DFG Eşbaşkanı Müftüoğlu'na ‘En Dirençli Gazeteci Ödülü’
Free Press Unlimited’ın düzenlediği “En Dirençli Gazeteci Ödülü” Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’nin tutuklu Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu’na verildi.
DUVAR - Free Press Unlimited’ın
Hollanda’da düzenlediği etkinlikte, “Yılın Gelecek Vadeden
Gazetecisi Ödülü” ve “En Dirençli Gazeteci Ödülü”nü alan
gazeteciler açıklandı.
Ankara merkezli yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve
tutuklanan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı
Mezopotamya Ajansı (MA) Editörü Dicle Müftüoğlu’na “En Dirençli
Gazeteci Ödülü” verildi. Ödülü, Müftüoğlu’nun adına meslektaşı
Aysel Avesta ve Lydia Gottschalk aldı.
MA'nın haberine göre Müftüoğlu’na dair şunlar belirtildi: “Kendisi
ve yönettiği haber ajansı, yetkililerin saklamayı tercih ettiği
gerçekleri açığa çıkardığı için yetkililer tarafından aşırılık
suçlamasıyla tutuklandı. Üstelik Dicle'nin kurduğu gazeteci
sendikası, ülkesi Türkiye'de tutuklu bulunan çok sayıda gazeteciyi,
özellikle de Kürtlerin haklarını savundu. Kendisi şu anda
cezaevinde ve duruşmayı bekliyor. Dicle, Kürt kadın gazeteci olarak
yıllardır adli tacizle karşı karşıya kalıyor. Dünyanın her yerinde
gazeteciler ve basın giderek artan adli tacize maruz kalıyor. Dicle
gibi basının riski göze almadan çalışırlarsa kamuoyuna güvenilir
bilgi sağlayamayacaktır. Bu ödülün yanında 10.000 Euro nakit para
ödülü de veriliyor, bunun Dicle'nin ailesine ve onu hapisten
çıkarmak için gereken yasal masraflara hizmet etmesini canı
gönülden umuyoruz.”
MÜFTÜOĞLU’NDAN MEKTUP
Etkinlikte, Müftüoğlu’nun gönderdiği mektup da okundu. Müftüoğlu’nun etkinliğe gönderdiği mektupta şu ifadeler yer aldı:
"Free Press Unlimited'ın düzenlediği ‘En Dayanıklı Gazeteci Ödülü’ne Nijerya ve Ekvador'dan iki değerli meslektaşımla birlikte aday gösterildim. Böylesi bir ödüle aday gösterilmiş olmaktan kaynaklı onur duydum. Türkiye gibi basın ve ifade özgürlüğünün ağır baskı altında tutulduğu bir ülkede gazetecilik yapmak direniş gerektirir. Aksi halde direnmeden, yürümek iktidarın gösterdiği yoldan, iktidarın sözcülüğünden öte olmuyor. Türkiye'den aday gösterilmem elbette Kürt kimliğimin ve Özgür Basın geleneğinin uygulayıcısı ve temsilcisi olmamdan kaynaklanıyor. Türkiye'de ve Kürdistan'da direnen Kürt gazeteciler, gerçeklerin halka ulaşması için canlarını ve özgürlüklerini ortaya koyarak çalışıyor. Otuz yılı aşkın süredir Kürt gazeteciler sayısız engele rağmen ısrarla mesleklerini sürdürüyorlar. Ben de Özgür Basın okulunda yetişen bir gazeteciyim. Böylesi bir ödüle hakikat mücadelesi yürüten tüm gazetecilerle birlikte aday olduğumu biliyorum. Mücadelemizi gören jüriye teşekkür ediyorum. Gerçekler karanlıkta kalmayacak, özgür basın susmayacak.”
DİĞER ÖDÜL VENEZÜELLALI GAZETECİYE
“Yılın Gelecek Vadeden Gazetecisi Ödülü”nün sahibi Venezüellalı
gazeteci Holiancar Contreras oldu.
Holiancar Contreras hakkında şunlar ifade edildi: “Holiancar, şu
anda Venezuela'nın Kolombiya sınırındaki bir eyaleti olan ve en
büyük göç dalgasına birine sahip olan Táchira'da faaliyet
gösteriyor. Sınır şu anda insan kaçakçılığı, uyuşturucu kaçakçılığı
ve aynı zamanda yerel halka gasp yapan çeşitli suç gruplarının
fiili kontrolünden muzdariptir. Holiancar, bu tehlikeli sınır
bölgesinde yaşayanların deneyimlerini yazıyor ve insanların
Kolombiya'ya göç ederken karşılaştıkları zorlukları ele alıyor.
Jüri, su bidonlarının kimsenin karşılayamayacağı 100.000
Kolombiyalıya yani 25 dolara mal olması nedeniyle göçmenlerin
kükürtlü su içmeye zorlandıklarını ortaya çıkarması karşısında şok
oldu. Bunu yaparak, sınırda yaşayanların zorluklarına görünürlük
kazandırıyor ve dünyanın dikkatini çekmeyen gerçek anlamda medyanın
karanlık olduğu bir bölgeye ışık tutuyor.” (HABER MERKEZİ)