DİSK-AR: En fazla işsiz 2017'de

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü, TÜİK'in açıkladığı Hanehalkı İş gücü Araştırması'nın sonuçlarını değerlendirdi. DİSK-AR'ın araştırmalarına göre, son beş yılda en fazla işsizliğin yaşandığı yıl 2017. Raporda, İŞKUR'a kayıtlı işsiz sayısının 2 milyon 444 bin olduğu belirtilirken, 2017'de iş istihdamında ise başarılı olamadığı yer aldı.

Abone ol

DUVAR - Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR) Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in 15 Ağustos 2017 günü açıkladığı Mayıs 2017 dönemi Hanehalkı İş gücü Araştırması sonuçlarını değerlendirdi. DİSK-AR Mayıs 2016-2017 döneminde istihdam artış hızının bir önceki yılın aynı dönemine göre yavaşladığını ve istihdam teşviklerinin iddia edilen sonucu vermediğini belirtti. İstihdam ve işsizlikteki eğilimleri doğru değerlendirmek için önceki yılların aynı dönemi ile karşılaştıran DİSK-AR, Türkiye ekonomisinin Mayıs 2017’deki istihdam yaratma kapasitesinin Mayıs 2016 dönemine göre kötüleştiğini ve iş yaratma gücünün zayıfladığını söyledi. Ayrıca DİSK-AR'a göre, 2017'de sağlanan iş teşvikleri ve iş istihdamlarında bir önceki döneme göre daha az istihdam sağlanmış.

'İŞSİZ SAYISI 330 BİN ARTTI'

Öte yandan DİSK-AR raporuna göre, ücretli istihdamında yaşanan artış düşüş gösterdiğini belirtirken 2017 yılının bir önceki seneye göre işsiz sayısının 330 bine yükseldi: "Mayıs 2016-Mayıs 2017 döneminde ücretli istihdamı sadece 283 bin kişi arttı. İstihdam teşviklerinin esas olarak ücretli istihdamını hedeflediği düşünülecek olursa, 283 bin kişilik artışın son derece düşük olduğunu söylemek mümkün. Türkiye ekonomisi bir önceki dönemde (Mayıs 2015-Mayıs 2016) 874 bin yeni ücretli istihdamı yaratmıştı. Dönemler itibariyle işsizlikte ivmenin arttığı görülüyor. Mayıs 2014-Mayıs 2015 döneminde 238 bin kişilik işsiz artışı yaşanırken, Mayıs 2015-Mayıs 2016 döneminde işsiz artışı 106 bine düştü. Mayıs 2016-Mayıs 2017 döneminde ise işsiz artışı 330 bine yükseldi."

'İSTİHDAM İNŞAAT VE HİZMET SEKTÖRÜNDE ARTTI AMA...'

Raporda, Mayıs 2017’de imalat sanayisinde bir önceki yıla göre 35 bin kişilik istihdam daralması görülürken, istihdam artışının büyük bölümün inşaat ve hizmet sektöründe gerçekleştiği açıklandı. 2017 yılında kamu hizmetlerinde ise yine rapora göre, 30 bin kişilik azalma yaşandı. Hükümet tarafından yapılan teşviklerin işe yaramadığının belirtildiği değerlendirmede şöyle devam edildi: "İstihdam teşviklerinin işe yarayıp yaramadığının en önemli göstergesi İŞKUR kanalıyla işe yerleştirilendir. Çünkü teşviklerden yararlanmanın koşulu istihdamın İŞKUR kanalıyla yapılmasıdır. O nedenle İŞKUR verileri teşviklerin yarattığı ek etkiyi ölçmek açısından en önemli göstergedir. İŞKUR verilerin bakıldığında Ocak-Mayıs 2017 döneminde 438 bin kişi işe yerleştirilmiştir. Bir önceki yılın aynı döneminde bu sayı 385 bin 946 idi. Bir diğer ifade ile İŞKUR kanalıyla işe yerleştirenlerin sayısından bir önceki yılın aynı dönemine göre artış 52 bindir. Böylece teşviklerin yaratmış olduğu ek artış 52 bin ile sınırlı kalmıştır. İşe yerleştirmedeki artış oranı ise yüzde 14 ile sınırlı kalmış oldu."

İŞKUR'A KAYITLI İŞSİZ SAYISI: 2 MİLYON 444 BİN

İŞKUR verilerinin 2016 Mayıs ve 2017 Mayıs aylarını karşılaştıran DİSK-AR, 2016 Mayıs ayındaki işsiz sayısının  1 milyon 956 bin iken, Mayıs 2017’de bu sayının 485 bin artışla, 2 milyon 441 bine yükseldiği belirtildi: "İŞKUR’a kayıtlı işsiz sayısında ise yüzde 25 oranında bir artış yaşandı. Dolayısıyla İŞKUR verileri açısından da istihdamda ciddi bir artıştan söz edilemez. Tersine kayıtlı işsiz sayısında önemli bir artış söz konusudur.  Toplum Yararına Çalışma Programlarında Ocak-Mayıs 2017 döneminde 146 bin kişi katılırken, mesleki eğitim ve işbaşı eğitim programlarına ise 228 bin kişi katıldı. Yıl içinde bu programlara katılanların sayısında ciddi bir artış yaşandı. Bu programalar katılanların ücretleri İŞKUR tarafından ödeniyor. Ancak bu programlar kalıcı değil, geçici süreyle istihdam sağlıyor. Böylece yapay istihdam artışı yaşanıyor. İŞKUR eliyle sağlanan istihdam artışı eğreti niteliklidir kalıcı ve güvenceli istihdam değildir."

EN FAZLA İŞSİZ KADIN VE ERKEK...

Yine, TÜİK tarafından açıklanan dar tanımlı (standart) işsizlik oranı bir önceki yılın mayıs ayına göre 0,8 puanlık artış göstererek yüzde 10,2’ye yükseldi. "İşsizlik oranları 2012 Mayıs ayından bu yana en yüksek düzeyine ulaşmış oldu" ifadelerinin yer aldığı raporda, şöyle devam edildi: "Bu işsizlik oranı tarım, tarım dışı, cinsiyet ve yaş farkı gözetmeksizin ortalama işsizliği yansıtıyor. Oysa işsizlik kentlerde, kadınlarda ve gençlerde çok daha yüksek seyrediyor. Mayıs 2017 döneminde tarım dışı işsizlik oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 0,9 puan artarak yüzde 12,2 olarak gerçekleşti. Tarım dışı kadın işsizliği ise 2,33 puanlık bir artışla yüzde 17,2 olarak hesaplandı. Tarım dışı genç işsizliği ise 3 puanlık bir artışla yüzde 23,2’e yükselirken, tarım dışı genç kadın işsizliği 6,1 puan artarak yüzde 30,9’a yükseldi."

NE YAPILMALI?

Raporun sonuç bölümünde, "TÜİK’in Mayıs 2017 dönemi Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçları işsizlikte artış eğilimin devam ettiğini gösteriyor. Mayıs 2017 TÜİK verileri istihdam seferberliği iddialarını doğrulamazken, istihdam artış hızının bir önceki yılın aynı dönemine göre gerilediğini ortaya koyuyor" denildi. Raporun son bölümünde işsizliğin azaltılması ve istihdamda kalıcı ve güvenceli artış sağlanması için şu öneriler yer alıyor:

“Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması” ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.

- Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır.

- İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.

- Güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmeli, tüm taşeron işçilere kadro verilmelidir. Kamu taşeron işçileri kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır.

- Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun “insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır.

- Kiralık işçilik yasası (6715) Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmelidir.

- Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

- Toplum yararına çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimi işçi statüsüne geçirilmelidir.

- İş başında eğitim adı altında çırak ve stajyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir.

- İşsizlik Sigortası Fonunun amaç dışı kullanımına son verilmelidir

- Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için iş gücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır. (HABER MERKEZİ)