15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gece CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ile AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş arasında sayısız görüşme yaşanıyor. En son Elitaş, Gök’ü arayarak, “Levent Bey, Meclis Başkanı, Meclis’i açacak, gider misiniz?” diye soruyor. Gök, “Derhal gideriz” diyor ve 16-17 CHP milletvekili Meclis’ gitmek için yola çıkıyor.
Meclis’e giden ilk milletvekillerinden biri CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan. Tezcan’ın yanında 2 CHP milletvekili daha var. 3 CHP milletvekili Meclis’te AK Parti Ankara Milletvekili Aydın Ünal’la karşılaşıyor. Ünal o anı, “Bülent Tezcan ve arkadaşları vardı. Geldiler çok samimi bir şekilde 'geçmiş olsun' dediler. Onların gelmesi bizi çok rahatlattı tabii...” diye anlatıyor.
Meclis’e gelen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de Genel Kurul’a girdiğinde alkışlarla karşılanıyor, Meclis Başkanı İsmail Kahraman, daha önce kimi gerilimler yaşadığı Özgür Özel’in yanına gelerek, “Birer demokrasi öpücüğü vereyim, barışalım” diyor. Hem Özel'i hem diğer milletvekillerini öpüyor.
Milletvekillerinin Meclis'e gelmesi kadar içeride yaptıkları konuşmalar da AK Partilileri memnun ediyor. AK Parti Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, “Kendi arkadaşlarımızın yaptığı konuşmalar ve özellikle CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Bey’in yaptığı konuşmanın bizi ciddi manada motive ettiğini düşünüyorum” diyor.
Bütün bu anlatımlar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz darbe girişiminin 1. yıl dönümünde Meclis’te yaptığı konuşmada işaret ettiği “Gazi Meclis’te O Gece” kitabında geçiyor. AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar’ın kaleme aldığı kitapta darbe gecesi 4 siyasi partinin darbeye karşı ortak tutum alışları ve birlik beraberlik içinde nasıl davrandıkları tüm ayrıntılarıyla anlatılıyor.
Türk siyasi tarihine geçen o tarihi gecenin 1. yıl dönümünde ise Meclis’te o geceden tek bir iz yoktu. Haftalardır süren davetiye krizi öyle bir noktaya geldi ki, “CHP katılmayacağız” açıklaması yapmak zorunda kaldı. Tablo alışık olunan teamüllerin çok dışındaydı. Ana muhalefet partisini katılmama kararı almak durumunda bırakan, en basit ifadesiyle “nezaketsiz” bir süreçti.
Meclis’e bombaların düştüğü saatte yapılan etkinlik de "ana muhalefetsiz bir program" hazırlığının tüm işaretlerini veriyordu. Etkinliğin tüm kurgusu “15 Temmuz Destanı ve halka çağrısı ile o destanı yazan “Cumhurbaşkanı, Recep Tayyip Erdoğan” üzerineydi. Anonslar, sloganlar, şiirler, afişler de bunun işaretleriydi.
Sabaha karşı saat 03.20’de kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaklaşık 40 dakikalık konuşması da CHP liderinin bulunmayacağı bir ortama göre hazırlanmış gibiydi. O gece Atatürk Havalimanı'nda bulunan Kılıçdaroğlu için, “Kaçtın” imasında bulunan Erdoğan kontrollü darbe savı için, “Bu nasipsizliktir, vurdumduymazlıktır” dedi. OHAL’in uzayacağı mesajını veren Erdoğan, “250 kardeşimiz şehit ediliyor, 2 bin 193 vatandaşımız gazi oluyor, hala kontrollü darbeden bahsediliyor. Yazıklar olsun, yazıklar olsun" dedikten sonra alandan “Yuh” sesleri yükseldi. TBMM’de 1 yıl önce, AK Partililerin görünce sevindiğini, rahatladıklarını, hatta motive olduklarını söyledikleri ana muhalefet partisi bir yıl sonra aynı yerde yuhalandı, bir anlamda “15 Temmuz destanı”nın tamamen dışına atıldı.
Her ne kadar Meclis’te bulunmasalar da darbe girişiminin yaşandığı gece bunun karşısında olduklarını duyuran HDP de 15 Temmuz sonrası tutuklanan eş başkanları ve milletvekilleri nedeniyle 15 Temmuz Meclis etkinliğine katılmadı. Sonuç olarak 15 Temmuz 2016’da birleşen Türkiye bir yıl sonra 15 Temmuz 2017’de yeniden ayrılmış oldu.
Bu arada 15 Temmuz Meclis anmasıyla ilgili bir not daha düşmekte fayda var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı konuşmalar Cumhurbaşkanlığının resmi internet sitesinde haberleştirilerek yer buluyor. Erdoğan’ın Meclis’te yaptığı konuşma da resmi sitede yer aldı. Ancak haberde Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’nu hedef alan sözleri, “İdam isteriz” diyen vatandaşlara yanıtı ve “OHAL'in uzatılmasıyla ilgili MGK toplantısında hükumete tavsiyede bulunacakları yönündeki sözlerinin yer almaması dikkat çekti.