Demirtaş: Benim de Başbakan Yıldırım kadar dokunulmazlık hakkım var!
HDP’nin tutuklu Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 'Erdoğan’a hakaretten' yargılandığı dava kapsamında Bakırköy Adliyesi'nde mahkeme salonuna alındı. Dokunulmazlıkla ilgili ciddi usulsüzlük iddialarının olduğunu söyleyen Demirtaş "Benim de Başbakan Yıldırım kadar dokunulmazlık hakkım var" dedi. Demirtaş'ın bir saat süren duruşması Mayıs'a ertelendi. İşte Demirtaş'ın savunmasının tam metni...
DUVAR - Bir yılı aşkın süredir cezaevinde tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tutuklanmasının ardından ilk kez bir duruşmaya getirildi. Daha önce kelepçe takılmak istenmesinden dolayı duruşmaya gelmeyen Demirtaş'ın yargılaması küçük salonda gerçekleşiyor. Salonun yetersiz olmasından dolayı birçok avukat ve basın mensubu duruşmayı dışarıdan izledi.
Duruşma salonuna giren Demirtaş içeride bulunan herkese el salladı. Demirtaş'ı gören izleyiciler de alkışlarla karşıladı. Fakat Demirtaş'ın etrafının sarılması nedeniyle izleyiciler jandarmaya seslenerek, "Etten duvar mı öreceksiniz. Burası açık duruşma" dedi. Demirtaş da, HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay'a, ''Başkan iyi misiniz?" diye sordu. HDP Milletvekilleri diğer siyasi temsilciler ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Demirtaş'ın yanına giderek elini sıktı.
Duruşmayı HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, ÖDP Başkanlar Üyesi Alper Taş, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel, HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, HDP milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü, Filiz Kerestecioğlu, Nadir Yıldırım, Mahmut Toğrul, Hüda Kaya, Ayşe Acar Başaran, Celal Doğan, HDK Eş Sözcüsü ve EHP Genel Başkanı Sibel Uzun ve çok sayıda yabancı basın kuruluşu ve yabancı heyet izledi.
Demirtaş, 24 Aralık 2015 tarihinde Rusya ziyareti dönüşünde İstanbul Atatürk Havalimanı'nda gazetecilere yaptığı açıklamadaki ifadelerinden dolayı, "Cumhurbaşkanı’na hakaret" gerekçesiyle yargılanıyor.
'EV ADRESİMİ EŞİM BİLİR'
Demirtaş kimlik tespiti sırasında ev adresini ezbere bilmediğini söyledi ve “Eşim burada o bilir” dedi. Salonda gülüşmeler oldu. Cep telefonunu sorulduğunda ise, “Dışarıda kaldı” diye cevabını verdi.
Demirtaş, beyanına şu sözlerle başladı; "Avukatlarıma, buraya gelen ve dışarıda bekleyen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Hem dokunulmazlık hem sorumsuzlukla ilgili ciddi usulsüzlük iddialarımız var. Bunların tutanağa geçmesini istiyoruz. Duruşmada sanık sıfatıyla tutuksuz olarak yargılanıyor olmama rağmen tutukluluk koşullarında savunma yapıyorum. 14 aydır ilk defa hakim karşısına çıkıyorum. Bugüne kadar 20’den fazla dava dosyasında tek bir defa bile hakim karşısına çıkmadım. İlk defa hakim karşısında doğrudan savunma yapıyorum. Üçü mahkemeniz tarafından olmak üzere toplam 97 duruşma yapıldı. Bunların çoğu ya gıyabımda gerçekleşti ya da SEGBİS dayatması yapıldı. 20 civarında SEGBİS ifadesi alınması dayatıldı"
'AYM'YE BAŞVURU YETERSİZ'
AYM'ye başvurunun yetersiz olduğunu belirten Demirtaş şöyle devam etti; "Bir milletvekilinin yargılanabilmesi için dokunulmazlığının usule uygun kaldırılması gerekir. İncelemenin de savcılık ve mahkeme tarafından yapılmış olması lazım. Şimdiye kadar açılan hiçbir kovuşturmada mahkeme bu denetimi yapmadı. Maalesef AYM’ye başvuru da yetersiz, imza nedeniyle usulden reddedildi ve dokunulmazlığın geçici olarak kaldırılmasını düzenleyen anayasa değişikliği hayata geçti"
İçtüzüğe ilişkin itirazlarını belirten Demirtaş "Anayasanın ilgili maddesinde “Meclis’in kararı olmadıkça” denir. Yani dokunulmazlık ancak bir yasayla kaldırılır. Anayasa değişikliği ile kaldırılamaz. Eğer hakkımızda bir Meclis kararı olmadan dokunulmazlık kaldırılma işlemi gerçekleşmişse bir Meclis kararı olmadığı için dokunulmazlığın kaldırılması usulüne uyulmamıştır. İkincisi, dokunulmazlık hususu iç tüzükte de düzenlemiştir. TBMM iç tüzüğü normlar hiyerarşisi açısından anayasaya denk bir metindir. O nedenle Meclis iç tüzüğünde yapılmamış her işlem anayasaya aykırıdır. Bizlerin dokunulmazlıkları kaldırılmadan önce hangi işlemlerin yapılacağı iç tüzükte de açıkça kayıtlıdır" ifadelerini kullandı.
'DOKUNULMAZLIK FRANSA'DAN GELEN MÜESSESEDİR'
Dokunulmazlıkla ilgili ciddi usulsüzlük iddialarının olduğunu söyleyen Demirtaş "Neden bu kadar detaylı düzenlenmiştir dokunulmazlık hususu. Parlamenterler herhangi bir yargısal baskı altında kalmasın diye. Yürütmenin baskısıyla uyduruk soruşturmalarla meşgul edilmesin diye. Tezkereler TBMM’yi meşgul etmesin diye tüm aşamalar sıralanmıştır. İkinci nedeni ise milletvekillerin dokunulmazlığının kaldırılması sırasında kendisini savunma hakkı verilmesidir. Dokunulmazık Fransa’dan gelen 230 yıllık bir müessesedir. Milletvekili kendiliğinden bile bu haktan vazgeçemez. Yapılması gereken işlem şuydu; her bir milletvekilinin her bir fezlekesinin karma komisyona sevk edilmesi, hazırlık komisyonu oluşturulması, hazırlık komisyonunun her milletvekilini dinlemesi, soruşturma ciddi midir bakması ve en önemlisi bu fezleke dokunulmazlıklara dair bir eyleme dair mi yoksa kürsü dokunulmazlığına dair mi?" dedi.
'YELEĞİM BAŞKANIN SEÇİMİDİR'
Demirtaş ceketini çıkardı. İçinden çıkan yeleğe izleyicilerden ‘vay yakışmış başkanım’ esprileri yapılınca, Demirtaş gülerek eşini gösterdi ‘başkanımın seçimidir’ dedi
Demirtaş savunmasına şöyle devam etti;
SAVUNMA HAKKI BURADA DEĞİL MECLİS'TE BAŞLAR: 3-4 farklı savunma fırsatı sunulmuştur milletvekillerine. Genel Kurul’da da milletvekillerinin savunma hakkı vardır. Her fezleke için süre konulmaksızın, savunma yapılabilir. Amaç kamuoyunun gözü önünde milletvekili neyle suçlanıyor alenileşsin, milletvekili yargı huzuruna çıkacaksa kamuoyu bu konuda bilgi sahibi olsun. Yine her fezleke için savunma hakkı yargılamanın ilk aşamasıdır. Yani savunma hakkı burada başlamaz Meclis’te başlar. Dolayısıyla savunma hakkımız ihlal edilmiştir. Yine iç tüzüğe başvurulmuş olsaydı her milletvekili başvuru hakına sahip olacaktır. Düzenleme anayasa değişikliği ile yapıldığı için 110 vekille AYM’ye başvuru gerekecekti ve yapılan değişikliğin anayasaya aykırı olduğu, savunma hakkının ihlal edildiği şeklinde AYM’ye ya da yerel mahkemeye başvuracaktık. Önümüzdeki tek imkan yerel mahkemenin bu durumu ciddiye alarak AYM’ye götürmesidir.
BENİM DE BİNALİ YILDIRIM KADAR DOKUNULMAZLIĞIM VAR: Bir milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılırken dönem sonuna kadar kaldırılır. Kaç fezlekeden dokunulmazlığı kaldırılacaksa dönem sonuna kadar kaldırılır. Milletvekili yargı mercine gittiği aşamada dokunulmazlığı olmaması lazım. Eğer dokunulmazlığı varsa yargı mercileri hiçbir işlem yapamaz. Bu nedenle dönem sonuna kadar kaldırılır. Kaldırılmamışsa ciddi bir hata vardır. Burada bir ucubelik var. Biz 83. maddenin tümden kaldırılmasını istiyoruz. Ama iktidar milletvekilleri kendilerinden korktuğu içini HDP’li milletvekillerini hedef göstererek açık bir siyasi sistem tesis ettiler ve yanlış tesis ettiler. Size sormak istiyorum; benim şu anda dokunulmazlığım var mı yok mu? Dokunulmazlığım var. Binali Yıldırım kadar dokunulmazlığım var. Örneğin mahkemeye hakaret etsem yapabileceğiniz tek işlem fezleke düzenleyip Meclis’e yollamak. Ben şuradan kaçmaya çalışsam kimse bana dokunamaz. Dokunulmazlığı geriye doğru kaldırdılar. Dokunulmazlık geleceğe doğru kaldırılır.
ŞENTOP MECLİS KULİSLERİNDE İTİRAF ETTİ: Beni ve arkadaşlarımı alelacele, uyduruk, hukuk tarihi açısından da siyasi tarih açısından da rezil bir düzenleme yaptılar. Bunu da Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop Meclis kulislerinde itiraf etti. Biz bunun anayasaya aykırı olduğunu biliyoruz ama Genel Başkan istedi biz de alelacele bir şey yaptık dedi. Bu tür uyduruk iddianamelerle muhatap olmayalım diye dokunulmazlık var. Eğer anayasaya aykırı bir işlem tesis edilmişse bunun denetlenmesi lazım Bunun denetlenmesinin biricik yolu da sizin bu durumu Anayasa Mahkemesi’ne götürmenizdir.
KONUYU AYM'YE TAŞIMANIZI TALEP EDİYORUM: Bir başka husus: Türkiye’nin ilk cumhurbaşkanlığı seçiminde 3 adaydan biriyim. Böyle bir dosyada asliye ceza hakimi ne yapsın? Bu kadar ağır yükün ağır cezalara, asliye cezalara atılmaması lazım. Nasıl MİT müsteşarı, Genelkurmay Başkanı, yüksek yargıda yargılanıyorsa, Milletvekillerinin de üst mahkemelerde yargılanmasına dair AYM’ye konuyu taşımanızı talep ediyorum. Bu konuda ara kararınız açıklandıktan sonra savunmamıza devam edeceğim.
DAVA 17 MAYIS'A ERTELENDİ
Mahkeme Demirtaş ve avukatlarının davayı Anayasa Mahkemesi’ne götürme talebini karara bağlamak üzere duruşmayı 17 Mayıs’a erteledi. Demirtaş salondan, "Kendinize iyi bakın hoşçakalın" diyerek salondan ayrıldı.
'DEMİRTAŞ ONURUMUZDUR!'
Demirtaş duruşması öncesinde Bakırköy Adliyesi'nde birçok partili duruşmayı izlemek için adliye binası önünde bekliyor. Duruşmayı izlemeye gelenler polisin üst aramasından geçirilirken, tek tek kimlik kontrolleri de yapıldı. Adliye binası önünde duruşma saatini bekleyenler, "Demirtaş onurumuzdur, siyasi tutsaklar onurumuzdur, faşizme karşı omuz omuza" sloganları attı.