Demokratik kitle örgütleri çadırkentten çıkarılıyor
İzmir depreminin ardından kurulan çadırkentlerde yurttaşlara destek olan çeşitli demokratik kitle örgütleri iki gündür alandan çıkarılıyor. Halkevleri yöneticisi Evrim Çakır, "İzmir depreminin ilk saatlerinden itibaren deprem bölgesinde çalışma yürüten kurumların, gönüllülerin bir hafta sonra bugün alanı terk etmesi isteniyor" derken, TMMOB Yöneticisi Aykut Akdemir de "Hükümete yakın olan sivil toplum kuruluşlarına müdahale etmiyorlar" dedi.
Cihan Başakçıoğlu
İZMİR - İzmir’in Seferihisar ilçesinde meydana gelen 6,9 şiddetindeki depremin ardından evini kaybeden yurttaşlar için Bornova ve Bayraklı ilçelerinde çadır kentler kurulmuştu. Depremin ardından bölgede mağdur olan yurttaşlara destek olmak amacıyla çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve demokratik kitle örgütü gelirken, başlatılan yardım kampanyaları alanda kurulan stantlarda sürdürülüyordu. 5 Kasım günü itibariyle ise bu kuruluşların alanı terk etmeleri istendi.
Valiliğin sözlü talimatı olduğu yönünde bilgi veren polis, alanda bulunan gönüllülere pazartesiye kadar alanı boşaltmaları gerektiğini bildirerek, alanda AFAD, Kızılay ve İzmir Büyükşehir Belediyesi dışında hiçbir kurumun kalmayacağını söyledi ve Alanların “devletin kontrolü altında” kalacağını belirtti. Ayrıca dün (5 Kasım) Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’ndan çıkarılan gönüllülerden, bugün ise 75. Yıl ve Şehit Hakan Ünal parklarında yer alan çadır alanlarından çıkması da istendi. Depremde yaşamını yitiren TEOG birincisi Arda Baran için kurulan kitaplık da iki gün önce alandan çıkarılmıştı.
'BU HALKI YALNIZ, ÇARESİZ, SAVUNMASIZ BIRAKMAYACAĞIZ'
Kurulan çadırkentlerde ilk günden beri depremzedelerin yanında olan Halkevleri ise konu ile ilgili açıklamada yaptı. Halkevleri Ege Bölge Temsilcisi Evrim Çakır, deprem vergilerini çarçur edenlerin, depremin ilk gününden beri yurttaşların yanında oplanlardan alanı terk etmelerini istediklerini belirterek, halkı yalnız ve savunmasız bırakmayacaklarını söyledi. Çakır, şu ifadeleri kullandı:
“Deprem vergilerini çarçur etmiş, önergeleri reddetmiş, halktan para dilenip nereye harcandığının hesabını vermemiş, İzmir depreminin ilk gününde boy gösterip, şovunu
yapıp, ortalıktan kaybolmuş bu devlet bilsin ki; biz bu halkı yalnız, çaresiz savunmasız bırakmayacağız. İzmir depreminin ilk saatlerinden itibaren deprem bölgesinde çalışma yürüten kurumların, gönüllülerin bir hafta sonra bugün alanı terk etmesi isteniyor. Polis ifadesiyle AFAD, Kızılay ve belediye dışında kimse kalmayacakmış, devletin kontrolü altında olacakmış. Bir haftadır gönüllüler, odalar, demokratik kitle örgütleri, sosyalist partiler bütün kriz anlarına müdahale ederken, ihtiyaçları tespit ederek ailelerin ihtiyaçlarını karşılarken olmayan devlet şimdi mi kendini gösterecek? İzmir başta olmak üzere bu halk da buna inanacak öyle mi? Deprem vergilerini çarçur etmiş, önergeleri reddetmiş, halktan para dilenip nereye harcandığının hesabını vermemiş, İzmir depreminin ilk gününde boy gösterip, şovunu yapıp, ortalıktan kaybolmuş bu devlet bilsin ki; biz bu halkı yalnız, çaresiz savunmasız bırakmayacağız. İzmir depreminin ilk saatlerinden itibaren deprem bölgesinde çalışma
yürüten kurumların, gönüllülerin bir hafta sonra bugün alanı terk etmesi isteniyor. Polis ifadesiyle AFAD, Kızılay ve belediye dışında kimse kalmayacakmış, devletin
kontrolü altında olacakmış."
'BİR ŞEKİLDE ALANDA İNSANLARA YARDIMCI OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Depremzedelere yardım için orada bulunan TMMOB üyeleri de alandan çıkarılmak istenen kurumlardan biri. Konu ile ilgili konuşan TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir, de yaşanan duruma tepki göstererek bir şekilde çalışmalarını sürdüreceklerini ve depremzedelere destek olacaklarını ifade etti. Akdemir, "Alanda kartkı koymaya çalışan büytün yapılara aynı şey yapılıyor. Pandemi gerekçesiyle alan polis kordonu altında. Bu noktada bize de bir uyarı geldi. Emek ve demokrasi güçleri içerisinde olan tüm kurumlara aynı durum uygulanıyor, alandan çıkmaları isteniyor. Güvenlik açısından bakarsanız doğru birşey gibi gözüküyor ama diğer yandan hükümete yakın olan sivil toplum kuruluşlarına müdahale etmiyorlar. Ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıyayız. İzmirdeki her şeyi ben yaptım pozisyonuna geçmeye çalışıyorlar. Yardım etmeye gelene neden geldin denilmez. Oradaki kurumlar çok güzel işler de yaptılar. Çocuklara yönelik çok güzel işler yaptılar. Bir şekilde alanda kalıp insanlara yardımcı olmaya devam edeceğiz" dedi.