DEV-GENÇ için susmak zamanı: Börekçi Mustafa'nın askerleriyiz
Karaburun'da toprak işgaline giden DEV-GENÇ'lilerin görüştükleri köylülerden biri ayağa kalkar ve yumruğunu masaya vurur: "Biz Börekçi Mustafa’nın askerleriyiz..."
DUVAR - '68 gençlik hareketinin önderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idamlarının 50. yıldönümünde yayınlanan "Türkiye'nin 68'i / Denizlere Çıkan Sokaklar" kitabında yazar Aydın Çubukçu'nun "Fırtınanın İçinden Sesler ve Yüzler" başlıklı makalesi de yayınlandı.
31 yazar tarafından kaleme alınan makaleler ve bir söyleşi içeren kitap ile 12 Mart askeri darbesi öncesi dönemin olayları, eylemleri ve öne çıkan isimleri anlatıldı.
Çubukçu, dönemin köylü hareketi ile gençlik mücadelesinin karşılaşmasına dair yaşanan bir olayı yazısında şöyle aktardı:
Ege Bölgesi’nde pamuk ve tütün emekçileri arasında propaganda ve örgütlenme çalışmaları yapan DEV-GENÇ militanlarına Ankara’dan bir haber gelmişti: “Karaburun’da toprak işgali varmış, ona bir bakın!”
Üç arkadaş işlerini bırakıp Karaburun’a doğru yola çıkarlar. O tarihlerde yol yok, vasıta yok, bazen yürüyerek, bazen bir traktör kasasına oturarak, şiddetli yağmur altında Karaburun’da Yaylaköy’e varırlar. Köylülerin anlattığına göre, mesele bir toprak işgali değildir. Kıraç tepelerdeki köylere, devlet tarafından kıyıda zeytinlikler verilmiştir. Yaylaköy’ün yiğitleri paylarına düşeni beğenmemiş, komşu köyün zeytinliğini işgal etmeye karar vermiş ve DEV-GENÇ’ten yardım istemişlerdir. Kendilerine, köylünün kendi arasındaki sorunlarda DEV-GENÇ’in taraf olamayacağını, isterlerse uygun görüşmeler yapılması için yardımcı olunacağı anlatılır. O arada köylülerden biri ayağa kalkar, yumruğunu masaya vurur ve “Biz Börekçi Mustafa’nın askerleriyiz, hakkımızı kimseye yedirmeyiz! DEV-GENÇ dedik, gönderdikleri adama bak!” der. DEV-GENÇ, masaya inen yumruğun altında fena ezilmiştir. Toplantı biter, çaylar gelir ve sohbet başlar. Gençlerden biri sorar:
“Dayı Börekçi Mustafa dedin ya, kimdir bu?”
“Karaburun’un yiğididir. Osmanlı’yı iki kere yenmiştir. Üçüncüsünde yenildi, Selçuk’ta çarmıha gerdiler.”
“O dediğin Börklüce Mustafa olmasın? Öyle biri var tarihte.”
“Sen benim atamın adını benden iyi mi bileceksin?”
DEV-GENÇ haklıdır ama susmak zamanı gelmiştir.
Aradan otuz yıl geçer, gençlerden biri Börekçi Mustafa’nın askerlerini bir daha görmeye gider. Muhtar Mehmet Ali Çamlı onu hatırlar. İlk karşılaşmada “Sen o talebe değil misin?” diye sorar. Evet, odur ve o da muhtarın adını unutmamıştır. Sohbete dalarlar, eski DEV-GENÇ’linin gözü küçük odanın bir köşesine yığılmış kitaplara takılır. Şeyh Bedreddin hakkında kitaplar, dergiler... Muhtar, kitaplara bakıldığını anlar ve sakince, “O zaman sen haklıymışsın, adam börekçi değilmiş!” der.
DEV-GENÇ geç de olsa kazanmıştır!
Denizlere Çıkan Sokaklar'da kimler yazdı?
Rıdvan Akar’ın koordinatörlüğünde İBB (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) Yayınları tarafından basılan "Türkiye'nin 68'i / Denizlere Çıkan Sokaklar" kitabı, dönemin gençlik liderlerinin, uzman araştırmacıların, yazarların ve tarihçilerin yazılarından oluşuyor.
Kitapta Aydın Çubukçu, Tül Akbal, Oya Baydar, İsmet Akça, Nazım Alpman, Gökhan Atılgan, Şükrü Aslan, Erdoğan Aydın, Zafer Aydın, Nihat Behram, Derya Bengi, İnci Beşpınar, Mehdi Beşpınar, Tanıl Bora, Faik Bulut, Tuncay Çelen, Metin Çulhaoğlu, İlkay Demir, Mustafa Eren, Çimen Günay Erkol, Bora Gürdaş, Uluç Gürkan, Orhan Kahyaoğlu, Yıldırım Koç, Doğan Özgüden, Faruk Pekin, Vecdi Sayar, Feryal Saygılıgil, Mustafa Sönmez, Ergin Yıldızoğlu'nun yazıları yer alıyor. (KÜLTÜR SANAT SERVİSİ)