Demirtaş: 15 Temmuz'da İmralı'da çatışma yaşanmış

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi bir helikopterin İmralı Adası'na inmek istediğini ve çatışma yaşandığını söyledi. Demirtaş, Başbakan Binali Yıldırım'ın "çözüm mözüm yok" açıklamasına da yanıt verdi: Senin işin ne peki? Çözüm istemeyen savaş istiyor demektir...

Abone ol

DUVAR - Van Büyükşehir Belediyesi hizmet binasının da aralarında bulunduğu toplu açılış törenine katılmak üzere Van'a gelen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel halka hitap etti. Demirtaş, hükümetin belediyeye kayyım atamaya hazırlandığını belirterek,"Halkımıza ve belediye çalışanlarımıza sesleniyorum. Kayyımı tanımayın ve emirlerini yerine getirmeyin. Diktatörlüğe geçtik. Biz böyle bir adama biat etmeyeceğiz. Her an sivil bir direnişe hazır olmalısınız" dedi.

Hacıbekir Mahallesi'nde 30 milyon liraya mal olan Van Büyükşehir Belediye Hizmet Binası'nın da aralarında bulunduğu 5 sosyal tesisin açılış törenine HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP Van Milletvekilleri Bedia Özgökçe, Lezgin Botan, DBP'li belediye başkanları ve yaklaşık 800 kişi katıldı. Açılış konuşmasını Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kaya'nın yaptığı törende daha sonra kürsüye Demirtaş çıktı. Gündemdeki konuları değerlendiren Demirtaş, hükümetin DBP'li belediyeleri zorla almaya çalıştığını öne sürdü.

'KORSAN KARARNAME'

Belediyelere kayyım atanmasıyla ilgili kanun hükmünde kararnamenin korsan bir şekilde çıkarıldığını belirten Demirtaş, şöyle konuştu: "Dün akşam korsan bir şekilde yeni bir kanun hükmünde kararname çıkarıldı. Belediyelere kayyum atanacak. Daha önce mecliste çıkarmaya çalıştılar muhalefet ettik. Yasayı geri çekerek çıkarmayacaklarını söylediler. Ama görüyorsunuz o kadar ahlaksızca ve etik dışı davranıyorlar ki, anayasaya aykırı bir şekilde belediyelere el koyacağız diyorlar. Daha önce de çağrı yaptık. Gerçekten kendinize güveniyorsanız, alacağınıza inanıyorsanız gelin erken seçim yapalım. Boyunuzun ölçüsünü almak istiyorsanız buyurun gelin. Bundan daha adil bir teklif olurmu? Bunların derdi başka. Halkı arkalarına alamayacaklarını biliyorlar. Sandıkla belediyeyi kazanamayacaklarını bildikleri için memur atayacaklar. Buradan halkımıza çağrı yapıyorum. Buradan içeri giren kayyımı tanımayın. 'Seçilmişlerin dışındakini tanımıyoruz' deyin. Yüzüne bakmayın, selam bile vermeyin. Emirlerini dinlemeyin. Muhtarlar, sanayi odası temsilcileri, seçime biraz saygınız varsa toplantılarına katılmayın."

'KÜRT OLUŞUMUNA İZİN VERMEYİZ DİYORLAR'

Hükümetin Suriye politikasını da eleştiren Demirtaş, "Kürtler Minbiç, Cereblus, Kobani'de kendi iradesini kuruyor. Dünya alkışlıyor. Diğer taraftan Ankara'daki çarpık zihniyet kuduruyor. 'Orada bir Kürt oluşumuna izin vermeyeceğiz' diyorlar. Suriye'nin kuzeyinde bir Türk devleti kursalardı davul zurna çalacaklardı. Bunun adı ırkçılıktır, Kürt düşmanlığıdır. Bin yıllık kardeşiz dediğiniz Kürtler kutuplarda çadır açsa gidip müdahale edeceksiniz. O partide bir de Kürtler var. Hiçmi utanmıyorsunuz? Bu kadar hakaret ediyorlar Kürtlere. Hiç mi sesiniz çıkmıyor. Bunlar akıllarını faşizme kiraya vermişler. Biz barış dediğimiz her yerde terörist ilan ediliyoruz. Başbakan 'ne çözüm mözüm' diyor. Ben desem savaş taraftarı diyecekler. Çözüm istemeyen savaş istiyor. Ahlaki olark da çökmüşsünüz. Hergün insanların ölümünden zevk alıyorsunuz. Çözümü gerçekleştirmek zorundasınız" dedi.

'ÖCALAN ÖLÜ MÜ SAĞ MI?'

Alınan kararla 5 Eylül'de açlık grevinin başlatılacağını hatırlatan Demirtaş, Abdullah Öcalan'ın sağlığı konusunda endişeli olduklarını söyledi ve ekledi: "Açlık gevinin nedeni yeniden müzakere değil. Öcalan'dan derbenin üzerinden 50 gün geçmesine rağmen haber alamıyoruz. Sağ mı ölü mü bilmiyoruz. 15 Temmuz darbe akşamı bir savaş helikopteri İmralı Adası'na inmeye çalışmış. Çatışma yaşanmış. Çatışmanın sonucu nedir bilmiyoruz. Oraya giden helikopter, Yunanistan'a inmiş. Kendisinden can güvenliği ile ilgili bilgi almamıza izin vermiyorlar. Can güvenliğini teyit edecek ailesinden biri veya avukatı görüşsün istiyoruz. Bu konunun hassasiyetinin farkındalar mı bilmiyoruz. Öcalan sıradan biri değil, halkın lideridir. Başbakana çağrı yapıyoruz can güvenliği ile ilgili bilgi alsınlar dönsünler. Öcalan ile görüşme olursa açlık grevi bırakılacak. Bize onursuzluğu dayatırlarsa ben açık söylüyorum iş başka yerlere gider. Bunu tehdit olarak da algılamasınlar. Oyun oynanacak bir mesele değil. Hukuki talep bile kabul görmeyecekse, onurumuzu ve hassasiyetimizi korumak için canımızı feda edeceğiz. Bedeli ne olursa olsun sahip çıkacağız. Bir çılgınlık yapmışlarsa biz buna karşı çıkacağız. Herkes hazırlığını buna göre yapsın."

'HUKUKÇU OLDUĞUM İÇİN UTANDIM'

Cumhurbaşkanlığı külleyisinde yapılan adli yıl açılışından utandığını da belirten Demirtaş, şu eleştiride bulundu: "Açılış utanç tablosuydu. Demokrasi dediğimiz sistem, güçlerin ayrılığı ilkesine dayanır. 'Yasama, yürütme ve yargının başı benim diyor. Demokrasi askıya alındı. Diktatörlüğe geçilmiştir. Koca yargıçlar, savcılar, cumhurbaşkanının önünde ayağa kalkarak cübesini iliklemeye çalışıyor. Hukukçu olduğuma utandım. Hukukçular kimsenin önünde düğme iliklemez. Çünkü cübbede düğme yok, ilik yok. Yarın bizi bunlar yargılayacak. Sen beni nasıl yargılarsın sen cumhurbaşkanının memuru oldun. Cübbeyi çıkar mesleğin namusunu kurtar. Sen beni çağırıp yargılayacaksın. Bana 'ayağa kalk diyeceksin' ben sana hatırlatacağım. Ama o durumdan rahatsız olanlar vardı. Saddam da Hitler de böyle oldu. Seçimle geldi. Sonra herşeyi ele geçirdi. Belediyelere kayyum ataması da budur. Artık diktatörlüğe geçtik. Sadece muhalefet eden biz kaldık. Saraydaki zat muhalefettekileri pışpışlatacak sonra kullanacak peçete gibi atacak. Herkesi eze eze saraya çıktı. Birlikte yola çıktıklarını hepsini sattı."

'SİVİL DİRENİŞE HAZIR OLUN'

Muhalefetlerini sürdüreceklerini anlatan Demirtaş, konuşmasını şöyle noktaladı: "Böyle bir adama biat etmeyiz. Bir canımız varsa feda ederim. Bir tek biz kaldık muhalefet eden. Dokunulmazlıklarımız kalktı. Bizi tutuklasan bile milyonlarca Demirtaş var. Onları ne yapacaksın. Sizler her an sivil bir direnişe hazır olmalısınız. Bizim için ölüm kalım meselesidir bugünler. Bizim mevzumuz meselemiz barış meselesidir. Onunki kendini kurtarma meselesidir. Bakalım kimin davası meşru. Kardeşlik bu topraklarda kazanacak ama zamanını bilmiyorum."

Demirtaş, konuşmasının ardından Tuncel ve beraberindeki DBP'li belediye başkanları toplu açılışın kurdelesini kesti.