAR KURULDU
8 Ocak Cumartesi günü AYEP ve ÇİYAP temsilcileri ile bölge halkının yaptığı toplantının ardından, pazar günü onlarca köylünün katılımıyla yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşün ardından sondaj faaliyetlerinin sona ermesini isteyen köylüler, nöbet eylemi başlattı. Zorlu hava şartlarına karşı çadırların kurulduğu bölgede bekleyiş sürüyor.
'AMACIMIZ ANAYASAL HAKKIMIZI KULLANARAK YAŞAM HAKKIMIZA SAHİP ÇIKMAK'
Dağyeni Köyü sakinlerinden Muammer Salık, sondaj faaliyetlerinin yaklaşık 10 gündür sürdüğünü belirterek, faaliyetlere karşı köylülerin topladığı imzaların kaymakamlıkça kabul edilmediğini ifade etti. Salık, “Sondaj faaliyetleri başlayalı neredeyse 10 gün oldu. İlk sorduğumda Enerji Bakanlığı'ndan geldiklerini söylediler. Köye hiçbir bilgi verilmeden burada sondaj faaliyetlerine başladılar. Durum böyle olunca bizler de imza toplayarak dilekçemizi kaymakamlığa ilettik. Kaymakamlık bizim dilekçemizi kabul etmedi. 9 Ocak günü burada bir yürüyüş başlattık. Buradaki amacımız anayasal hakkımızı kullanarak yaşam hakkımıza sahip çıkmak” dedi.
'KESİNLİKLE YAPTIRMAYACAĞIZ'
Sondajın ilk başlangıcının köye 300 metre yakınlıkta olduğunu belirten Salık, ikinci sondajın ise köyün tüm suyunun sağlandığı kuyunun üç metre yanında olduğuna dikkat çekti. Üçüncü sondajın ise köylünün bahçelerinin bulunduğu yayla denilen alanın hemen yanında olduğunu söyleyen Salık, sondaj faaliyetlerine izin vermeyeceklerini vurguladı. Salık, şunları kaydetti:
“Dün yine bir yürüyüş yaptık ve çadırlarımızı kurduk. Direniş gösteriyoruz. Bunu kesinlikle yaptırmayacağız. Bizim tepkimiz buranın incirinin, zeytininin, içme suyunun dibine bu sondaj faaliyetlerinin yapılmasına karşıdır. Altın olsun, kömür olsun ne olursa olsun, ne aranırsa aransın biz bu faaliyetin burada yapılmasını istemiyoruz. Burada belki 500 dönüm çam arazisi var. Bu maden çıktığı zaman burada bir tane bile çam ağacı kalmayacak. Hem doğa bitecek, hem köyümüz bitecek. Burası önemli de bir tarım alanı. En güzel zeytin ve incir bu bölgeden çıkıyor. Bir burası mı kaldı bunu yapacak? Bizim ekmeğimize ocağımıza incir ağacı dikecekler. Eskiden devlet çamları kesmesinler diye insanlardan koruyordu. Şimdi maden şirketleri ormanlarımızı talan etmesin diye biz koruyoruz. Bu nasıl bir düzen?”
'ORMANLARIMIZI, ARAZİLERİMİZİ VERMEYECEĞİZ'
Orhan Bircan da köylülerin tarım arazilerinin ve doğanın zarar gördüğünü belirterek, topraklarının maden şirketleri tarafından işgal edilmek istendiğini söyledi. Bircan, “Bizim arazimizde zeytin, incir yetişiyor. Burada verimli bir toprağımız var. Bu toprakları işgal etmek istiyorlar. Biz buna karşı mücadele ediyoruz. Köye 200 metrede içme suyumuzun ortasında bu faaliyetleri yapıyorlar. Biz buna anlam veremiyoruz. Derdimizi anlatamadık. Bunun için direnişe başladık. Verimli topraklarımızı vermek istemiyoruz. Buradan çıksınlar. Ormanlarımızı, arazilerimizi savunuyoruz, vermeyeceğiz” dedi.
'KAMUOYUNU DAĞYENİ KÖYLÜSÜNÜN MÜCADELESİNE DESTEK OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ'
Çine Yaşam Platformu'ndan (ÇİYAP) Ahmet Uslu ise sondaj faaliyetlerinin başlamasının ardından bölgede bir toplantı yaptıklarını ve köylülerin direnişe başlama kararı aldığını söyledi. Platform olarak köylülerin direnişine destek verdiklerini ifade eden Uslu, “Burası doğal anlamda çok muhteşem bir saha. İncir, zeytin ağaçları ile orman birbirine karışmış durumda. Botanik bir yer de denilebilir. Su kaynaklarının da bulunduğu bir alan. Çok verimli su kaynakları var. Şimdiye kadar doğası bozulmamış bir saha. Sondaj faaliyetleri nedeniyle hem doğa hem de köylülerin yaşam alanları çok büyük zarar görüyor. Sondaj nedeniyle ağaçlar da katledildi. Fotoğraflarda göründüğü üzere kimyasal madde de kullanıyorlar. Üstelik bu faaliyetleri köyün içme suyu kuyusunun çok yakınında yapıyorlar” dedi.
Kamuoyuna çağrıda bulunan Uslu, “Türkiye'nin bir çok yerinde maden için sondaj faaliyetleri yapılıyor. Halkın buna karşı mücadele etmesini istiyoruz. Baştan önlem alınmalı. Herkesin doğasına, yaşam alanlarına sahip çıkması gerekiyor. Tüm duyarlı kamuoyunu da Dağyeni köylüsünün mücadelesine destek olmaya davet ediyoruz” diye konuştu.