Dersim gezisi: Yaz çok hareketli, kışın ise bir insan görünce bile seviniyoruz

Maltepe Belediyesi, Dersim'e gezi düzenledi. Bu yaz da Dersim’e büyük bir ziyaretçi akını olduğu görüldü. Otel çalışanı, "Yaz çok hareketli ancak kışın bir insan görünce bile seviniyoruz" dedi.

Abone ol

DUVAR - Maltepe Belediyesi, Erzincan ve Dersim'e 30 Temmuz ile 1 Ağustos arasında 3 gün sürecek bir gezi düzenledi. Dersim’e düzenlenen geziye aralarında sanatçılarında olduğu İstanbul’dan bir kafile katıldı. 30 Temmuz sabahı saat 8.30 İstanbul’dan yola çıkan kafile, Erzincan’a saat 10.30’da ulaştı. Kafileyi Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç Erzincan’da karşıladı. 

ALİ KILIÇ: DERSİM'İ GÖRMEYENLER İÇİN ARACI OLMAK İSTEDİK

Sabah kahvaltıdan sonra Maltepe Belediyesi Başkanı Ali Kılıç ile gezi hakkında kısa bir sohbet ediyoruz. Kılıç gezinin amacını şu sözlerle açıklıyor:

“CHP’li belediyelerde bir çalışma var. Kardeş belediyelere dostluk eli uzatmak, onlarla birlikte kültür sanat iletişimi kurmak… Daha önce Rize Fındıklı’da bir çalışma yapmıştık. Tiyatromuz oralarda faaliyet göstermişti. Bu yaz sezonunda da biraz Dersim bölgesini tanıtmak, Dersim coğrafyasını görmeyenler için aracı olmak istedik. Bu program, kardeş belediyelerle bir takım kültür sanat çalışmalarını yapmak istedik. Suavi, Mazlum Çimen ve Ataol Behramoğlu gibi sanatçılarımızla birlikte bir program yaptık. Bugün Erzincan’da buluştuk. Pir Sultan Abdal’ın yaşadığı eve gideceğiz. Pülümür’de Bellek Evi’nde bir panelimiz var. Pülümür aynı zamanda Cemal Süreya şairimizin memleketi. Hatıralarla Cemal Süreya’yı anacağız. Ardından Düzgün Baba Cem Evi’ni ziyaret edeceğiz. Ağustos’un 1‘inde de yine çok yakın zamanda yitirdiğimiz Hasan Saltuk’un memleketi olan Hozat’a gideceğiz. Sanatçılarımızın hatıralarını sınırların dışına taşımayı düşünüyoruz. Çünkü birçok insan bu coğrafyayı tanımıyor. Dersim, bilinmesi gereken bir coğrafya. Türkiye’nin her tarafından insan taşımak zor oluyor ama kanallar aracılığıyla bu bölgeyi tanıtmak daha ilgi çekici oldu. Hem bölgeyi ziyaret etmek hem kardeş belediyeler ile iş birliğimizi geliştirmek istiyoruz.” 

SUAVİ, ATAOL BEHRAMOĞLU, MAZLUM ÇİMEN…

Gezinin ilk durağı Erzincan oldu. Etkinliğe sanatçılardan Menderes Samancılar, Ataol Behramoğlu, Mazlum Çimen katıldı. Sabah kahvaltı sonrasında kafileyle birlikte Dersim Pülümür’e doğru yola çıktık.  

Yüksek dağların arasında kıvrımlı yollardan geçerek bir saat sonra Munzur’un dağlarına vardık. Yol boyunca yemyeşil vadiler, ince akan dereler, metrelerce yükseklikte ağaçlar, boncuk gibi dizilmiş görkemli dağlar, yüksek kayalıklar… Derin ve geniş vadilerden geçtik. Minibüste art arda Dersim bölgesine ait şarkılar çalıyor. Suavi ve Mazlum Çimen anılarını anlatıyor, minibüste kahkahalar yükseliyor… 

Yolda askeri kontrol noktaları, Dersim ve Erzincan dağlarının tepelerinde inşa edilen Kalekol’ların gölgesinden geçerek Pülümür’e vardık.

PİR SULTAN TEKKESİ

Dersim sınırından içeri girince, Közlüce Köyü’nden geçtik. Bir saat süren yolculuktan sonra, Hacılı Köyü’ne vardık. Pülümür'ün Hacılı Köyü'nde bulunan, Pir Sultan Ocağı'na ait tarihi Ocak Evi’nde durduk. Bizi Dede Mehmet Çelebi karşıladı. Tarihi Ocak Evi, ‘Pir Sultan Tekkesi’, ‘Pir Sultan Ocağı’, ‘Büyük Dam’ gibi adlarla anılıyor. Bir söylenceye göre Pir Sultan Abdal, 16’ıcı yüzyılda Erdebil Tekkesine gitmiş, oradan görev alarak tekrar Anadolu'ya dönmüş ve döndüğünde ilk olarak Hacılı Köyü’ne yerleşerek bu Ocak'ı kurmuş. Aleviler için Erdebil'in bir tür "Hac" kabul edilmesi nedeniyle, Pir Sultan, Erdebil yolculuğu sonrasında "Hacı" sayılmış ve köye de Hacılı ismi verilmiş. 

Tarihi Ocak Evi’ne gelenleri Dede Mehmet Çelebi karşılıyor.

Pir Sulta Abdal’ın torunu olduğunu söyleyen Mehmet Çelebi, Pir Sultan Tekkesi’nin ortasındaki direğin 600 yıllık olduğunu belirterek, direğin 4 yolu temsil ettiğini, bunların ise şeriat, tarikat, marifet ve hakikat olduğunu söyledi.

Pir Sultan Tekkesi’ni gezdikten sonra, dışarda bir sofra kuruluyor. Sofrada İstanbul’dan gelen kafile için öğlen yemeği hazırlanmış. Yemekten sonra, Mehmet Çelebi ile sohbet etme fırsatını yakaladık. 88 yaşındaki dede, geçtiğimiz yıl bir ameliyat geçirmiş. Ameliyatta sağ ayağındaki 5 parmağı, şeker hastalığı nedeniyle kesiliyor ve 6 ay hastanede tedavi altına alınmış. Korona virüsü de atlatan 88 yaşındaki dede Çelebi, geçirdiği ağır operasyona rağmen bastonuyla dağ gibi ayakta.  Ziyaretçilerin gelmesi onu sevindiriyor. Her gelen ziyaretçiye Pir Sultan Abdal’ın öğretilerini anlatıyor. 

‘HAK HERKESİ İNSAN OLARAK YARATTI’

Sohbet fırsatı yakaladığımızda, ‘nasıl geçiyor’ diye soruyoruz, dede Çelebi şu yanıtını veriyor: “Buraya gelen ziyaretçilere Aleviliği anlatıyorum. Aleviliğin insanlara olan bakışını, Alevilik nedir, eline ve diline sahip olmanın önemini, yalan söylememeyi, haram yememeyi, kimsenin hakkına girmemeyi, hak yememeyi, adaletli olmayı anlatıyorum. Sünni misin, Alevi misin bu bizde yok. Çünkü yaratan hak ne Alevi ne de Sünni olarak yarattı. Hepsini insan olarak yarattı. Sonun da insanlar ayrıldı. Bunları anlatıyoruz ziyaretçilere.”

KONYA'DAKİ SALDIRI HABERİ…

Hacılı Köyü’nden Erzincan’a döndük. Akşam yemeği için Erzincan’ın meşhur turistik bölgesi olan Şelale’de akşam yemeği için yola çıktık. Şelale’ye geldikten sonra bir restorana giriyoruz. Masalar birleştiriliyor, yaklaşık 20 kişi akşam yemeğini yemek için oturuyor. Yemekler yedikten sonra, sanatçı Suavi ilk haberi veriyor. Suavi, Konya’da 6 kişi katledildi haberini verir vermez önce derin bir sessizlik oluşuyor, sonra herkes telefonlarını eline alarak saldırı haberini okuyor. Bu durum bir süre devam ettikten sonra kafile kalkarak kalacağı otele doğru yola koyuluyor. Minibüste herkes saldırıyla ilgili bilgi almaya çalışıyor. Otele yaklaşıldığı sırada, arkadan bir ses, ‘7 kişi ölmüş saldırıda’ diye sessizliği kesiyor. Daha sora minibüs otele yanaşıyor ve herkes odasına çekiliyor.

MAÇOĞULU'NDAN ZAZACA İSTEĞİ

Gezinin ikinci gününde Erzincan’dan Dersime geçtik. Akşam yemeği için 50 kişilik bir sofra kuruldu. Uçtan uca bir sofra; Suavi, Mazlum Çimen, Grup Yorum, Grup Munzur, İbrahim Kasımoğlu, Fatih Mehmet Maçoğlu, Ataol Behramoğlu… Restoran çalışanları hemen bir sahne hazırlıyor. Sahneye ilk Suavi çıkıyor. Sanatçı Suavi ‘Kan Gider’ şarkısını okuduktan sonra, sahneye Mazlum Çimen çıkıyor. Çimen, ‘Kuşlu Gazel’ şarkısını söylüyor. Daha sonra Grup Munzur’dan Buket Şimşek çıkıyor sahneye. Genç şarkıcı Şimşek, ‘Nesini söyleyeyim canım efendim’ şarkısını seslendiriyor. Ardından Grup Yorum’dan Hilmi Yarayıcı sahneye çıktı. Belediye başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu’nun Zazaca da söyleyin diye rica edince İbrahim Kasımoğlu, Zazakî ‘Dewrano’ şarkısını söylüyor.

‘DERSİM’E KÜRDİSTAN’DAN ÇOK FAZLA ZİYARETÇİ GELİYOR’

Her yaz sezonu olduğu gibi, bu yaz sezonunda da Dersim’e büyük bir ziyaretçi akını var. Gelenlerin çoğu yakın illerden ancak Dersim, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde de yoğun bir ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor.

Konakladığımız otelde gece çalışan Deniz Tutmaz, Dersim’e çok sayıda turist geldiğini söyledi. “Burada İngilizce değil, Kürtçe bilmeniz gerekiyor” diyen Tutmaz, “Ziyaretçilerin çoğu Kürdistan’dan geliyor. Zaten Türkçe bilmiyorlar. Diğer yandan Diyarbakır, Van, Hakkari, Şırnak ve Mardin’den ziyaretçiler geliyor. Yaz sezonu çok hareketli ancak kışın bir insan görünce bile seviniyoruz. O kadar az kişi geliyor” diye anlattı.

DERSİMLİLERİN RAHATSIZLIĞI: ÇÖPLER

Kent yerlileri, ziyaretçilerin Munzur derelerinde yaptıkları piknik sonrasında bıraktığı çöplerden rahatsız. Hediyelik eşya satan bir dükkana giriyoruz. Dükkan sahipleri bizim gazeteci olduğumuzu öğrenince, Dersim’e gelen ziyaretçilerin bıraktığı çöplerle ilgili haber yapmamızı rica ediyorlar. Buraya gelenlerin çöplerini toplamasını, konteynırlara koymasını istiyor. Doğanın tahrip olmasından dolayı duyduğu endişeleri dile getiren kentliler, çocuklarına ancak bu şekilde temiz ve sağlıklı bir kent bırakabileceği görüşünde.

Öte yandan Dersimliler, çıkan orman yangınlarını söndürmek için yola çıkan Fatih Mehmet Maçoğlu ve bazı milletvekillerin engellenmesinden hem rahatsız hem tedirgin. Güvenlik güçlerinin engellemesini eleştiren kentliler, Dersim doğasının yok olmasına göz yumulduğuna dikkat çekiyor.

SON ZİYARET MUNZUR GÖZELERİ'NE

Gezinin son gününde Ovacık’a doğru hareket ediyoruz. Yol boyunca yüksek dağların eteklerinde ilerliyoruz. Ziyaretçiler coğrafyanın karşısında büyük bir hayranlık duyuyor. Aracın içinden manzaranın fotoğraflarını çekiyorlar. Gözler sürekli dağlarda ve dere kenarında, manzaradan etkilenen ziyaretçiler, dağ keçisini görerek taçlandırmak istiyor. Ancak bu hayaller Munzur suyuna karışarak dağların derinliklerine kayboluyor. Dersim merkezden Ovacık’a yaklaşık bir saatlik bir süreden sonra varılıyor. Belirli bir yerden sonra araçlarından inen ziyaretçiler Munzur Gözelerine doğru yürüyor. Yaklaşık 200 metre yürüdükten sonra, ziyaretçiler Munzur gözelerinde suyun fışkırdığı kayalıkları öperek çira yakıyor, dualar ediyor, dilekler tutuyor.