'Diplomaside Kadınlar Neden Vazgeçilmezdir?' Çalıştayı Ankara'da yapıldı
24 Haziran Dünya Diplomaside Kadınlar Günü'nde Ankara'da 'Diplomaside Kadınlar Neden Vazgeçilmezdir?' Çalıştayı düzenlendi.
DUVAR - Çankaya Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (KADUM), 24 Haziran Dünya Diplomaside Kadınlar Günü'nde 'Diplomaside Kadınlar Neden Vazgeçilmezdir?' çalıştayı düzenlendi.
Çalıştay, Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hadi Hakan Maraş ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Berris Ekinci'nin açılış konuşmalarının ardından, KADUM Direktörü Prof. Dr. Zeynep Karahan Uslu'nun moderatörlüğünde, Türkiye'de görev yapan yabancı ülkelerin kadın büyükelçileri, Dışişleri Bakanlığı bünyesinde görev yapmakta olan kadın büyükelçiler, uzmanlar, diplomasi alanına da odaklanan medya temsilcileri ile bu alanda çalışan sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katkılarıyla gerçekleşti.
BM tarafından 2022'de ilan edilen gün kapsamında, Türkiye ölçeğinde düzenlenen ilk kurumsal etkinlikte, devletler arası ilişkilerin tarihi boyunca' erkeklerin kalesi' olarak kabul edilen diplomasi alanına kadın diplomatların dahil olmasıyla yaşanan dönüşümün, daha fazla çeşitlilik ve kapsayıcılığın nasıl inşa edilebileceğinin, dış politikada liderlik pozisyonlarındaki kadınlar için fırsat eşitliğini teşvik için hangi girişim ve politikaların ele alınabileceği kapsamlı ve çok sesli bir biçimde tartışıldı.
KADUM Direktörü Prof. Dr. Zeynep Karahan Uslu, "21'inci yüzyıl ilk çeyreğinde, The Shecrutiy Index 2021 datasıyla kadın büyükelçilerin dünya ortalaması yüzde 23,1 ve aynı yılın kadın milletvekili ortalaması olan yüzde 27,4 ile karşılaştırdığımızda politik gücün paylaşıldığı siyasal temsile göre dahi geri bir durumun diplomaside kadın varlığı açısından var olduğunu söyleyebiliriz. Ancak 2018'deki yüzde 17'lik küresel kadın büyükelçi oranına kıyasla yavaş da olsa ilerleme yaşanması, resmin ümit verici yönü. Kadın diplomatlar; liderlik tarzları, uzmanlıklarıyla ele alınan konuların kapsamını, sonuçlarını, kalitesini genişletip, diplomaside fark yaratıyorlar. Kadınların diplomasideki konumlanışında, global kazanımlar önemli, yürünecek yol uzun, fakat yolun sonu ışıklıdır. Bugün Sayın Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan'ın, bu husustaki inisiyatifinin de altı çizilerek, kadın büyükelçi oranımız yüzde 27 ile global ortalamanın üstündedir. Dışişleri Bakanlığımızdaki kadın genel müdür oranı yüzde 43 olup, ilerleme, derinlikli hamlelerle devam etmektedir. Daha sağlıklı bir gezegende, barış, onur, eşitlik içinde yaşamak için, kadın hakları savunucusu Millicent Fawcett'in 'cesaret her yerde cesareti doğurur ve sesi inkar edilemez' ifadesi gibi, somut ve yapıcı perspektiflerle, talepkâr olacağımız tüm zeminlerin, değişime güç vereceğine inanıyorum" diye konuştu.
'GİDECEK ÇOK YOLUMUZ VAR'
Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Berris Ekinci ise, "Bugün 24 Haziran Uluslararası Diplomaside Kadınlar Günü olarak kutlanıyor. Dünyanın her yerindeki kadınların diplomaside daha fazla temsil edilmesine yönelik genel bir arayışı yansıtıyor. Esasen gönül isterdi ki, böyle bir güne ve bu farkındalığı yaratma gereğine ihtiyaç olmasın ve doğal akışıyla kadın kendi yerini bulmuş olsun. Tarihsel olarak da baktığımızda birçok alanda olduğu gibi diplomasi de uzun bir süre, hatta şimdi de bazı alanlarıyla erkeklerin bir alanı olmuştur. Yakın bir zamana kadar birçok Avrupa ülkesinde de dahil olmak üzere bir kadının büyükelçi olabilmesi için de önüne çeşitli engeller konmuştur. Türkiye'de de ilk kadın diplomat Adile Ayda'ydı. 1932'de Dışişleri Bakanlığı'na girmiş ancak 1934'te karşılaştığı birtakım engeller, kadınların yurt dışına atanmaları önündeki birtakım kısıtlamalar dolayısıyla Dışişleri Bakanlığı'ndan istifa ediyor ve akademiye geçiyor. 1957'de tekrar dönüyor. En büyük dönüm noktası bizler açısından, Bakanlığımız açısından 1982'de sayın Filiz Dinçmen'in büyükelçi olarak atanmasıdır. Ondan sonra da tekrar bir 10 yıl beklememiz gerekti. 1992'de de Büyükelçi Fügen Ok'un büyükelçiliğe atanmalarıdır. O dönemde de Bakanlığımızda ve ülkemizde kadın büyükelçi olarak en üst seviyede görev yapan kadın Türk diplomatları olmuşlardır. Bizler için de yolu açmış olan kişilerdir. Diğer taraftan biz Türk kadın diplomatlar olarak, kadınların özgürleşmesini ve eşit temsilini cumhuriyetin temel direklerinden biri hâline getiren Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün vizyonu sayesinde Batı'daki pek çok kadına göre avantajlı bir noktadan yola çıktık. Türkiye'nin birçok Avrupa ülkesinden çok önce, 1934 yılında kadınların seçme ve seçilme hakkı tanıyan dünyadaki ilk ülkelerden biri olduğunu söylemekten her zaman gurur duyuyorum. Tabiatıyla burada halen gidecek çok yolumuz var. Gerek kamuda olsun, Dışişleri Bakanlığı olsun, gerekse de aslında daha da fazla belki siyasi yaşamda olsun, kadınları artan ölçüde görmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
KADUM'un düzenlediği çalıştayın tespit ve önerileri rapor haline getirilip kamuoyuyla da paylaşılacak.