DEVA Partili Ekmen'den 'tasarruf tedbirleri' tepkisi

DEVA Partili Mehmet Emin Ekmen, kamuda tasarruf önlemlerinin birçok farklı kesim üzerinde oluşturacağı hak kayıplarına dikkat çekti.

Abone ol

DUVAR - DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Tasarruf ve Verimlilik Genelgesinin memurlar üzerinde yaratmış olduğu olumsuz etkileri ve hak kayıplarını gündeme getirdi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e hitaben konuşan Milletvekili Ekmen, bugüne kadar çeşitli tasarruf genelgeleri yayınlandığını ama akıbetleri hakkında bilgi verilmediğini ifade etti.

2021 Haziranı’nda yayınlanan Tasarruf Genelgesi ile ilgili defalarca kez çeşitli platformlarda verimliliğine dair sorular sorduğunu hatırlatan Ekmen, kimseden cevap alamadığını ifade etti. Ekmen, bu genelgelerin gözünü memurun, emeklinin ve garibanın cebine diktiğini, başka da bir işe yaramadığını söyledi.

'SİYASET VE BÜROKRASİDEKİ LÜKS HARCAMADAN TASARRUF EDİLMEDİKÇE BAŞARILI OLUNAMAZ'

“Eğer bir tasarruf yapmak istiyorsanız, tasarruf genelgesi kapsamı dışında tuttuğunuz deprem ihalelerini denetleyeceksiniz” diyen Ekmen, ihale bedelinin 1/3’üne taşere edilen ve devleti zarara uğratan ihalelere örnek verdi.  

İhalenin gerçek maliyeti ile devletin ödediği bedel arasındaki farkın nereye aktığını soran Ekmen, “Aradaki bu fark Çukurambar kafelerinde müteahhit, siyasetçi ve bürokrasi üçgeninde buharlaşıyor.” dedi.

Bakan Şimşek’e hitaben “Tasarrufa buradan başlayacaksınız” diyen Ekmen, siyasetin ve bürokrasinin zirvesindekilerin lüks harcamalarına örnekler vererek buradan tasarruf edilmedikçe başarılı olunamayacağını ifade etti.

'TİS'LER GENELGE İLE KALDIRILAMAZ'

“Anayasamıza, Uluslararası Sözleşmelere, ILO Sözleşmesi'ne, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne ve Yargıtay’ının sayısız içtihadına göre Toplu İş Sözleşmesi temel bir hukuki metindir” diyen Ekmen, bu sözleşmenin hükümlerinin genelge ile ortadan kaldırılamayacağını kaydetti. Bu konuda, Memur-Sen'in açtığı idari bir dava olduğunu belirten Ekmen, “Biz bu davayı da sonuna kadar doğru ve haklı buluyoruz.” dedi.

KORUYUCU GİYİM DESTEĞİNİN KALDIRILMASINA TEPKİ

Ekmen, Tasarruf Genelgesi ile Toplu İş Sözleşmesi yoluyla 20 yılda elde edilen bazı kazanımlara nasıl müdahale edildiğini şu sözlerle ifade etti: 

“Ya Allah aşkına, personel servis hizmetinin kaldırılmasıyla elde edilecek tasarruf kaç liradır? Mesela bütün Ankara'nın bir günlük personel servis hizmetinin bedeli bir bakanın özel uçak kiralama bedeli kadar var mıdır? Buradan Sayın Mehmet Şimşek'e soruyorum. Buradan ilgili bakanlara soruyorum. Memurların servis hizmetlerinden elde edilen tasarruf bütçenin milyonda kaçıdır? Bakın, binde, on binde demiyorum, milyonda kaçıdır? Koruyucu giyim desteği var değil mi? 2012 yılından bu yana, 12 yıldır bu destek veriliyor. Koruyucu giyim ne demek? Yaptığın meslek gereği bir takım özel giysiye duyulan ihtiyaç demek. Bunun benzeri işçi toplu iş sözleşmelerinde de var. Koruyucu giyim bedelinin verilmemesinin bu ülkenin bütçesine sağlayacağı katkı kaçtır? Kaç milyonda bir liradır? Kaç on milyonda bir liradır? Peki, koruyucu giyim yardımını almadığı için sağlığı risk ve tehdit altına düşecek memur sayısı kaçtır? Bu konudaki hükümler açık olmasına rağmen genelgede niçin koruyucu giyim yardımını kısıtlayan hükümler içeriyor?” 

Ekmen, fazla çalışma ücretinin genelge ile kısıtlanmasını şu sözlerle değerlendirdi:

"Memur çalışması gerektiği kadar çalışıyor. Bir de bunun üzerine işin ve ihtiyacın gerektirdiği kadar fazla çalışıyor. Fazla çalışma ücretinin de saat başı ücreti ne kadar biliyor musunuz arkadaşlar? 10 lira 10 kuruş. Yani bir memur bir saat fazla çalışsa, o çalıştığı saat ücret bedeliyle bir simit yiyemez, bir çay içemez. Ve muhtemelen de fazla çalıştığı için de servis yerine toplu taşımaya binecektir. Toplu taşıma da bunun çok daha fazlasını ücret olarak ödeyecektir. Peki, soruyorum, memurun saat başına aldığı 10 lira 10 kuruş ücret Türkiye Cumhuriyeti Bütçesi’nde 1 milyarda kaç kuruşa tekabül etmektedir ki devlet buna göz koymuştur? Biz saat başı çalışma ücretinin güncellenmesi, insana yakışır bir rakama gelmesini beklerken, bunun kaldırılmasına dair Genelgede bir girişimle karşı karşıyayız."

Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen toplu sözleşme ikramiyesiyle ilgili konuşan Milletvekili Ekmen, “Sendikal çalışmanın, örgütlenme özgürlüğünün en büyük destekçisiyken bu düzenlemenin yeniden güncellenerek ve Anayasa Mahkemesi'nin kararları da dikkate alınarak hayata geçirilmesi bekleniyor iken bunun da tamamen rafa kaldırıldığını görüyoruz” dedi.

“Sendikal örgütlenme özgürlüğü yasal, anayasal ve ulusal hukuka uygun bir haktır” diyen Ekmen, “Bunu destekleyen her türlü ikramiyeler de desteklenmelidir” dedi.

Ekmen, memurların lojman kiraları ile ilgili sorununu ise şöyle ifade etti:

"Şimdi bu devlet saçma sapan bir faiz enflasyon tartışmasına girdi. 200 binlik konutlar 5 milyon, 2 milyonluk konutlar 20 milyon oldu. 800 liralık kiralar 10 bin, 1000 liralık kiralar 20 bin lira oldu. Buna karşı kendi memurunu koruması gerekirken, lojman ücretlerinin piyasa şartlarına göre güncellenmesini tasarruf genelgesi öngörüyor. Sayın Bakan, piyasadaki enflasyonu, konut fiyatlarını, kira fiyatlarını normalleştireceğiz diyen siz değil misiniz? Bu rakamlar fazla, bunu makul rakamlara çekeceğiz diyen siz değil misiniz? Eğer öyleyse, memurun bu faiz enflasyon çılgınlığından önce Merkez Bankası'nın faiz düşürmesinden önce ödediği ve süreç içerisinde de zaman zaman güncellenen güncel rakamları, kira rakamlarını, niçin piyasa rakamlarını uyarlayacaksınız? Bu hakkaniyet midir? Biz sizin piyasa fiyatlarını makul rakamlara çekmenizi bekliyorken siz memurun lojman fiyatlarını piyasa bedellerine yaklaştırmaya çalışıyorsunuz. Bu hakkaniyete ve vicdana uygun bir tutum mudur?"

'TEKNİK PERSONELİN MAAŞLARI GÜNCELLENMELİ'

Teknik personel alacakları konusuna da değinen Ekmen, “İlk işe giriş bedelleri neredeyse 4-5 asgari ücret iken bugün 2 asgari ücret bedeli civarına düşmüş durumdadır” dedi.

Ciddi bir adaletsizlik olduğunu belirten Ekmen, “Teknik personel, mühendis olan kamu çalışanlarının maaşlarının piyasadaki onurlu, haysiyetli yaşam koşullarına göre güncellenmesi gerekir” ifadelerini kullandı. 

“Defalarca kez ifade edilen, toplu iş sözleşmesinde işveren tarafından söz verilen ve kayıt altına alınan birinci derece 3600 ek göstergeden de haber yok” diyen Ekmen, şunları söyledi:

"Yani devlet yine kendi çalışanını ezerek tasarruf yapacağını düşünüyor. Oysa yanılıyor. Kendi çalışanın onurunu korursa, kendi çalışanlarının, ailelerinin, çocuklarının onurlu, haysiyetli vatandaşı oldukları gibi bu devletin çalışanı olmaktan gurur duyacakları bir düzen oluşturursa birçok kalemde kendiliğinden çok önemli tasarrufun geliştiğini görecektir. Ama maalesef kendi memurunu, işçisini, emeklisini eziyor."

'EMEKLİ AYLIKLARININ ADİL BİR SEVİYEYE ÇEKİLMESİNİ BEKLİYORUZ'

Milletvekili Ekmen, konuşmasında memur emeklisinin mağduriyetlerini de şu sözlerle dile getirdi:

"3600 ek gösterge gündemde olmadığı gibi bugün emekli olan bir memur çalışan bir arkadaşına çok yakın bir oranda emekli maaşı alıyorken çok değil birkaç yıl sonra çalışanın neredeyse yarısı kadar maaş alamaz hale geliyor. Bu maaşların da yani çalışan ve emekli arasında oluşmuş bu haksız farkın bakın, emeklilikten kaynaklanan doğal bir maaş eksilmesinden bahsetmiyoruz, ücret artışı politikalarından, aşırı enflasyondan ve yanlış ekonomi politikalarından kaynaklanan bir sorundan bahsediyoruz. Bunun da bir an önce gündeme alınarak emekli aylıklarındaki hak kayıplarının giderilmesini ve ücretlerin adil bir seviyeye çekilmesini bekliyoruz."