DEM Partili Gülistan Kılıç Koçyiğit'ten Erdoğan'a 'Can Atalay' yanıtı: Açıklamalarını kabul etmiyoruz
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Can Atalay için TBMM’nin olağanüstü toplantısında çıkan kavgayla ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerine yanıt verdi.
DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis'teki 'Can Atalay oturumu' sırasında yaşanan gerilimle ilgili muhalefeti eleştirerek, "Milletle ve milletin değerleriyle kavgalı bir avuç marjinal ana muhalefeti ve diğer muhalefet partilerini esir almış, parmağında oynatmaktadır" dedi.
Erdoğan'ın açıklamaları sonrası TBMM'de basın toplantısı düzenleyen DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Bir ülkenin Cumhurbaşkanı'nı düşünün kendi hükümeti ve başta da kendisi bir Anayasa'yı tanımamazlık içerisinde. Bir yargı darbesi yapıyorlar. Biz yargı darbesini engellemek istediğimiz için Can Atalay'ın vekilliği tesis edilsin dediğimiz için de bizi de yaftalıyorlar. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı şiddetten taraf olamaz. Gerçekten tarafsız ve Cumhurbaşkanlığı pozisyonundaysa... Dinlediğimiz bütün açıklamalarda Alpay Özalan'ı aklayan onun arkasında duran, şiddeti meşrulaştıran Ahmet Şık'ı hedef haline getiren açıklamalarını kabul etmiyoruz" dedi.
'KABUL EDİLEBİLİR BİR DURUM DEĞİL'
"Cumhurbaşkanı'nın yapması gereken hukuka, Anayasa'ya uymaktır" diyen Koçyiğit, "Çünkü bizim bildiğimiz Anayasada Tayyip Erdoğan'ı anayasa bağlamaz diye bir madde yok. Ahmet Şık'ı ve onun üzerinden muhalefeti hedef göstermesi kabul edilebilir bir durum değil. Muhalefet en sağından en soluna MHP'yi dışında tutuyorum, Anayasa Mahkemesi kararının uygulanması için ortak bir mücadele yürütüyor. Zaten Tayyip Erdoğan'ı rahatsız eden de bu ortak tutumun kendisidir, sanırım o yüzden biraz sinirleri bozulmuş" ifadelerini kullandı.
'AÇIKLAMALARA BAKSA HAKİKATI GÖRECEK'
Öte yandan "Balıkesir'de 3 inşaat işçisinin Kürtçe müzik dinledikleri gerekçesiyle darbedildikten sonra tutuklandığını" söyleyen Koçyiğit, şu ifadelere yer verdi:
"Bu ülkede şarkı dinlemek suç mu diye sormak istiyoruz. Bu ülkenin parkları, bahçeleri Kürtçe şarkı dinleyen Kürtlere yasaklı mı? Kürtler örneğin Yozgat'ta Kürtçe konuşmamalılar mı? Gölge yurttaş mı olmalılar, hükümete soruyoruz. Bir tane hükümet görevlisi geçmiş olsun dileğinde bulundu mu? Şiddet uygulayan polis için soruşturma başlattılar mı? O zaman fail kim? Bizzat AKP ve MHP iktidarı olduğunun altını çizmemiz gerekiyor. Bütün bunlar yaşanırken Tayyip Erdoğan dün Bitlis'te ne diyordu, 'İnsanımızın dilinden, kökeninden dolayı ötekileştirildiği günler geride kaldı.' Kürtçe şarkı dinleyenlerin darp edildiği bir ortamda Tayyip Erdoğan'a soruyoruz, nasıl oluyor da yasaklar, baskılar ortadan kalkmış. Nasıl oluyor da insanlar kökeninden dolayı ayrımcılığa uğramıyor. Dönüp sadece küçük ortağının son bir hafta içerisinde yaptığı açıklamalara baksa hakikati görecek. Kenan Evren hayatta olsaydı AKP ve MHP'nin Kürtçe düşmanı politikalarını ayakta alkışlardı."
(ANKA HABER AJANSI)