Denizli’de çiftçiler susuzluğa isyan etti: Felaketi yaşayacağız

Kuraklığın yansımaları Denizli'de çiftçileri susuz bıraktı. Yetersiz doluluk nedeniyle DSİ barajlardan su vermedi. Çiftçiler, B. Menderes'in kirli suyuna mecbur kalınca toprak ve mahsul zarar gördü.

Abone ol

Osman Çaklı

DUVAR - DSİ, Denizli'de üreticileri susuz bıraktı. Merkezefendi ilçesi Aşağışamlı Mahallesi'ndeki üreticiler, Adıgüzel Barajı’ndan verilen suyu kullanıyordu. Barajın bu sene doluluk oranı, yüzde 22 seviyesinde kalınca, çiftçilere su verilmedi.

Üreticiler, ürünlerini kurtarmak için Büyük Menderes Nehri’ne yöneldi. Ancak Menderes'in kullanılamaz olan suyu nedeniyle mahsuller zarar gördü. Üreticilerin yaşadığı 'su problemini' Merkezefendi CHP İlçe Başkanı aynı zamanda çiftçi Ali Osman Horzum ve Sarayköy'de çiftçi olan Mehmet Salih Konya ile konuştuk.

ÜRETİCİLER 'KULLANILAMAZ DURUMDA' OLAN SUYA MECBUR KALDI

Büyük Menderes, Uşak, Afyonkarahisar, Denizli ve Aydın illerinden doğan kaynaklarla besleniyor. Ege Bölgesi’nde menderes oluşturarak dolaşan akarsu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Havza Koruma Eylem Planı Raporu’na göre üçüncü ve dördüncü sınıf kalitede. Yani Büyük Menderes'in suyu 'kullanılamaz' olarak niteleniyor. Son dönemde su sorunu yaşanan üreticiler, 'zor' durumda. Yağmurun az yağmasından dolayı barajlar beklenenin altında su tutabildi. Yaz boyu tarım yapacak olan çiftçiler ise DSİ'nin plansızlığından yakınıyor. Tarımın sürdürülebilir olması için planlama yapılmadığından şikayetçi olan çiftçiler, Aşağışamlı'da Büyük Menderes'e setler örerek sulama kanallarına 'kirli' su aktardı. Üstelik, DSİ kullanılamayan nitelikte suyu, mahsulünü kurtarmak için kullanan çiftçiden, dekar başına 90 lira aldı. Ücreti karşılayamayan çiftçilerin ise tarım desteği kesildi.

‘KORKUNÇ BİR KOKU VAR’

Merkezefendi'nin 'ova köyleri' olarak bilinen yerleşim yerlerinden Aşağışamlı’da çiftçiler, sulu tarım ile geçimlerini sağlıyor. Merkezefendi CHP İlçe Başkanı olan Ali Osman Horzum, aynı zamanda çiftçilikle de uğraşıyor. Bölgede yaklaşık 40 bin dekar arazide tarım yapıldığını anlatan Horzum, son yaşanan problemin Adıgüzel Barajı’ndan verilmeyen sudan meydana geldiğini söyledi: "Çiftçi arkadaşlarımız kullanacakları suyun dekar başına olan 90 lirasını da ödediler. Su verilmedi. Akabinde Menderes'e set atıldı. Kanallar bu suyla dolduruldu. Bunun da bir maliyeti var. 4-5 traktör sabahtan akşama kadar bunun için çalışıyor." Raporlarda da yer alan kirliliğin nasıl hissedildiğini ise Horzum şöyle açıkladı: "Traktörler çalışırken başında kimse bekleyemiyor. Korkunç bir koku mevcut, insanları çok rahatsız ediyor."

'ÜRETEN CEZALANDIRILIYOR'

Bölgede ağırlıkla pamuk üretiliyor. Pamuk ekildikten sonra en az üç kez sulanması gerekiyor. Bunun yanında mısır, yonca, nar ve envai çeşit meyve sebzenin üretildiği havza toprakları üzerinde yaşanan soruna, tepki gösteren Horzum, "Bu kadar verimli araziye sahipken meyve, sebze ithal eder pozisyona düşmek üzücü" dedi. DSİ'nin plansızlığı neticesinde çiftçiler, Büyük Menderes'e mecbur kaldı. Horzum, mahsuller üzerindeki etkiyi kendisinin gözlemdiğini anlattı: "Suyun zehrinden yonca bitkisi ölüyor. Mısır kuraklıktan ölmesin diye sulanıyor. Suyun kalitesinden dolayı rekoltede yüzde 30 düşüş bekleniyor. Pamukların ne olacağını çiftçiler dahi bilmiyor." Horzum, yarının değil, bugünün de kaybedildiğini savunarak, tarım politikalarının 'elden' geçirilmesini savunuyor: "Üreten cezalandırılıyor." 

'AĞUSTOS AYINDA FELAKETİ YAŞAYACAĞIZ'

Denizli'nin Sarayköy ilçesinde tarımla uğraşan Mehmet Salih Konya da benzer sorunlardan yakınıyor: "Su yoksa, DSİ bize 'bu sene su yok' ona göre ekin biçin demeliydi." Kış boyu yüzde 22 seviyelerinde su biriktiren Adıgüzel Barajı geçen sene bu zamanlarda yüzde 32 seviyelerindeydi. Konya, kuraklık vurgusu yaparak, "Sezonu kapatacak su maalesef yok. Ben pamuk, yonca, mısır üretiyorum. Baraj su toplamayınca, alternatif su kaynaklarına yöneldik. Kirli su kullanmak mantıklı değil ancak çare yok" sözlerini kaydetti. Sezon açıldığından beri çeşitli şehirlerde benzer su sorunları yaşanıyor. Çiftçi Konya, bu sene rekoltelerde düşüş beklerken, DSİ'nin 'iş bilmezliğini' işaret etti: "Ürün yelpazenizi kıt suya göre ayarlayın denilebilirdi. Plan olmayınca herkes, her yere her şeyi ekti. Sorun daha yeni başlıyor. Asıl sonuçları muhtemelen ağustos gibi hissetmeye başlayacağız. Kaderimize terk edildik. Mahsul yanarsa, çiftçi borcunu ödeyemez. Felaketi yaşarız." Yaşanan su problemi üzerine çiftçiler bir araya gelerek DSİ ile görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmede suyun verileceği DSİ tarafından belirtildi. Ancak mevcut su varlığının yazı çıkaramayacağı ön görülüyor.