ANKARA - Demokratik Bölgeler Partisi’nden (DBP) Kadın Meclisi ve TJA, “Özel Savaşa Karşı Kadın Buluşmaları” başlığıyla 3200 kadına ulaşarak atölyeler ve buluşmalar düzenledi.

15 ilde 73 atölye gerçekleştiren DBP ve TJA, üç aylık sürecin sonunda bir rapor hazırladı.

Raporun giriş bölümünde “Atölye çalışmalarımız sırasında, özel savaşın çok yönlü, zamana yayılan ve kendini gizleyebilen bir savaş türü olduğunu, bu nedenle yaptığımız çalışmanın önemini bir kez daha deneyim paylaşımlarıyla gördük. Öncelikle, failin veya katilin görünmez kılındığı, cinayetlerin ya da katliamların örtbas edilebildiği; algıların yönlendirilmesi, duyguların manipüle edilmesi ve düşüncelerin değiştirilmesiyle sonuç almayı hedefleyen bir politika tespit ettik” ifadeleri kullanıldı.

FUHUŞ, UYUŞTURUCU, CEZASIZLIK

Atölyelerde “özel savaş politikaları”nın kadınların yoksulluk üzerinden erkeklere ve erkek-devlet taleplerine muhtaç hale getirilmesi, kolluk güçlerinin, “sevgi” adı altında kurdukları ilişkilerle kadınları kimliklerinden ve mücadelelerinden uzaklaştırması, bu süreçte ses ve görüntü kayıtlarıyla kadınlara şantaj yapılması, üniversitelerde genç kadınların ajanlık ve duygusal ilişkiye zorlanması, aileleriyle tehdit edilmeleri, korucuların ve kolluk güçlerinin kadınlara yönelik taciz ve tecavüz olaylarında faillerin cezasız bırakılması, uyuşturucunun kolayca dolaşıma sokulması, taşıyıcılık yaşının 7’ye, kullanım yaşının ise 12-13’e kadar düşmesi, fuhşun özel olarak yaygınlaştırılması ve Kürt kadınlarının buna zorlanması gibi başlıklarla ele alındığı belirtildi.

‘ÖZEL SAVAŞ POLİTİKALARININ AMAÇLARI’

Raporda Kürt illerinde “özel savaş politikalarının” uygulanma amaçları şu şekilde sıralandı: Toplumsal Dayanışmayı Zayıflatmak, Kürt Kimliğini Zayıflatmak, Ekonomik Bağımlılığı Artırmak, Psikolojik Operasyonlar ve Propaganda, Göç ve Demografik Değişim, Şiddet ve Baskı Unsurları, Etnik ve Mezhepsel Çatışmaların Teşviki.

RAPORDAN ÖNERİLER

Raporun sonuç bölümünde, “Özel savaş politikalarının yarattığı yıkımlara” karşı bazı öneriler sunuldu. Toplumsal dayanışma ağlarının genişletilmesi gerektiği belirtilen raporda ekonomik özgürlüğü güçlendirecek kolektif projelerin hayata geçmesinin gerekliliğine de vurgu yapıldı. Kadınların farkındalık ve bilgilerini artıracak alternatif eğitim programları geliştirilmesi önerilen raporda kadınların haklarını daha iyi savunabilmeleri için hukuki destek ağları ve danışmanlık hizmetleri oluşturulabileceğini de kaydedildi.

(HABER MERKEZİ)