Demirtaş: Açın interneti halk bize tepki göstersin
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır'da internet kesintisine tepki gösterdi. Demirtaş şehirdeki çöplerin toplanması konusunda Valilik'le görüşüldüğünü belirtti.
DUVAR - HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Diyarbakır'da belediye eşbaşkanlarının gözaltına alınması ve bölgedeki internet kesintisi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Halkın kendilerine tepkili olduğu yönündeki haberlere de değinen Demirtaş, "Elazığ’dan Malatya’ya, Van’dan Antep’e, Urfa’dan Hakkari’ye internet yok. Hiçbir haber dışarı ulaşamıyor, dünyadan da haber alınamıyor. Acil hasta ilaç alamıyor, sistem kapandığı için. Halk HDP’ye tepkiliyse kaldır ablukayı, aç interneti halk bize tepki göstersin" dedi.
Diyarbakır Belediyesi eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı'nın gözaltına alınmasından sonra Demokratik Bölgeler Partisi'nin (DBP) Diyarbakır merkez Yenişehir ilçe binası önünde sürdürülen protesto eylemine katılan Demirtaş, "Seçim, sandık niye kurulur? Halk kimden yana tercihte bulunursa o iktidara gelsin diye. Erdoğan, bizim belediyelerimizin olduğu yerlerde, her seçimde devletin büyük imkanlarını kullandı. Bizler seçim beyannamesi dağıtıyorduk, onlar para. Yine de kazanamadılar. Nasıl engellemelerle, nasıl zorluklarla seçim çalışması yürüttük. Buna rağmen, 1999 yılında 26 belediyeyle başlayıp 102 belediyeye çıktık. Mükemmel bir belediyecilik mi yaptık, hayır. Eksiklerimiz yanlışlarımız oldu ama ortada bir halk iradesi var. Belediyelerimiz kısıtlı bütçelerine rağmen hizmet yapmaya çalışıyor. Halk bunu gördüğü için belediyelerine sahip çıktı" dedi. Demirtaş'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
MÜFETTİŞLER İNCELİYOR BİR ŞEY BULAMIYOR: Cumhurbaşkan'ından Başbakan'ına, belediyenin kısıtlaya kısıtlaya şu kadarcık kalan bütçesi dağa gidiyor diyorsanız ya, sizde şu kadarcık vicdan, siyasi ahlak varsa ve bunu ispatlarsanız biz istifa edeceğiz. Bu bir yalandır. Belediye bütçesinden dağa para gitmesine imkan yok. Bunların hepsi yalandır. Müfettişler sürekli inceliyor, hiçbir şey bulamıyorlar.
BİLGİSAYAR KULLANMAYI BİLEN YOK MU? Zaten bugün belediye eşbaşkanlarımızın gözaltına alınma gerekçeleri bu değil. Fırat Anlı DİSKİ açılışında kurdela keserken bir fotoğrafı çekilmiş, bunu dağda mezarlığa çeşme açılışı diye veriyorlar. Bunu yapanlar ne bilgisayar, ne teknoloji biliyor. Aranızda bilgisayar kullanmayı bilen de mi yok? Aranızda bir zeki insan yok mu? Akıl var, mantık var... Savcının elinde dağa para gönderildiğine dair bir belge varsa neden ortaya konulmuyor?
Halkın parasını, çarçur eden, hırsızlıkla soygunla cebine koyan bir tek belediye eşbaşkanımız varsa onu hep birlikte biz cezalandıralım. Ama hiçbir belediye eşbaşkanımızı bununla suçlayamıyorlar.
KONUŞUYORUZ AMA YAYINLAYABİLECEK VAR MI? Bugün burada konuşuyoruz ama bunları yayınlayabilecek var mı? Yok. Dört gündür internet yok. Bankalar çalışmıyor, acil servisler, hastane, eczane. Dört gündür tam bir karatma uyguluyorlar. Peki siz haklıysanız, halk bize tepkiliyse bu telaş, bu panik niye? Bu karatma ne? Bırakın o zaman halk bizi yalnız bıraksın. Elazığ’dan Malatya’ya, Van’dan Antep’e, Urfa’dan Hakkari’ye internet yok. Hiçbir haber dışarı ulaşamıyor, dünyadan da haber alınamıyor. Acil hasta ilaç alamıyor, sistem kapandığı için. Halk HDP’ye tepkiliyse kaldır ablukayı, aç interneti halk bize tepki göstersin?
HERKES MEMNUNMUŞ GİBİ... Zulüm sadece bizim başımızda mı? Hayır. Darbe girişimi oldu, doğru. Meclis bombalandı. Bunları yapanlar sonuna kadar suçlu mu, sonuna kadar suçlu. Yargılanmalı ve cezalarını almalılar. Fakat yıllar önce cemaatin dersanesine gitti diye, insanları sadece açığa alsalar iyi. Bankadan kredi çekmiş diye evini alıyorlar. Hakimler, savcılar esnaflar, inanılmaz bir zulüm, inanılmaz bir baskı. Yıllarca kuruşla biriktirdikleri her şeylerine el koyuyorlar. Cezaevlerinde işkence yapıyorlar. Saray’daki de çıkıp diyor ki “Mağdur falan yok. Ne mağduru” E Saray’dan bakınca mağdur göremezsin ki. Saray’da mağduriyet yok ki.
Ülkede tepki yokmuş gibi yapmak için de 20’den fazla kanala el konuldu, geri kalanlar susturuldu. Ülke sanki güllük gülistanlık, herkes AKP’den ve Erdoğan’dan memnunmuş gibi bir tablo yaratıyorlar. Gerçek öyle değil. Öfke tavan yapmış durumda. Kamplaşma her zamankinden fazla. Eskiden insanlar birbirine selam verirken hangi partidendir diye bakmazdı. Bu hale getiren de, gece gündüz ayrımcı dili kullanan Saray'daki başta olmak üzere şürekası.
Bu kayyum meselesi bütün bu baskıların bir parçasıdır. Belediyelere el koyacakmış. Kayyum atayabilirsin. Sonuna kadar kayyum mu kalacak orada? Seçim yapmayı düşünmüyor musun? Sandık kurulduğunda bunlar sandığa gömülmeyecek mi? O gün gelmeyecek mi?
HER BİRİMİZ İNTERNETİZ: Hatırlayın, eskiden internet yoktu. İnternet mi vardı? Cep telefonu mu vardı? Bizi karartmayla teslim alacaklarını sanıyorlarsa, her birimiz bir televizyonuz, internetiniz, akıllı telefonuz. Böyle çalışacağız. Bütün partililerimiz, kim varsa herkes kendini görevli saymalı. Diyarbakır’da, İstanbul’da, İzmir’de, Antalya'da, Adana’da… Her yerde çalışma yürüteceğiz.
Zannediyorlar ki kabloları kesince her şey bitecek. Yok kardeşim. Kabloyu kesebilirsin ama hayat sokakta devam ediyor. Halk kimin yanındaysa o kazanacak. Bizler bundan daha sıkıntılı günler de gördük. Allah’ın izniyle bugünleri de aşacağız. Bütün engelleri aşacağız. Halkın duruşuna güveniyorum.
Baskı bitene kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Eskiden demokrasi, istikrar vaat ediyorlardı ama bakın şimdi cop dışında ellerinde bir şey yok. Eskiden biraz olsun ikna güçleri vardı. Şimdi cop dışında bir şey kalmadı. Korkutarak ayakta durmak, diktatörlerinin sonunun yaklaştığını gösterir. Halkımız çok diridir, öfkelidir.
ÇÖP MESELESİ ÇÖZÜLECEK: Çöp meselesiyle ilgili ilk gün işçilerin bir tepkisi vardı ama sonra çöp araçlarının makine ikmalden çıkartılmasına izin verilmedi. Biz halkımızın asla mağdur olmasını istemiyoruz. Arkadaşlarımız valilikle de görüşecek. Bugün bir iki saat içinde bu meselenin çözüleceğine inanıyoruz.