Demirtaş: Kendinizi güvende hissetmeyin
HDP Eşbaşkanı Demirtaş, Erdoğan'ı eleştirerek "İktidarı kaybetme riski gördüğünde İzmir’i, İstanbul’u ateşe verir. Bundan kurtulmanın biricik yolu var. Buna karşı olanlar birleşecek" dedi.
DUVAR - HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik "İktidarı kaybetme riski gördüğünde İzmir’i, İstanbul’u ateşe verir. Bundan kurtulmanın biricik yolu var. Buna karşı olanlar birleşecek. Katilin katil olduğunu, hırsızın hırsız olduğunu söylemeye devam edeceğiz" diye konuştu.
'SURİYELİLERE ÖNCE MÜLTECİ HAKLARINI VERİN'
Demirtaş, Suriyelilere vatandaşlık verilmesine ilişkin Erdoğan'ı eleştirerek şunları söyledi: "Aralarında avukatlar, doktorlar var' diyor. Haşa karpuz seçer gibi Suriyeli seçecek. Sen Suriyelinin diplomasıyla uğraşacağına önce kendi diplomanla uğraşsaydın onu bir çözseydin daha iyiydi. Halkı ikna etmeden, milliyetçiliği kışkırtarak bir kez daha Suriyeli kardeşlerimize karşı ırkçı şoven dalgayı büyüterek meseleyi çözemezsiniz. Bizim somut önerilerimiz var. Mültecilerin yararlandığı uluslararası mülteci hukuku diye bir şey var. Mülteci hakkı tanındıktan sonra arzu eden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına başvuru yapabilir. Bu kriterleri taşıyanlar vatandaşlığa kabul edilir. Ben Suriyelileri vatandaş olarak alacağım TOKİ'lere yerleştireceğim demek hangi kanuna hangi programa uygun olur?"
'OPERASYONLAR BİTTİ, ŞIRNAK'TA TOP ATIŞI DURMADI'
Demirtaş'ın konuşması özetle şöyle: Operasyonların bittiğinin ilan edildiği günden bu yana Şırnak'ta top atışları durmadı. Şu anda sağlam kalan binaları da yıkıyorlar. Terörle mücadeleyle falan alakası yok. Şırnaklıların tek suçu AKP'ye boyun eğmeyen Kürtler olmaları. Defalarca bunu denediler. Dersim'de, Ağrı'da, Sivas'ta aynı şeyleri yaptılar. Kürt, Türk kimliğini zorla kabul edecek. Bugün yokmuş gibi davranabilirsiniz. 21 yıl önce Bosna'da da bütün dünya yokmuş gibi davrandı. Kadınlara tecavüz edilirken bütün dünya yokmuş gibi davrandı. BM, NATO orada bir şey olmuyormuş gibi davrandılar.
'ALAY ETTİĞİNİZ MİLLET SARAYI BAŞINIZA YIKAR'
Bugün sessiz kalıyorsunuz, yarın bunların hesapları sorulacak. Saray'daki zata sesleniyorum. Sizin çocuklarınız kumarhaneden çıkmıyor olabilir. Sizin halktan haberiniz olmayabilir. Alay ettiğiniz millet sarayınızı başınıza yıkar neye uğradığınızı şaşırırsınız. Lice'de binlerce dönüm esrar tarlası varmış. Önce komutanlarına sor. Karakoldan görülen tarladan pay almadan nasıl izin vermiş? Lice'de amaç sivil halkı cezalandırmak. Varsa suç işleyen hepsini alabilirsin. Fakat savaş uçaklarıyla köyleri bombalamanın, terörle, esrarla mücadeleyle nasıl alakası olabilir.
'YURTTAŞININ İSRAİL KADAR DEĞERİ YOK MU?'
Masa diye bir şey var. Kavga ettiğin tüm ülkelerle barışacaksın, kendi yurttaşına kin kusmaya devam edeceksin. Kürt'ün, Alevi'nin, Putin kadar değeri yok mu? Gazze'yi abluka altında tutup, zulüm yapan, plajda çocukları katletti diye basbas bağırdığınız İsrail hükümeti kadar değeri yok muydu senin yurttaşlarının. İsrail'le, Rusya'yla, Suriye ile hatta... Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri ilişki geliştirebilir itirazımız yok ama ilkeli olmalı. Bizim eleştirdiğimiz şey ilkesizliktir.
'VATAN HAİNİ İLAN EDİLMİŞTİK'
"Ruslarla gerilim doğru değil, ekonomiyi vuracak" dedik. Naranciye, sebze, işçi, inşaatçı hepsi durmuş. Turizm çöktü. Şimdi Kemer Belediye Başkanı Rus pilotun ailesine ev veriyor. Bunu biz söylesek vatandaşlıktan atılmıştık şimdi. Bunların hesabını vereceksiniz. Biz bunları anlattıkça bizi 'vatan haini' ilan ettiniz. Suriye ile savaşmayın, oradaki radikalleri beslemeyin dediğimizde bize vatan haini diyenler, o dönem vatan hainliği yapmış olmasınlar.
'KATİLİN KATİL, HIRSIZIN HIRSIZ OLDUĞUNU SÖYLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Türkler ve Türkiye’de yaşayan diğer kesimler hiç kendini güvende hissetmesin. Bu adamın ayağı bir kaysın, Denizli’ye Kütahya’ya aynısı yapar. Zannetmeyin ki sizi sevdiği için. İktidarı kaybetme riski gördüğünde İzmir’i, İstanbul’u ateşe verir. Bundan kurtulmanın biricik yolu var. Buna karşı olanlar birleşecek. Sen haklısın yağcılığına, şakşakçılığına girmeyeceğiz. Yanlışın yanlış olduğunu, katilin katil olduğunu, hırsızın hırsız olduğunu söylemeye devam edeceğiz.