Dersim'de gençleri göçe iten 3 neden: Çözüm olmadan durmaz
Her yıl göç veren Dersim’de, son yıllarda gençlerin göçünde artış yaşanıyor. Bu göçün sebeplerinin başında işsizlik, gelecek kaygısı ve politik sorunlar geliyor.
Duygu Kıt
DERSİM - Uzun yıllardır sürekli göç veren Dersim, özellikle son iki yıldır gençlerin göçüne şahitlik ediyor. Resmi olmayan rakamlara göre, son iki yılda kentten göç eden genç sayısı yaklaşık 7 bin. Göç destinasyonunda ise Avrupa ülkeleri ön plana çıkıyor.
Gençlerin göç nedenlerinin başında işsizlik geliyor. Bunu gelecek kaygısı ve politik nedenler takip ediyor. Uzmanlar, gençlerin göçünün kent merkezinde ve ilçelerde yapıyı değiştirmeye başladığına dikkat çekiyor.
Konuyla ilgili Munzur Üniversitesi Sosyoloji Anabilim Dalı Başkanı Murat Cem Demir, kentte göç edenlerin büyük çoğunluğunun 20 ile 29 yaş arasında olduğunu belirtiyor. İnsan Hakları Derneği Dersim Şubesi yöneticilerinden Hüseyin Yaşar Sezgin, göçün durdurulması için işsizlik sorunun çözülmesi gerektiğine işaret ediyor.
Eğitim Sen Dersim Şubesi Başkanı Hüseyin Kasun da hukukun işlediği bir siyasi ortamın göçün engellenmesinde etkili olacağını söylüyor. HDP Dersim İl Eşbaşkanı Nazlı Çelik Öz, Dersim'in göçe maruz bırakıldığını belirtiyor.
CHP eski Tunceli Milletvekili ve hukukçu Hüseyin Aygün de son dönemde yaşanan göçün artışına ilişkin "Beni arayıp yurt dışı için referans isteyenlerin sayısı artıyor" sözleri ile ifade ediyor. CHP Tunceli İl Başkanı Hıdır Mercan, demokrasi ve adalet anlayışının geriye gittiğini vurgulayarak bunun tersine çevrilmesi durumunda göçün önlenebileceğini savunuyor. Emek Partisi Dersim İl Başkanı Ergin Tekin de sorunun çözümü için kentin daha yaşanabilir bir yer haline getirilmesi gerektiğini dile getiriyor.
‘TEMEL SORUNLAR ÇÖZÜLMEDEN GÖÇÜ DURDURAMAYIZ’
Ekonomik sorunlardan kaynaklı yaklaşık bir yıl önce Belçika’ya giden Serhat Çelik, arkadaş çevresinden de Avrupa'ya göç edenler olduğunu söylüyor. “Eskiden arkadaşlarımın hafta sonu Dersim’de hangi vadiye gittiğine bakarken şimdi hangi Avrupa ülkesine gittiklerini konuşuyoruz” diyen Çelik, göç sebeplerinde ekonominin ilk sırada yer aldığını ifade ediyor. Çelik, “Ekonomik koşullar listenin başında geliyor benim için ancak Türkiye’deki tek sorun ekonomi değil maalesef. Gelecek kaygısından tutun yaşadığınız hayata, sosyolojik sebeplerden siyasi sebeplere kadar birçok sorun mevcut. Bu yüzden bile ülkeyi terk edebilirsin. İnsan kendisine ‘yarın ne olacak’ diye soruyor ama cevap alamıyor çünkü bu sorunun bir cevabı yok. O yüzden ben de gitmek istedim” diyor. Dersim’e bir gün geri döneceğini belirten Çelik şöyle devam ediyor: “Avrupa birçok konuda bir dünya görüşü sağlasa da bambaşka kültürler, insanlar tanısam da yine dönüp gideceğim yer Dersim’dir. Bütün anılarım, arkadaşlarım, köyüm evim, ailem, beni hayata bağlayan her şey o coğrafyada. Elbette ki, geri döneceğim.”
‘İNSANLAR YURT DIŞINA GÖÇ ETMEYİ BİR STRATEJİ OLARAK BELİRLİYOR’
Munzur Üniversitesi Sosyoloji Anabilim Dalı Başkanı Murat Cem Demir, gençlerin hayatta kalma stratejisi olarak yurt dışına göç etmelerinin, bir ülke ve bir il için önemli bir sosyal sorun olduğunu vurguluyor. Son dönemlerde yapılan çalışmalarda fiziki emek göçünden daha çok beyin emek göçünün öne çıktığını söyleyen Demir, “Hem Türkiye’de hem de Tunceli’de göç edenlerin büyük çoğunluğu 20 ile 29 yaş arasındaki genç kuşaktan oluşuyor. Benzer koşullar, benzer şartlar ve benzer nedenler göç etmeye yol açıyor. Bu koşulların başında ekonomik ve istihdama yönelik sorunlar geliyor. Bunların yaratmış olduğu gerilim, batıdaki gençlere göre Dersimli gençler üzerinde daha fazla” diye konuşuyor.
Dersim’in, eğitimli bireylerin kariyer yapmak istediğinde buna karşılık veremeyen bir il olduğunu aktaran Demir, şunları söylüyor: “İstihdam koşullarının sınırlı olması, kişilerin de yurt dışına göç etmesine yol açıyor. Çünkü insanların iş bulma konusunda izleyebilecekleri stratejiler de sınırlı. Önceleri büyük şehirlere giderek bu sorunları çözebiliyorlardı. Mesela tercih edilen şehirlerin başında İstanbul ve Elazığ geliyordu. Son dönemde Elâzığ’a göç etme oranı oldukça azaldı. Daha çok yurt dışına göç etme durumu var ve gördüğümüz kadarıyla aileler de gençlerin yurt dışına göç etmelerini teşvik ediyor. Hatta bazen ailece göçlere tanık oluyoruz.”
‘DERSİM’DE ZORUNLU BİR GÖÇ DALGASI OLUŞTU’
İnsan Hakları Derneği Dersim Şubesi yöneticilerinden Hüseyin Yaşar Sezgin, aynı zamanda gazeteci. Genç nüfusun gidişiyle ilçelerde ve kent merkezinde yapının değiştiğini anlatan Sezgin, artan genç göçün esas nedenlerinin işsizlik, baskılar, gözaltılar ve tutuklamalar olduğunu belirtiyor. Göçün öncelikle işsizlik sorunun ortadan kaldırılmasıyla durdurulacağını dile getiren Sezgin, “Dersim coğrafyasında özellikle son yıllarda dava dosyalarından kaynaklı da zorunlu bir göç dalgası oluştu. Hukuk devletinin ilkeleri yerine getirildiği takdirde bu göç yavaşlayacak hatta durma noktasına da gelecek” diyor.
‘ARTIK LİSE ÇAĞINDAKİ ÖĞRENCİLER BİLE HAYALLERİNİ YURT DIŞINA GÖRE KURUYOR’
Eğitim Sen Dersim Şubesi Başkanı Hüseyin Kasun da geçmişten günümüze yaşanan ekonomik ve siyasal süreçlerin, gençler üzerinde öğrenilmiş çaresizlik ve umutsuzluk yarattığını söyleyerek gençlerin artık bu ülkede gelecek göremediğini vurguluyor. Kasun, gittikçe artan göç dalgasının başat nedenlerinin siyasal ortam ve ekonomik olumsuzluk olduğunu belirtip göçün nedenlerini şöyle değerlendiriyor: “Önceleri işsizlik ve siyasal ortam başat faktördü, şimdilerde ise geleceğe yönelik endişeler birinci sırada. Öyle ki artık işi, mesleği, kariyeri olan, hatta kamu çalışanı olanlar bile birçok şeyi geride bırakıp göç ediyor. En acısı ise lise çağındaki öğrencilerin bile hayallerini yurt dışına göre kurması. Tabii ki yetişmiş genç ve donanımlı insanların memleketini terk etmesinin ayrı bir olumsuz etkisi var.”
1975 yılında yapılan nüfus sayımında Dersim nüfusu 164 bin olduğunu aktaran Kasun, bugün nüfusun yarı yarıya düştüğünü hatırlatarak sözlerine şunları ekliyor: “Yaklaşık yarım asır sonra nüfusu bu denli düşen başka bir il yoktur sanırım. Bu durum akla, siyasal demografi mühendisliğini de getiriyor. Göçün durdurulması için hukukun işlediği, insanların geleceğe güvenle baktığı bir siyasal ortamın yaratılması gerekir. Böyle bir güven ortamının Dersim özelinde, sosyolojik yapısı nedeniyle ayrı bir önemi var. Bu kapsamda genç nüfusun hayatını idame edebileceği ekonomik yatırımlar artacağından göç olayı da gerileyecektir.”
‘DERSİM GENÇLİĞİ GÖÇE TABİ TUTULMAK İSTENİYOR’
HDP Dersim İl Eşbaşkanı Nazlı Çelik Öz de iş imkanlarının azlığından bahsediyor. “Bu kentin asıl sahibi olanlar, bu kentin içinden sürülmek isteniyor” diyen Öz, şöyle devam ediyor: “Baskı ve öfkenin yer aldığı son süreçlerde Dersim’in kapılarının kapatılmak istenmesi ve yurt dışının kapılarının açılması ise bir çelişkidir. Dersim gençliği göçe tabi tutulmak isteniyor. Kendi ırmağına, kendi vadisine, inancına amacına ve köklerine sahip çıkacak olan gençliğin kendisidir.”
‘DERSİM’E GELENLER KENDİ KUŞAKLARINDAN KİMSEYİ BULAMIYORLAR’
CHP eski Tunceli Milletvekili ve hukukçu Hüseyin Aygün, son dönemde kendisinden yurt dışına göç için çok sayıda kişinin referans istediğinden bahsediyor.
Aygün, göçün nedenlerini şöyle sıralıyor: “Politik baskılar yani sürekli soruşturma, yargılama, tutuklanma ve hapse atılma... Bu da genelde demokratik eylemlerden ötürü açılan soruşturmalara dayanıyor. İkincisi de ekonomik ayrımcılık. Politik kimlikleri, Dersimli Alevi olmaları… Bu kökenler nedeniyle işe girememe, istihdam edilememe, bir sınavı kazansa da mülakatta elenme gibi durumlar oluyor. Dolayısıyla siyasal ayrımcılıktan kaynaklanan ekonomik olarak herhangi bir iş bulamama sorunu oluşuyor”
‘DEMOKRASİ VE ADALET ANLAYIŞININ GERİYE GİTMESİ DE GÖÇÜ TETİKLİYOR’
CHP Tunceli İl Başkanı Hıdır Mercan, göç nedenlerini sadece ekonomik koşullarla sınırlandırmanın eksik kalacağını belirtiyor. Mercan, ülkedeki demokrasi ve adalet anlayışının gün geçtikçe geriye gitmesinin de bu göçü tetikleyen etkenlerin başında geldiğini vurguluyor. Hükümetin, bölgede ve Dersim’de istihdama yönelik yatırımlara yönelmesi gerektiğini söyleyen Mercan, “Var olan ve yeni yaratılacak istihdam alanlarında, dışarıdan ve çevre illerden getirilen insanlar yerine, bu ilde yaşayan işsiz gençler ve akademik donanımlı kişiler istihdam edilmeli. Devlet kurumlarının üst düzey bürokratlarının bu yöre insanlarından oluşması gerekiyor. Bu uygulamanın, göçü engelleyen etkenlerden biri olacağı inancındayım. Kırsal alanların altyapı sorunlarının çözümlenmesi, tekrardan tarım, hayvancılık ve turizm alanında üretime yönelik projelerin geliştirilmesi ve desteklenmesiyle geri dönüşler cazip hale getirilebilir. Hatta deprem gerçeğinden sonra hızlanabilir” diyor.
‘GENÇLER HAYVANCILIĞA, TARIMA YÖNLENDİRİLMELİ’
Emek Partisi Dersim İl Başkanı Ergin Tekin, Türkiye'de işsizliğin en fazla olduğu kentlerden birinin Dersim olduğuna değiniyor. Tekin, “Yakın zamanda sadece gençler değil, Dersim’de yaşayan genç öğretmenler, evli ve çalışan çiftler yurt dışına gittiler. Aslında bakılırsa kent için ortalamanın üzerinde bir hayatları olan kişiler bunlar. Ancak geleceğe dair umutlarının kalmadığını düşünerek başka ülkelere göç ediyorlar” diye konuşuyor.
Dersim’in belli dönemlerde büyük göçler verdiğini ancak son dönemde yaşanan göçün, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasına denk geldiğini söyleyen Tekin, göçü durdurmak için şunları söylüyor: “Göçün durmasının, kentin daha yaşanılabilir bir kente dönüşmesinin örgütlü olmaktan geçtiğine inanıyoruz. Diğer sorun da işsizlik sorunu. Dersim bir tarım ve hayvancılık kenti. Gençlerin bu alanlara yönelmesini teşvik edecek işler yapmak lazım.”