Depremden 7 ay sonra: Adıyaman'da ne değişti?

Adıyaman’da depremden sonra geçen 7 aya rağmen hayat normale dönmedi. Hasarlı binalar yıkılmayı, konteynerde kalanlar evlere yerleşmeyi bekliyor. İçme suyuna erişim de büyük bir sorun.

Abone ol

Fatma Keber

ADIYAMAN - 6 Şubat’ta peş peşe yaşanan ve binlerce insanın ölümüne neden olan Maraş merkezli iki depremde büyük yıkımın yaşandığı Adıyaman’da hayat henüz normale dönemedi. Aradan geçen yedi aya rağmen ilde sağlık ve hijyen sorunları, barınma krizi devam ediyor.

Konteynerde kalan binlerce depremzede, içme suyu sıkıntısı yaşıyor, haşereler ve sivrisineklerle uğraşıyor. Depremden sonra kira ve ev fiyatlarındaki fahiş artış ise devam ediyor.

Ağır hasarlı binaların yıkımının ağır aksak sürdüğü kentte yıkım işlemlerinde kullanılan yöntem de rahatsızlığa neden oldu. Uzun süre yıkılan binalarda ayrıştırma işlemi yıkımın olduğu yerde yapıldı, bu durum sağlığı tehdit eden çevresel kirliliğe neden oldu. Şikâyetler sonrası söz konusu yöntemden kısmen vazgeçilse de belediyenin denetimleri sürüyor. Öte yandan ağır hasarlı binaların büyük kısmının etrafında emniyet şeridi bulunmuyor.

BELEDİYE BAŞKANI: BİZ SADECE İŞİ UYGUN YAPMADIKLARINDA CEZA KESİYORUZ 

Yıkım işlemelerinin valilik sorumluluğunda sürdürüldüğünü belirten Adıyaman Belediye Başkanı Süleyman Kılıç, “Yerinde ayrıştırma işlemini sonra iptal ettiler. Dışarıda yaptırıyorlar. Biz sadece bir şikâyet geldiği zaman direkt ceza yazıyoruz. Toz olduğu zaman, duman olduğu zaman yerinde ayrıştırdığı zaman ciddi cezalar yazıyoruz. Ama dediğim gibi tamamen valiliğin sorumluluğunda. Biz sadece işi uygun yapmadıkları zaman ceza yazıyoruz” diye konuştu.

Adıyaman Belediye Başkanı Süleyman Kılıç

‘KİRACILARLA İLGİLİ BİRAZ SIKINTI VAR’

Valiliğin belediyeye ilettiği verilere değinen ve ağır hasarlı binaların yüzde 50’ye yakının yıkım işleminin tamamlandığını kaydeden Kılıç “Hak sahipleri konteynerlere yerleştirildi ama kiracılarla ilgili biraz sıkıntı var. Kiracı olup da konteynere yerleşme konusunda sorun yaşayanları da takip ediyoruz. Bir mağduriyeti olan varsa bir takım toleranslar tanınıyor” ifadelerini kullandı.

Belediye olarak tankerlerle su temin etmeye çalıştıklarını ifade eden Kılıç, temizlik ilaçlama gibi hizmetleri sürdürdüklerini ve süreci Valilik, AFAD gibi kurumlarla koordineli yürüttüklerini aktardı. Kılıç barınma sorununun kalıcı çözülmesi için TOKİ konutlarına işaret ederek “Yapımı devam ediyor” dedi.

BÜYÜK BİNALAR YIKILDI SIRADA KÜÇÜKLER VAR

Ağır hasarlı 4 bin 400 binanın yarısının yıkımının bittiğini aktaran Kılıç, sürecin zorlu olduğunu belirtti. Bundan sonraki yıkımların daha hızlı olacağını söyleyen Kılıç, şunları söyledi: “Çünkü ilk başta daha büyük binalara girildi. Şimdi daha küçük binalar kaldı. Bunlara geçmek daha kolay çünkü büyük binalar daha zahmetli ama bize iletilene göre diğer illere göre daha ilerideyiz.”

‘KONUTLAR TESLİM EDİLİNCE KİRALAR DÜZELECEK’

Kiralardaki artışa dair deprem bölgesine özel bir durum olmadığını kaydeden Kılıç “Ama bu konutların bir kısmı belki kasım sonu aralık gibi teslim edilince muhtemelen bu durum da düzelecektir” ifadelerini kullandı.

Belediye Başkanı Kılıç, kiralar konusunda deprem fırsatçılığı yapıldığını da sözlerine ekleyerek, “Bizim bu konuda yapacağımız bir şey yok ama bize durumu aktardıklarında vatandaşa 'emniyete şikayet edin' diyoruz. Bunun dışında yine de takip etmeye çalışıyoruz. Sonuçta zorlu bir süreç. Tek bir reçetesinin olmadığı farklı reçetelerle gidilmesi gereken bir süreç” diye konuştu.

'YERİNDE AYRIŞTIRMANIN DERHAL DURDURULMASI GEREKİYOR'

7 ay sonra gelinen noktadan memnun olmadığını söyleyen Saadet Partisi Adıyaman İl Başkanı Haşim Asnuk ise rahatsızlıklarını şöyle anlattı: “Büyük depremin ardından 7 ay geçmesine rağmen Adıyaman'da yaşanan kaos ve belirsizlikler devam ediyor. Ağır hasarlı binaların yıkılması sırasında herhangi bir önlem alınmaması, binaların önünde şeritlerin bulunmaması, bakanlığın ve valiliğin açıklamasına rağmen birçok binanın yıkımdan yerinde ayrıştırmanın devam etmesi başlıca sorunlar. Yerinde ayrıştırmanın derhal durdurulması gerekiyor. Bu ayrıştırmanın şehir dışında yapılması daha sağlıklı olacaktır.”

Saadet Partisi Adıyaman İl Başkanı Haşim Asnuk

‘SULARIN TEMİZ OLDUĞU SÖYLENİYOR AMA RESMİ AÇIKLAMA YOK’

Orta hasarlı evlerde insanların eşyalarının olduğu ve hırsızlıkların yaşandığını söyleyen Asnuk, kentte yaşanan en önemli sorunlardan birinin de içme suyu olduğunu söyledi: ''Şifahen suların temiz olduğu söyleniyor ama resmi bir açıklama yok. Adıyaman suyu kendi cazibesi ile dağlardan akan bir sudur. 7 ay itibarıyla suya ne karıştı, ne oldu, neden şüpheleniyorsunuz da açıklamıyorsunuz. Şu anda hâlâ temiz suya ulaşamayan bir sürü insan var. İleride bununla ilgili sağlık problemleri oluşacaktır. Mahallede yüzlerce insanın oluşturduğu kuyruklarda su beklemektense şebeke suyunu içmeyi tercih eden yüzlerce insan var.''

 ‘BELİRSİZLİĞİ ORTADAN KALDIRMALARI GEREKİYOR’

Eğitim öğretim yılına başlandığını anımsatan Asnuk, sözlerine şöyle devam etti: “Milli Eğitim'e bağlı bir okulda öğretmen bir arkadaş aradı, 'ben kiracıydım ev yıkıldı, geçici olarak başka bir şehre taşındım, ama şu anda Milli Eğitim beni göreve çağırdı konteynere başvurdum birkaç ay evvel öncesinden halen çıkmadı' diye anlattı. Bunun gibi onlarca insan var. Özellikle kiracılar ile ilgili çok ciddi manada sıkıntılar var. Devletin bir an önce bu belirsizliği ortadan kaldırması gerekiyor. Şu tarihe kadar şunu yapacağız diye net bir açıklamaları olması lazım.”

‘KONTEYNIRLARDA YAŞAM ÇOK ZOR’

Konteynırda yaşayan Yasemin B. de yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “İki buçuk 3 ay boyunca çadırda kaldık. Sonra konteynırlara yerleştirildik. Allah devletimize razı olsun geç geldiler ama bayağı zorluklar yaşadık. Devletten beklentimiz bir şey diyemiyorum, her şeye geç kalındı, eğer geç kalınmasaydı belki bu kadar insan ölmeyebilirdi. Biz yaşıyoruz ama yaşıyoruz da denmez. Onlarla birlikte biz de öldük, ayaktayız ama ölmüş gibiyiz, yaşayan ölüyüz. Hayat zor konteynerlerde yaşam çok zor, yaşanılacak bir yer değil ki. İnsan mecbur kalmadıkça burada yaşayamaz.”

'İYİLİĞİNİ HİÇBİR ZAMAN UNUTMAYIZ'

Depremzede Celal Baytekin ise büyük bir felaket yaşadıklarını ancak halen normale dönemediklerini söyledi. Baytekin “Şu an zorlanarak kendi ayaklarımız üzerinde durmaya çalışıyoruz” dedi.

'ÇADIRDA YAŞIYORUZ KİMSE BİZE YARDIMCI OLMUYOR'

Suriye’den Adıyaman’a gelen Suriyeli bir kadın ise şunları anlattı: “Bez, süt, mama lazım. Çocuklar okula gidecek, defter kalem lazım, yardım istiyoruz ama kimse bizi görmüyor. Su istiyoruz önümüzden geçiyorlar vermiyorlar, çadırda yaşıyoruz kimse bize yardımcı olmuyor.”

'YARDIMLARIN ADALETLİ BİR ŞEKİLDE DAĞITILMADIĞINA İNANIYORUZ'

Adıyaman'da esnaflık yapan bir depremzede ise, “Her tarafta o toprak içerisinde, pahalılık almış başını gidiyor. Devlet yardımı geliyor ama yeterli değil. Birçok yere ulaşmıyor ulaşsa da adaletli bir şekilde dağıtılmadığına inanıyoruz. Yani Adıyaman genel olarak bitmiş ne çalışan çalışabiliyor ne ücret alabiliyor yine de hayat devam ediyor” İfadelerini kullandı.