Dedeoğulları ailesinin avukatı: Tetikçi, Deniz Poyraz cinayetindeki tetikçiyle aynı profile sahip

KONYA - Konya’da Dedeoğulları katliamıyla ilgili davanın avukatı Abdurrahman Karabulut, tetikçi Mehmet Altun’un katliam günü ve katliamdan üç gün sonra 112 ve 155’i üç kez aradığını ve 35 dakikalık görüşme yaptığını ancak görüşmelerin tamamının dava dosyasına eklenmediğini söyledi.

Karabulut, ayrıca katil zanlısı Mehmet Altun’un katliamdan önce yurdun çeşitli illerinde lüks otellerde kaldığını ve ikisi kadın, dördü erkek toplam altı kişiyle görüştüğünü belirterek, “Deniz Poyraz cinayetindeki tetikçinin profiliyle Mehmet Altun’un profili benzerlik gösteriyor. Çünkü o da lüks otellerde kalmış. HTS kayıtlarında iki tetikçinin de ortak görüştüğü yerlerin olup olmadığının incelemesini yapıyoruz” dedi.

MEHMET ALTUN KATLİAM GÜNÜ 112’Yİ 2 KEZ ARAMIŞ

Altun’un görüşmelerinin dava dosyasına eklenmediğini ifade eden Karabulut, konuşmaların ortaya çıkmasıyla davanın aydınlığa çıkacağını belirterek şunları söyledi: “Olay soruşturma aşamasındayken tetikçi Mehmet Altun ve ablası Ayşe Keleş’in telefonlarından 112 ve 155’i arama kayıtlarını istemiştik. Bu bilgiler bize kısmen geldi. Mehmet Altun’un 30 Temmuz günü katliamdan sonra 43 saniye ve 4 saniye olmak üzere iki kez 112’yi aradığını kriminal incelemelerden tespit ettik. Bu görüşmeleri yaparken de sim kartını çıkartmış ve sadece acil aramaları yapmış. Katliamdan üç gün sonra yani 2 Ağustos tarihinde de Altun’un 35 dakikalık bir görüşmesini daha tespit ettik. Bu 35 dakika, ses kayıtlarının çözümü normalde 50 sayfadır. Bu konuşmalar dava dosyasından çıkartılmış, bu konuşmalar dosyadan çıkartılırken bir yaprağı dosyada unutulmuş. Biz bu bir sayfaya ulaştık ve orada, ‘Ben beş kişiyi daha vuracağım, öyle teslim olacağım... Bunlar tam bir terörist’ diyalogları yer alıyor. Biz mahkeme başkanından bu 35 dakika, 43 ve 4 saniyelik üç görüşmenin kaydını istedik, yanıt bekliyoruz. Şimdi bu konuşmaların içerisinde merak ettiğimiz birçok husus var. Burada ırkçı saikler var mı? Altun’un öldüreceğim dediği beş kişi kim? Polis ile Mehmet Altun arasında bir pazarlık mı var?’ sorularına bulacağımız yanıtla olayı biraz daha aydınlatacak.”

‘6 GÜN BOYUNCA TETİKÇİYLE NE GİBİ PAZARLIKLAR YAPILDI’

Mehmet Altun’un kiraladığı araçta GPS takip sistemi olmasına rağmen katliamdan altı gün sonra yakalanmasının da araştırılması gerektiğine vurgu yapan Karabulut, “Bir diğer öneli husus ise Mehmet Altun kiralık araçla katliamı gerçekleştiriyor. Bu kiralık araçlarda GPS var. Katliam gecesi failin Mehmet Altun olduğu belli olmuştu. En geç ertesi gün de Altun’un bir araç kiralayarak katliamı gerçekleştirdiği ortaya çıkmıştı. Katliamdan sonraki gün Altun’un GPS kayıtlarında onun nerede olduğu bellidir. Ayrıca Altun’un katliam günü 112’yi aradıktan sonra telefon sinyalinden nerede olduğu belli olur. Bütün bunlara rağmen Mehmet Altun’a altı gün sonra operasyon kararı alınıyor ve tetikçi yakalanıyor. Altı gün boyunca tetikçiyle ne gibi pazarlıklar yapıldı? Kendisine bir takım sözler mi verildi? Bunlar da bizim için önemli” ifadelerini kullandı.

‘DEDOĞULLARI KATLİAMI VE DENİZ POYRAZ’IN ÖLDÜRÜLMESİ BENZERLİK GÖSTERİYOR’

Karabulut, katil zanlısı Mehmet Altun’un katliamdan önce çeşitli tarihlerde yurdun bazı şehirlerinde lüks otellerde altı kişi ile görüştüğünü ve bu kişilerin kimler olduğunun araştırılması gerektiğini söyledi. Dedeoğulları katliamı ile HDP İzmir İl Binasında öldürülen Deniz Poyraz katliamının benzerlik gösterdiğini belirten Karabulut, “Tetikçi katliamdan önce Ankara, İzmir, İstanbul, Antalya, Bursa, Eskişehir ve Konya’da lüks otellerde kaldığı ortaya çıktı. Deniz Poyraz cinayetindeki tetikçinin profiliyle Mehmet Altun’un profili benzerlik gösteriyor. Çünkü o da lüks otellerde kalmış. HTS kayıtlarında iki tetikçinin de ortak görüştüğü yerlerin olup olmadığının incelemesini yapıyoruz. Mehmet Altun bu kaldığı lüks otellerde ikisi kadın dördü erkek olmak üzere altı kişiyle birlikte kalmış. Mahkeme Altun’un birlikte kaldığı bu kişilerin dinlenmesi için talimat yazdı. Bunlar dinlenirken biz de hazır olacağız ve konuyla ilgili bir takım sorular soracağız” şeklinde konuştu.

Katliam dosyasına İHD ve STK’lerin yeteri kadar sahip çıkmadığına dikkati çeken Karabulut, “Bu katliam dosyası yeteri kadar sahiplenilmiyor. Davayı takip etmek, dosyaya sahip çıkıldığını göstermez. İnsan Hakları Derneği, STK’ler nerede? Bu olay sıcak tutulmalı ve meclis gündemine sürekli getirilmeli. Adalet Bakanlığı’na ailenin defalarca koruma talebinde bulunmasına rağmen savcının hiçbir adım atmamasının nedeni sorulmalı” çağrısında bulundu. (DUVAR)