Dilan Polat'ın savunması: 'Ben reklam yüzüydüm, bütün işleri Engin yapıyordu'

Dilan ve Engin Polat çiftinin ‘kara para aklama’ suçlamasıyla yargılandığı dava başladı. Dilan Polat, şirketlerin reklam yüzü olduğunu söyledi.

Abone ol

İSTANBUL – Dilan ve Engin Polat çiftinin yargılanmasına İstanbul Anadolu 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam ediliyor. Davada Polat çiftiyle birlikte toplamda 28 kişi yargılanıyor. Sanıklar hakkında iddianameye göre ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme ve üyesi olma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama’ gibi suçlardan 40 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

MASAK raporu ve ‘sağlık’ sorunları nedeniyle 19 Ağustos’ta Dilan Polat serbest bırakılmıştı. Duruşmaya, takım elbiseyle gelen Dilan Polat, eşi Engin Polat’ı duruşma salonunda ayakta bekledi. Jandarma eşliğinde salona giren Engin Polat ile Dilan Polat uzaktan selamlaşıp yerlerine oturdu.

Çeşitli kentlerde güzellik merkezleri işleten, lüks yaşamlarını sosyal medyadan paylaşan Polat çiftinin servetlerini az vergi ödeyerek elde ettiği MASAK raporunda ortaya çıktı. Engin Polat'ın Kuzey Kıbrıs'tan resmi yollarla Türkiye'ye döndüğü anlatılan iddianamede, Polat'ın bu tarihten itibaren Türkiye içerisinde yasa dışı bahis faaliyetlerini yönetmeye devam ettiği öne sürülüyor. İddianamede ayrıca 422 milyon liralık paranın kaynağının belirsiz olduğu belirtiliyor.

'GEÇİNMEYE ÇALIŞIYORUZ'

Polat çiftiyle birlikte yargılanan muhasebeci, doktor, yazılımcı, mali müşavirlerin ya 20 bin lira geliri var ya da hiç geliri yok.

Dilan Polat'ın ablası Sinem Sıla Doğu, hiç geliri olmadığını beyan etti. Engin Polat'ın yakınları da gelirlerinin olmadığını beyan etti. "Nasıl geçiniyorsunuz?" sorusuna, "Geçinmeye çalışıyoruz" yanıtı verdiler.

'DERKAN BAŞER VE VEYSEL ŞAHİN'İ TANIMIYORUM'

Engin Polat, savunmasında hakkındaki iddialara ilişkin daha önceden yazılmış bir metni okudu:

"Hiçbir hususu atlamamak için not aldım. Aylardır bugünün gelmesini bekliyoruz. Gerçek adaletin sağlanmasını istiyoruz. Yasa dışı bahis iddiaları sosyal medyada başladı. Emniyet'te bir soru sorulmadı. Soruşturmanın kovuşturmaya geçmeyeceğini düşünüyordum. Kıbrıs'a yasa dışı gittiğim doğru değil. 01.04. 2017'de kısa tatil amaçlı gittik. Derkan Başer ve Veysel Şahin'i tanımıyorum. Ortak tanıdığımız yok. Jasminbet ile ilgili delillerin ne olduğunu ben göremedim. Bu sitelerden aile şirketlerimize para gelmemiştir. Bunların nasıl iddia edildiğini anlamakta zorlanıyorum. Bahis organizasyonlarından elde edilen gelirlerin birçok hesapta gezdirildiği ve Derkan Başer'e aktarıldığı söyleniyor. Soğuk cüzdan ne bilmiyorum. Hesaplarımıza 1 lira girmemiştir. Telefonlarımız hack'lenmiş, biz Android cihaz kullanmıyoruz. Erkan Şahin'in iddialarının doğru olmadığı ortaya çıktı. Erkan Şahin'in hiçbir iddiasını kabul etmiyorum. Yalanları ortaya çıkmışken bu kişiye itibar edilmemesi gerekir. Şirketlerimizin TMSF’den tarafımıza devredilmesini talep ediyorum. 10 aydır çocuklarımdan uzağım. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum."

'BATUM'A NİYE GİTTİN KUMAR FALAN MI?'

Savunmanın ardından hakim Engin Polat'a soru sormaya başladı. Hakim naylon faturalarla ilgili iddiaları sorunca Engin Polat, "Vergiyle ilgili konular şu an cevap veremeyeceğim şeyler değil efendim" diye konuştu.

Örgüt kurma suçlamalarına ise, "Örgüt kurmadık, ticaret yapmak için bir araya geldik" cevabını verdi. 

Hakim: Yasa dışı bahis konusunda eşiniz reklam yaptı.

Hakim: Kimdir bu Fatih Gezer, mafya mı?

Hakim: Kumar falan mı?

Engin Polat: Karadeniz bölgesindeki insanların bir çoğu Batum’a eğlenmeye gider. Biz de eğlenmeye gittik. Girdik çıktık. Bizim dükkanlarımızın kurşunlanma olayı oldu. Ben de çok şey yapmadık geçiştirdim, kapattım telefonu.

'DERKAN BAŞER, VEYSEL ŞAHİN ENGİN VE DİLAN POLAT'IN ORTAK NOKTASI YOK'

Avukat Sevinç Horoz, Engin Polat’ın savunmasından sonra, müvekkilinin ifadeleri ve iddianameye dair şunları kayda geçirdi:

“Müvekkillerimiz katil gibi kamuoyunda lanse edildi. Ne masumiyet karinesi kaldı ne başka bir şey. İkinci MASAK raporunda bir suç tespiti yapılmamış ve aklama raporu alınması gerektiği görüşü belirtilmiş. 11 Haziran 2024 tarihinde gelen MASAK ön yazısında ve nihai aklama raporunda, Türkiye’de çokça karşılaşılan aile şirketi olduğu saptanmıştır. Ortada bir örgüt yok. Mevcut durumda da mail-order üzerinden kara para aklandığı iddiası vardır. Dosyada da gizli tanık beyanlarında da söylenen iddialar doğru değildir. Müvekkilim az evvel söylemiştir, aktif 8 şirket vardır. İddianamenin yazılması aşamasına kadar ne olduğunu biz de bilmiyorduk. Tanık ve gizli tanık beyanları tarafımızdan çürütülmüştür. Savcılık araştırma yapsaydı, çürümüş tanık beyanlarını görürdü. Leon’un gizli tanık olduğu ifadelerden ortaya çıktı. Gizli tanık bile beyan verirken, kurguda hataya düşmüştür. Müvekkilim Kıbrıs’a bir defa gitmiştir. İddianame çıktıktan sonra görüyoruz ki hiçbir somut delil yok. Veysel Şahin, Derkan Başer, Engin ve Dilan Polat’ın arama kayıtlarına rağmen hiçbir ortak nokta tespit edilemedi. Ne arama ne de aranma kaydı yoktur. Lehe olan delillerinin göz ardı edildiğini düşünmüyorum.”

'SİNEMİZE ÇEKTİK'

Engin Polat'ın babası Sezgin Polat ise, "10 aydır suçsuz günahsız cezaevindeyim. Biz işimizde gücümüzdeyiz. Aile ticareti yapıyoruz. Burada yine belirtiyorum. Sinemize çektik ve bugünü bekledik. Biz böyle bir şey yapabilir miyiz? Bütün mal varlıklarına el konulmuş, beraatimizi istiyoruz. Bahis iddialarında adı geçen isimleri tanımıyorum. Soğuk cüzdan nedir ben bilmem. Hepsini cezaevinde öğrendim" ifadelerini kullandı.

VERGİ KAÇIRMAYI MALİ MÜŞAVİR DOĞRULADI

Sezgin Polat son olarak "Vergisel şeyler olmuştur raporlara da yansıdı. Bu aileden örgüt mörgüt çıkmaz. Bir insan evladına, gelinine kıyar mı? Bizi bırakın, ailemizi ayağa kaldıralım. Biz düzgün insanlarız. Bizi bırakın" diye konuştu.

Dosyada itirafçı olarak yer alan mali müşavir Zümrüt Yerebakan ise Engin Polat'ın kara para akladığı yönünde ifade verdi. Dilan ve Engin Polat'ın mali müşaviri olan Yerebakan, aynı zamanda Polatlara ait şirketlerin dökümünü savcılığa teslim eden kişi olarak biliniyor. Naylon fatura miktarının 1 milyar TL'yi geçtiği iddialarına ilişkin Yerebakan, karakoldaki ifadesini burada da tekrar etti ayrıca ifadelerle ilgili Ahmet Gün'ün toplantı yapıp neler söylenmesi gerektiği yönünde telkinde bulunduğunu kayda geçirdi.

Yerebakan, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyip, baskında evinde el konulan 10 bin doların iadesiyle, yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını talep etti.

'ŞİRKETLERİN REKLAM YÜZÜYDÜM'

Daha sonra Dilan Polat'ın ifadesine geçildi. Suçlamaları kabul etmeyen Polat, şirketlerin reklam yüzü olduğunu söyledi. Herhangi bir vergi usulsüzlüğüyle ilgili dahlinin bulunmadığını sözlerine ekleyen Polat, "Firmaları isim isim bilmiyorum, avukatlarımdan öğrendim. Ben personel ve müşterilerle ilgileniyordum. Eşime güveniyorum, kara parayla işi olmaz. Örgüt üyesi değilim. Sahte faturalardan haberim yok. Hayatımın hiçbir döneminde fatura kesmedim. Yasadışı bahis reklamını da yapmadım. 7 milyon takipçim var. Ahmet Gün'ü 1-2 kere görmüşlüğüm var, fatura işlerinden anlamam. Kıbrıs'a birlikte gittik, 1 gün kaldık. Sosyal medyada Derkan Başer sosyal medyada çok gündem oldu. Eşim Google'da arama yaparak Derkan Başer'in kim olduğuna baktı. Bu süreçte sağlığımı kaybettim, 18 kilo verdim. Fazlaca iftira atıldı. Yalancı tanık beyanlarıyla yargılanıyoruz. Çok da bir şey söylemek istemiyorum. Whatsapp'ta fotoğraflarım oluyordu. Gruptaki konuşmaların o yüzden silinmesini istedim."

'DİLAN POLAT'IN ABLASI: VERGİYLE İLGİLİ YANLIŞLARIMIZ OLMUŞTUR'

Dilan Polat’ın ablası Sıla Doğu, kardeşiyle arasındaki ilişkiden, hakkındaki iddialara yönelik pek çok ithama cevap verdi. Sıla Doğu, savunmasında şöyle konuştu: “2017 Kasım ayında Dilan Polat Kozmetik şirketini kurdum. Daha sonra kardeşime devrettim. Bütün hisseler kardeşime geçti. 2019 Nisan ayında Sinem Sıla Doğu Güzellik ve Kozmetik şirketini kurdum. 2020 ve 2022 yılında kendime ait kozmetik şirketleri kurdum. Amacım kendime ait bir iş yeri olmasıydı. Kayyımlar tarafından şirketler zaten kapatıldı. Dosyada yer alan şirketlerle benim şirketlerin birbiriyle bağlantısı yok. Muhasebeler de farklı. Ben bu dosyada suç işlemek için örgüt kurma suçundan yargılanıyorum. Ben iCluod şifremi bile hatırlamıyorum. Biz küçük yaşta anne ve babamızı kaybettik. Engin bize anne ve baba oldu. Bu olaylardan başlamadan önce, Engin’in Google’a ‘Kara para aklama nedir?’ yazdığını gözümle gördüm. Aynı şekilde ‘örgüt nedir?’ diye de arama yaptı. Biz aile olarak birbirine sıkı sıkıya bağlıyız. Ben arabamı bile krediyle aldım, suçlamaları kabul etmiyorum. Hakkımda bahis ile ilgili suçlamalar da var. Ben bahis nedir bilmem. Sorsanız açıklayamam bile. Vergiyle ilgili bir takım yanlışlarımız olmuştur. Sizlerden saygılarımla beraatimi talep ediyorum.”

Duruşmaya yarın saat 09.30'da devam etmek üzere ara verildi.