DUVAR - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun dayanak olarak gösterip İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne müfettiş görevlendirmesi Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin (DİAYDER) tepkisine neden oldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ise dernekle ilgili hazırladığı iddianamede İBB'yle derneğin bağı kanıtlanmaya çalışılıyor. Ancak iddianamede bu konuya dair net tespitler bulunmuyor. Derneğin yöneticisi Rıza Uğur, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve haklarında ilgili karalama haberi yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. 

SUÇLAMALAR NELER?

DİAYDER hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianame 30 Aralık 2021'de İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, iki gün önce  iddianamede yer alan tapelere dikkat çekerek CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun DİAYDER üyeleri ile görüştüğünü belirtti. Kılıçdaroğlu'nun hedef gösterilmesinin ardından DİAYDER iddianamesi yeniden gündeme geldi. Söz konusu olayın siyasetin gündemine gelmesine dayanak oluşturulan tape ise şöyle:

- İmamoğlu bizimle toplantı yaptı. Seçimden önce KILIÇDAROĞLU ile beraber, onlarda bizi hafife almıştı. Fakat bizim sorduğumuz sorulara karşı, bizim sunduğumuz stratejiye karşı adamlar itiraf etti. İMAMOĞLU hem gazetede hem de bir televizyon pprogramında dile getirdi. Dedi ki; ben Şafii imamlarıyla toplantı yaptım, bana birer el oldular adeta.

Peki dernekle ilgili suçlamalar neler? İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı 335 sayfalık iddianamede 23 kişinin ismi geçiyor. ‘Silahlı terör örgütüne üye olmak’ ‘bilerek isteyerek örgüte yardım etme’ suçlamalarıyla hazırlanan iddianamede dernekle ilgili, “KCK Azınlıklar ve İnanç Grupları Komitesinin talimatları doğrultusunda STK görünümünde dernekleşme faaliyetlerine ağırlık vermiştir” ifadeleri yer alıyor. 23 kişiyle ilgili hazırlanan iddianamede yer alan iddialar ise basın açıklamaları, HDP’li belediyelere atanan kayyımlara ilişkin açıklamalar, IŞİD’in Kobane’ye ilişkin saldırıların protesto edilmesi.

İBB TARTIŞMALARI

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 26 Aralık 2021’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ‘özel teftiş’ yapmak üzere müfettiş görevlendirildiğini açıklamıştı.  Hazırlanan iddianamede de savcılık, İBB ve derneğin ilişkilerini kanıtlamaya çalıştı. İddianamede bu konuya ilişkin şu iddialar yer alıyor: “DİAYDER'in referansı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne işe alınan örgüt üyesi ve sempatizan şahısların aldıkları maaşın bir kısmını derneğe verildiği…” Savcılık bu tespitine dayanak ise telefon tapelerini kanıt gösterdi. Tapelerde ise iki kişi arasında geçen diyalogda İBB’nin işe alım için başvurular aldığına yönelik konuşmalar geçiyor. Savcılığın, DİAYDER ile İBB arasında bağı kanıtlamaya çalıştığı başka bir örnek ise belediyenin Ramazan ayında dağıttığı yardım kartları oldu. Bu yardım kartlarından 300 adetin DİAYDER’e verilmesi iddianamede yer aldı.

DİAYDER YÖNETİCİSİ: MAHKEMEYE BAŞVURACAĞIZ

DİAYDER Yönetici Rıza Uğur, iktidarın açıklamaları ve iktidara yakın medyanın yapmış olduğu haberlere ilişkin suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Uğur, İBB’yle ilişkilendirilme konusuna da tepki gösterdi: “Biz kendi halimizde medreselerde yetişmiş Şafi alimlerin toplandığı bir topluluğuz. Sebepsiz yere hedef haline getirildik. Devlete karşı hiçbir zaman yanlış bir şey yapmadık. Biz oturduğumuz yerlerde kanaat önderleri olarak biliniyoruz. Yardımsever insanlarız. Bize yaptıkları bu kötülük insanlığa sığmaz. Ben irademin dışında, Allah tarafından Kürt olarak yaratılmışım. Ben ister miydim Kürt olarak doğmak? Ama Cenabı Hak beni Kürt olarak yaratmış. Kürt olarak yaratıldığım için beni terörist olarak görüyorlar ve Kürt olmak suç olarak görülüyor. Bu insanlığa sığmaz. İslam dini böyle bir değil. İslam hak ve adalettir. Bizi rencide etmeye hakları yok. Bizi siyasetlerine alet etmesinler. İBB Bize ne yardımında bulunmuş? Ramazan ayında yardıma ihtiyacı olanlara verilen kartlar dağıtılmış ve bu kartları da ihtiyaç sahiplerine verdik. İnsan insaflı konuşmalı.”

Uğur, son olarak dernekleriyle ilgili karalama haberi yapanları tespit ettiklerini ve haklarında çıkan mesnetsiz açıklamalar için suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi: “Yalan haber yapan, yalan açıklama yapanlar hakkında mahkemeye gideceğiz. Buna İşçileri Bakanı Süleyman Soylu da dahil. Tabii kimi kime şikayet edeceğiz? Biz ne olursa olsun hakkımızı savunacağız."