Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı: 2 ayda 4 kadın öldürüldü
Diyarbakır Şiddetle Mücadele ağı son zamanlarda artan kadın cinayetlerine ve çocuk istismarına yönelik basın açıklaması yaptı. Açıklamada şiddet faillerinin hak ettiği cezaları alması talep edildi.
Evrim Deniz
DİYARBAKIR - Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı, 6 Şubat'ta meydana gelen Maraş merkezli depremin yaraları henüz sarılmadan gündeme giren seçim sürecini ve bu süreçteki söylemler ile kadınlar ve LGBTİ+lar hak ihlallerine maruz kaldığını hatırlattı. Mezopotamya Göç İzleme ve Araştırma Derneği Eş Başkanı Gulan Önkol okudu. Diyarbakır'da Nisan ve Mayıs aylarında 4 kadının erkekler tarafından katledildiğini, 4 kadının ölümünün ise kolluğa intihar olarak bildirildiğini dile getirerek, intihar olarak bildirilen şüpheli ölümlerin ise kadın cinayeti olduğunun altını çizdi.
'KADINLAR SIĞINAKLARDAN AYRILMAK ZORUNDA KALIYOR'
Diyarbakır da ve Türkiye genelinde kadınların şiddet sarmalından çıkmak için çoğu kez kamu kurumlarına başvurduğunu aktararak Önkol, şöyle devam etti: "Ancak kamu kurumlarının şiddetle mücadeledeki etkisiz politikaları kadınların yeniden şiddetin üretildiği ortama dönmek zorunda kalmalarına sebebiyet vermektedir."
'TÜM DELİLLERE RAĞMEN FAİLLER SERBEST BIRAKILIYOR'
Önkol, Diyarbakır'da 4 Temmuz 2023 tarihinde intihar iddiasıyla hastaneye götürülen Kübra Yurt'un aslında intihar etmediğini hastanede bilinci açıldıktan sonra verdiği ilk beyanda eski eşi tarafından 4. kattan atıldığını hatırlatarak şöyle devam etti:
"İntihar ettiği iddia edilen kadının açık beyanına, failin mağdura yönelik ölüm tehditlerini içeren ses kayıtlarına rağmen fail ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılmıştır. Perdelenmeye çalışılan cinayetlerin ancak etkili soruşturmalar neticesinde ortaya çıkarılabildiğine çokça şahit olduk. Tam da bu nedenle yargı makamlarının üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi ve kadının eski eşi olan failin derhal tutuklanması gerekmektedir."
'CİNSEL SALDIRIYA UĞRAYAN KADIN MUAYENE EDİLMEMİŞ'
Yine Diyarbakır'da 11 Temmuz 2023 gününde cinsel saldırıya uğrayan bir kadının saat 08.00 sularında Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi’ne getirildiğini ve hastanede Adli Tıp araştırmaları için yeterli malzeme olmadığı sebebiyle Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildiğini aktaran Önkol, sevkin emniyet ekiplerinin eşliği ile mümkün olduğunu belirterek kadının saatlerce devlet hastanesinde bekletildiğini belirtti. Cinsel saldırı muayenelerinde ulaşılması beklenen bulguların kısa zamanda yok olabilmesi riskini hatırlatan Önkol, bu riskin göze alındığını ve bu suretle kadının yargılama sürecinde bir kere daha mağdur olma ihtimalini aktardı.
'HAKLARIMIZDAN VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZDEN VAZGEÇMİYORUZ'
Önkol, şunları söyledi: "Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı bileşenleri olarak kentimizde yaşanan kadına, çocuğa ve LGBTİ+’lara dönük tüm şiddet eylemlerini görüyor ve bunlara karşı sesimizi yükseltiyoruz. Şiddet faillerinin etkili soruşturma ve kovuşturmalarla hak ettikleri cezaları almaları için mücadelemizi sürdürüyoruz. Devlete, gerek İstanbul Sözleşmesi’nin gerekse diğer uluslararası mevzuatın yüklediği sorumluluğu hatırlatıyoruz. Şiddete karşı bütünlüklü politikalar geliştirilmesini, faillerin korunmadan yargılanmasını, şiddete maruz kalan bireyleri önceleyen yaklaşımların geliştirilmesini talep ediyoruz. Haklarımızın ve kazanımlarımızın durmadan tartışılmaya açıldığı bu dönemde bir kere daha sesleniyor ve haklarımızdan özgürlüklerimizden vazgeçmiyoruz."