Demirtaş: Siyaset koltuk ve makamdan ibaret değildir

Savcılığın, kendisi hakkındaki siyaset yasağı talebine karşı savunma dilekçesini Anayasa Mahkemesi'ne gönderen Demirtaş: Siyaset yapmak için altın varaklı koltuklara ve saraylara gerek yoktur.

Abone ol

DUVAR - Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 5 yılı aşkın süredir tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, kendisi hakkındaki siyasi yasak talebine ilişkin savunmayı Anayasa Mahkemesi'ne gönderdi. HDP’ye yönelik görülen kapatma davasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kendisine yönelik talebini eleştiren Demirtaş, dilekçesinin sonunda, "Mahkemeniz bana siyasi yasak getirirse kararın son cümlesi olarak şunu yazmanızı arz ve talep ediyorum: ‘Siyasi yasak getiriyoruz ama bir işe yarayacağından da emin değiliz'” ifadelerini kullandı.

451 KİŞİYE SİYASET YASAĞI İSTENİYOR

HDP'ye yönelik kapatma davasında 451 kişi hakkında siyaset yasağı da talep ediliyor. Hakkında yasak istenen isimlerden Selahattin Demirtaş'ın savunma dilekçesini, Başak Demirtaş sosyal medya hesabından yayınladı. 

Demirtaş'ın dilekçesi şöyle:

İddianameye karşı kapsamlı hukuki savunmayı avukatlarım Mahkemenize sunacaklar. Ben sadece, birkaç cümleyle düşüncelerimi arz etmek istiyorum.

“Kürt-Zaza”, “Müslüman”, “başı kapalı”, “yoksul” bir “kadın” doğurdu beni. Anamın bütün kimlikleri bu coğrafyada sorun olarak görüldüğünden, ben de benzerlerim gibi doğuştan ve mecburen siyasetçiyim.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı siyaseti koltuk, makam, mevki ve parti üyeliğinden ibaret sanıyor olsa gerek ki, bana siyaseti yasaklayabileceğini iddia ediyor.

Beş yıldan fazla süredir siyasi rehine olarak tutulduğum yüksek güvenlikli bir cezaevi hücresinde, beyaz bir plastik sandalyeden başka koltuğum da makamım da olmadı.

Ancak yine de dışarıdayken ne kadar siyasetçiysem içeride de o kadar siyasetçi olduğumu rahatlıkla belirtebilirim. Siyaset yapmak için altın varaklı koltuklara ve saraylara gerek yoktur. Önemli olan nerede olduğunuz değil, yüreğinizin nerede ve kimler için attığıdır. Benim yüreğim her daim yoksul, emekçi halkımızın mazlum yüreğiyle birlikte atıyor. Halkımızın yüreğinin de benimle birlikte attığını biliyorum. Bana siyaset yapma zeminini sağlayan en önemli etken de budur.

Şayet Mahkemeniz bana siyasi yasak getirirse kararın son cümlesi olarak şunu yazmanızı arz ve talep ediyorum:

“Siyasi yasak getiriyoruz ama bir işe yarayacağından da emin değiliz.”

Kararınızın Türkiye toplumu ve ortak geleceğimiz açısından katkı sağlayıcı nitelikte, tarih önünde ve halkın huzurunda gururla savunacağınız şekilde olmasını diliyor, saygılarımı sunuyorum." (HABER MERKEZİ)