Darbe girişiminde öldürülen erlerin aileleri basın toplantısı düzenledi

Darbe girişiminin sırasında hayatını kaybeden erlerin aileleri, İnsan Hakları Derneği'nde basın toplantısı yaptı.

Abone ol

DUVAR - 15 Temmuz darbe girişimi sırasında öldürülen erlerin aileleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. Yaşadıklarına tepki gösteren aileler, çocuklarının itibarının iade edilmesini istiyor. Er Nuh Duygun’un annesi Antika Duygun, "Oğlumu teslim olmak için kaldırdığı ellerinden vurmuşlar" dedi.

Cumhuriyet gazetesinden Zehra Özdilek'in haberine göre, darbe girişimi sırasında "tatbikat var" denilerek kışladan çıkarılan ve darbeci diye öldürülen erlerin aileleri, dün, İHD İstanbul Şubesi’nde bir araya geldiler.

'OĞLUMUZUN BAŞINA BUNLARIN GELMESİNİ KABULLENEMENİYORUZ'

Toplantıda ilk sözü alan er Ali Şehir’in babası Ahmet Şehir, oğlunun renk körü olduğunu gizleyerek askere gittiğini söyledi. Darbe girişimi sırasında oğlunun 18 günlük asker olduğunu aktaran Şehir, oğlunun 15 Temmuz gecesi kendisini arayarak vedalaştığını belirtti.

Şehir, “Daha sonra tanımadığımız bir numara aradı bizi. ‘Oğlunuz yaralı. Gazi Üniversitesi Hastanesine gelin alın’ dedi. İki gün bekledik. Sonra cenazeyi alabildik. Acemi birliğine ve usta birliğine kendi ellerimizle teslim ettiğimiz oğlumuzun başına bunların gelmesini kabullenemeniyoruz” dedi.

Resmi cenaze töreninin yasaklandığını ifade eden Şehir, oğlunu sessizce toprağa verdiğini dile getirdi.

'CENAZEYİ ETLERİN İÇİNDE BULDUK'

Er Osman Küçük’ün ağabeyi Eyüp Küçük, astım hastası kardeşinin ‘tatbikat var’ denilerek sokağa çıkarıldığını söyledi.

Kardeşinin darbeden sonra spor kompleksinde bekletildiği bilgi aldıklarını aktaran Küçük, “Daha sonra, gizli numaradan babamı aramışlar. ‘Özür dilerim, telefonda söylenecek bir şey değil ama oğlunuz şehit oldu’ demiş. Kışlaya giden babamı bekletmişler. Kardeşimin cenazesini Et ve Balık Kurumu’nun arabasında etlerin içinden aldık. Cenazemizi özel araçla taşıdık. Şehitliğe izin vermediler, köyümüzde defnettik” şeklinde konuştu.

'SİYAH POŞET İÇİNDE TESLİM ETTİLER'

Er Hasan Karakaş’ın ablası Gülşah Karakaş, 15 Temmuz gecesi kardeşine ulaşamadıklarını belirtti. Sabah askeri birliği aradıklarını söyleyen Kararkaş, “'Durumu çok iyi. İçiniz rahat olsun' yanıtını aldık. Bir hafta boyunca aynı şeyi söylediler. Sonra, gizli bir numara aradı, ‘Kardeşiniz vefat etti’ diye. Et kamyonunda siyah poşet içerisinde kardeşimin cenazesini aldık. Tabut alamadık. Defnetmek için valilikten özel izin aldık” dedi.

'TESLİM OLURKEN ELLERİNDEN VURMUŞLAR'

Er Nuh Duygun’un annesi Antika Duygun ise oğlunun terhis gününde cenazesine ulaştıklarını dile getirdi. Darbe girişiminden sonra oğlunun gözaltında olduğu bilgisinin verildiğini aktaran Duygun, şunları söyledi:

“Aramaya devam ettik. İkna edici telefonlar aldık. Aradan 22 gün geçti. Gizli bir numara oğlumun cenazesini Ankara Adli Tıp Kurumu’ndan alabileceğimi söyledi. Oğlumun kolunda bileklik vardı. ‘1 numaralı asker’ yazıyordu. Oğlum oraya ilk getirilen askerdi. Oğlumu teslim olmak için kaldırdığı ellerinden vurmuşlar. Vücudundan toplam 15 kurşun isabet etmiş.”

TEK AİLE ŞUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

Avukat Eren Keskin, sadece Nuh Duygun’un ailesinin suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. Keskin, anne Antika Duygun’un, Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Tabur Komutanı olan ve darbe girişiminin ardından tutuklanan Ejder Yıldırım hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet dilekçesi verdiğini belirtti.