Eski Başbakan, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin eski Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 22 Nisan’da 15 sayfalık bir bildiri yayımlayarak (Davutoğlu'ndan AK Parti için 'yenilenme' manifestosu) partisine yönelik eleştirilerini ve önerilerini kamuoyuyla paylaştı.
Uzun süredir parti kurma hazırlığı içinde olduğu konuşulan Davutoğlu’nun, Facebook hesabından yaptığı manifesto niteliğindeki açıklaması, parti içinde ciddi bir tartışma başlatmayı mı hedefliyordu yoksa kuracağı partinin işaret fişeği miydi?
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı isim vererek hedef almasa da onu işaret eden eleştirileri vardı Davutoğlu’nun. Peki neden Erdoğan’ı direkt eleştirmiyordu? Ve daha pek çok soru soruldu bu bildiriyle ilgili; onlarca yorum yapıldı. Bunlar arasında Davutoğlu’na yönelik eleştiriler de vardı. Davutoğlu en fazla, kendi döneminde yapılanlarla ilgili özeleştiri vermemiş olmasıyla eleştirildi.
‘ELEŞTİRİLERİNİ İÇEREN İKİ MEKTUBU ERDOĞAN’A BİZZAT VERMİŞTİ’
Davutoğlu, şimdiye kadar gazetecilere röportaj vermemeyi tercih etti ama bu açıklamasından sonra röportaj verir diye tahmin ediyorum. Biz de başvurumuzu yaptık ama kendisinden olumlu yanıt gelene kadar sorularımızı yakın çevresine yönelttik ve işte cevapları:
“Ahmet Davutoğlu, neden röportaj vermiyor? Neden bu eleştirilerini sözlü olarak dile getirmiyor?
Hoca, “Ben genel başkan iken grup disiplinini nasıl önemsediysem ve uyguladıysam bu dönemde de buna uymam gerekir” diyor. Genel başkanlığını yaptığı partisine yönelik eleştirilerini milletvekiliyken medya üzerinden iletmeyi doğru bulmuyordu. Ayrıca bu eleştirileri yeni değil. Kendisi daha önce iki kez -farklı zamanlarda- mektupla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletmişti eleştirilerini.
BİRİNCİ MEKTUP: CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI SEÇİLMİŞ OLMALI
Sayın Davutoğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi taslağı kamuoyu ile paylaşıldıktan sonra teklif Meclis’te komisyondayken İstanbul’da, Yıldız Köşkü’nde, Erdoğan’la 2-2.5 saat süren bir görüşme yaptı. Orada eleştirilerini içeren bir mektubu elden verdi Erdoğan’a. O mektupta, bu sistemin parlamentonun gücünü azalttığını ifade etmişti. Farklı başlıklarda önemli eleştirileri vardı Hoca’nın. Bunlardan biri de “Cumhurbaşkanı yardımcılığı” makamına ilişkindi. Cumhurbaşkanı yardımcısının seçimle gelmesi gerektiğini söylemişti Sayın Davutoğlu. Çünkü Cumhurbaşkanının, yurt dışına çıkması vb. durumlarda görevini atanmış birine devretmesini kabul edilemez olarak görüyordu. O mektupta ilettiği sorunlu maddelerle ilgili bazı düzeltmeler yapılmasını bekledi ama ufak tefek değişiklikler dışında özündeki eleştirileri giderilmedi.
İKİNCİ MEKTUP: İTTİFAK SİYASETİ MHP’YE YARAR
Sayın Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, AK Parti’nin Meclis grup toplantısında bir araya gelmelerinden(30 Ocak 2018) kısa bir süre önce yaptıkları yüz yüze görüşmede ikinci mektubunu verdi. Bu mektupta ittifak siyasetinin getireceği yanlışlara işaret etti, dış politikaya dair önerilerini paylaştı. İttifakın olumsuz sonuçlar doğuracağına dikkat çekerken ittifakın MHP’ye yarayacağını söyledi.
Bir parti kuracak mı Davutoğlu?
Duyduğumuza göre bazı gazeteci arkadaşlar parti adı bile yazıyormuş. Bunlar nereden çıkıyor derseniz… Hoca, milletvekiliyken eleştirilerini dar bir çerçevede tutuyordu. Sonrasında ziyaretçileri arttı. Bu konular sohbetlerde dile getirilince Sayın Davutoğlu yanlış bulduklarını yine sınırlı ölçüde paylaştı. Bunlar yayıldı ve parti kuracağı yorumları yapıldı.
‘BUNLAR ÖNCELİKLE AK PARTİ’DE TARTIŞILMALI’
Parti kurmayacaksa bu bildiri ne anlam taşıyor?
Hoca, tüm bu eleştirilerin AK Parti içinde tartışılmasını istiyor. Henüz böyle bir tartışma olmadı. Öncelikle tartışılması gereken yer orasıdır.
Peki kendisini ihraç ettirmeye yönelik bir adım attığı yorumuna ne diyorsunuz?
Hoca hâlâ AK Parti içerisinde. Sayın Davutoğlu hâlâ AK Partili ve AK Parti’de sözü bitmedi.
Kimin kimle hareket ettiğini biliyoruz ama bir de sizden duyalım. Ali Babacan’ın da Ahmet Davutoğlu ile birlikte hareket ettiği yazıldı kimi basın yayın organlarında.
Aralarında kişisel diyalog devam ediyor. Kandiller gibi özel günlerde telefonlaşıyorlar. Sayın Davutoğlu, Sayın Babacan’ın görüşlerine her zaman değer vermiştir.
Peki neden Davutoğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bizzat isim vererek eleştirmekten kaçındı?
Hoca bu eleştirilerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’la kişisel bir kavgaya dönüştürmek istemez çünkü meselesi kişisel değil. AK Parti bugün halen en örgütlü ve güçlü partidir ve Sayın Davutoğlu hâlâ AK Partili. Bu nedenle eleştirilerinin parti içinde bir tartışmaya dönüşmesini istemesi yadırganmamalı.
SONUÇ
Bu cevaplar, eski Başbakan ve AK Parti’nin eski Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu cephesinde neler olup bittiğini anlatıyor aslında. Benim bunlardan çıkardığım sonuç ise şu, Davutoğlu, siyasete AK Parti’de devam etmek istiyor çünkü kendisinin hitap edeceği taban burada. Kurulu bir parti teşkilatı var. Bir dönem başında bulunduğu bu teşkilatın, gelinen noktayı tartışmasını istiyor Ahmet Davutoğlu. Bu sürecin devamında partide bir liderlik yarışına katılıp katılmayacağını ise hep birlikte göreceğiz. Tabii bütün bunlardan önce siyaseti, Türkiye’nin içinde bulunduğu şu kritik günleri nasıl atlatacağı belirleyecek.