Diyarbakır Barosu'ndan Bursaspor taraflarına suç duyurusu
Diyarbakır Barosu, maç öncesi iki çocuğun Bursaspor taraftarları tarafından darp edilmesiyle ilgili suç duyurusunda bulundu. Baro, olay yerine giden polislerin, aracından bile inmediğini söyledi.
Ardıl Batmaz
DİYARBAKIR - Bursaspor-Amedspor müsabakası öncesinde 16 yaşındaki bir çocuk ve yanındaki kuzeni Bursasporlu taraftarlar tarafından darp edildi.
Konuyla ilgili suç duyusunda bulunan Diyarbakır Barosu, “Kolluk görevlilerinin olayın yaşandığı Stat Parkı’nın girişine gittiği ancak ekip aracından bile inmeyerek olaya hiçbir şekilde müdahale etmediği görülmüştür" dedi.
20 KİŞİLİK TARAFTAR GRUBU ÇOCUKLARI DARP VE TEHDİT ETTİ
Olay, iki takım arasındaki maç öncesi yaşandı. Buna göre, 16 yaşındaki bir çocuk ve yanındaki kuzeninin önü, Stat Parkı’nda saat 15.00-16.00 arasında Bursaspor tarafları tarafından kesildi. “Siz Amedsporlu musunuz?” diyerek hakaret ve tehdit ettiği çocukların cep telefonlarını zorla alarak sosyal medya hesaplarına giren Bursaspor taraftarları, çocukların Amedspor taraftarı olduklarını iddia etti. Yaklaşık 20 kişilik taraftar grubu, çocuklara fiziksel şiddet uyguladı. Bu sırada çocuklardan biri taraftar grubunun arasından ayrılarak en yakın kolluğa giderek ihbarda bulundu.
Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na taraftarlar hakkında ‘kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’, ‘özel hayatın gizliliğini ihlal’, ‘hakaret’, ‘tehdit’, ‘eziyet’, ‘kasten yaralama’ ve ilgili kamu görevlileri hakkında ‘görevi kötüye kullanma’ suçundan suç duyurusunda bulundu.
Kolluk görevlilerinin olayın yaşandığı Stat Parkı’nın girişine gittiği ancak ekip aracından bile inmeyerek olaya hiçbir şekilde müdahale etmediğinin belirtildiği suç duyurusunda, şu ifadeler yer aldı: “Bu kapsamda ihbar kaydı, kolluk görevlendirme kayıtları ile olay yerini gösterir şekilde MOBESE ve işyeri kamera kayıtlarının tespitinin yapılması maddi gerçeğin tespitinde yarar sağlayacaktır. Kolluk görevlilerinin ihbar kaydına karşın, hukuk dışı alıkoyma ile birlikte, sözlü ve fiili saldırının devam ettiği süreçte önleyici kolluk görevini yerine getirmekte hareketsiz kalması, şüphelilerin tespiti hususunda adli kolluk görevinin gerektirdiği şekilde davranılmaması neticesinde TCK'nin 257. Maddesi kapsamında şüpheli kolluk görevlilerinin yargılanması ve cezalandırılması gerekir.”