Diyarbakır'da 1 Mayıs kutlandı
Diyarbakır'da 1 Mayıs mitingi için toplanan kitlenin yürüyüşüne polis önce izin vermedi. Müzakerelerin ardından işçiler Dağkapı Meydanı'na 10'arlı gruplar halinde alındı.
Evrim Deniz - Ardıl Batmaz
DİYARBAKIR - Amed Emek ve Demokrasi Platformu Diyarbakır'da 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü'nü Dağkapı Meydanı'nda kutladı. Dağkapı Meydanı'nda düzenlenecek miting için Tüm Bel-Sen önünde toplanan kitlenin yürüyüşüne izin verilmedi.
Alanda toplanan kitle sık sık, "AKP halka hesap verecek" ve "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları atılırken abluka alkışlarla ve zılgıtlarla protesto edildi. TÜM-BEL-SEN önünde polis ablukasında bekleyen kitle, müzakerelerin ardından Dağkapı Meydanı'na gelmeye başladı. Kitleler daha sonra gruplar halinde alana alındı.
Kutlamaya KESK ve DİSK'e bağlı sendikaların yanı sıra Yeşil Sol Parti Diyarbakır milletvekili adayları, HDP il eş başkanları, CHP, ESP ve Emek Partisi de destek verdi.
Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı Dağkapı Meydanı'nda Amed Emek ve Demokrasi Platformu adına ilk konuşmayı, KESK Şube Eş Başkanı Behçet Barut yaptı.
Barut, konuşmasının başında Maraş merkezli depremlere değinerek, "Beceriksiz politikalar ve kar hırsı ile bütünleşen iktidarın rant politikaları nedeniyle sonuçları çok çok ağır olan depremde yaşamlarını yitirenleri tüm yurttaşlarımızı saygı ile anıyoruz" dedi.
Yaşamını yitiren her bir canlının, denetimsizliğin, rant politikalarının yol açtığı yıkımların er ya da geç hesabını soracaklarını belirten Barut, "Her gün yaptıkları sahte açılış törenleriyle, doğalgaz aldatmacasıyla, savaş silahlarını sahneledikleri gösterileriyle bizlere depremin acısını unutturamazlar. Bizim boş laflara karnımız tok! Hiçbir hamasi nutuk kamusal hizmetlerin çöktüğü gerçeğini gizlemeye yetmez" diye konuştu.
'BİZDEN ALINAN VERGİLER SİLAHLANMAYA GİDİYOR'
"Zamlar, alım gücündeki erime hayatı yaşanılmaz kılıyor" diyen Barut, emekçilerin ekonomik koşulları hakkında şunları söyledi: "Başta kadın emekçiler olmak üzere tüm emekçilere gittikçe daha güvencesiz bir çalışma yaşamı dayatılıyor. Ülkemiz her alanda 'Güvencesizler Cumhuriyeti' haline geldi. Kadın işsizliği ve güvencesiz, kayıt dışı çalışma ortamlarında taciz, şiddet ve mobbing her geçen gün artıyor. İşsizlik aldı başını gidiyor. Hiçbir dönemde olmadığı kadar yurt dışına beyin göçü yaşanıyor. İşçi cinayetlerinde adeta katliam yaşanıyor. Her şeye zam gelirken artmayan, yerinde sayan tek şey bizim maaşlarımız! Bereket fışkıran topraklarımızda tarım, çiftçilik, besicilik adım adım bitirildi. Sanayiden sonra tarımda da bu iktidar döneminde dış sermayeye bağımlı hale getirildik. Ciddi bir gıda krizi ile karşı karşıyayız. Gerçekten de yiğidin kuru soğana muhtaç hale geldiği günlerden geçiyoruz. Bizden alınan vergiler savunma ve güvenlik adı altında silahlanmaya, teşvik-vergi affı olarak sermayeye, patronlara harcanıyor."
'SABRIMIZ TÜKENİYOR, ARTIK YETER'
"Kürt sorununda çözümsüzlük ve imha siyasetiyle kendi bekalarını garantiye almayı hedefliyorlar" diyen Barut, iktidara yüklendi: "Rant ve sömürü düzeni devam etsin istiyorlar. Çıkarlarını korumak için karanlık odaklar, militarist yapılar hep olsun istiyorlar. Aynı amacı güdenler seçime giderken en faşizan, en gerici ittifak çatısı altında birleştiler. Ortak noktaları Kürt sorununda inkâr ve güvenlikçi politikalar, kadın karşıtlığı, gericilik, barışa karşıtlık, demokrasinin ortadan kaldırılışıdır. Bunların bize reva gördüğü kayyum düzenidir, ihraçlardır, adaletsizliktir, tekçiliktir, militarizmdir, işkencedir, cezaevlerinde insanlık dışı uygulamalardır. Yargı eliyle siyasi gözaltı operasyonlarıdır. Sabrımız tükendi. Artık böyle gitmez dedik, gerçekten de gitmiyor. Eşitlik, özgürlük, adalet, barış, demokrasi ve laiklik için artık yeter diyoruz."
'BU DÜZEN DEĞİŞECEK'
"Gün şikâyet etme günü değil. Bu düzen ya değişecek ya değişecek" diyen Barut, "Bu karanlığı işçi sınıfı, emekçiler, kadınlar, gençler, Aleviler, farklılıkları, cinsel yönelimleri ret edilenler, kölelik şartlarında yaşayan göçmenler, sizler, bizler yırtıp atacağız. Bizleri karanlıktan çıkaracak olan işte bu 1 Mayıs meydanlarında açığa çıkan iradedir" diye konuştu.
Barut, taleplerini ise şöyle sıraladı:
• Emeğin sömürülmediği,
• Yüzde 1’in değil yüzde 99’un mutlu yaşadığı,
• Sendikal hak ve özgürlüklerin, örgütlenmenin, hak arama yollarının açık olduğu,
• Grev hakkının engellenmediği, kullanıldığında da yasaklanmadığı,
• Herkesin güvenceli, kadrolu çalıştığı bir işinin ve insanca yaşamaya yetecek bir ücretinin olduğu,
• KHK ve fiili OHAL rejimine son verildiği,
• Ekonomik krizlerin, salgınların, depremlerin, afetlerin faturasının halklarımıza ve emekçilere kesilmediği,
• Kimsenin kimliğinden, inancından, cinsiyetinden dolayı ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmediği,
• Kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüzün son bulduğu, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırıldığı,
• Eşit yurttaşlığın, barış ve kardeşliğin hâkim olduğu,
• Düşünce ve ifade özgürlüğünün suç olarak görülmediği ve cezalandırılmadığı,
• Gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan,
• Emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin hâkim olduğu bir gelecek ve ülke için mücadeleye devam edeceğiz."
ADIBELLİ: YAN YANA OMUZ OMUZAYIZ
SES Eş Başkanı Gönül Adıbelli de konuşmasına 6 Şubat'ta Maraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenleri anarak başladı.
Siyasi operasyonlarla gözaltına alınan gazeteci, siyasetçi ve hukukçuları hatırlatan Adıbelli, "Sindiremediklerini gözaltılarla, tutuklamalarla engellemeye çalışıyorlar. Bizler bu tutuklamaların ve gözaltıların niçin ve neden yapıldığını çok iyi biliyoruz. Ama bu devran böyle gitmez, gün gelecek devran dönecek" dedi.
Medyanın sesinin kısılmaya, basının susturulmaya çalışıldığına dikkat çeken Adıbelli, "Bütün bunlara rağmen, işçiler, işine ekmeğine, gençler, geleceklerine, emekçiler haklarına, kadınlar, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine ve şiddete karşı mücadele etmekten vazgeçmediler" ifadesini kullandı.
Adıbelli şöyle konuştu: "Bugün burada işçilere, emekçilere, halklara, doğaya, kadınlara, gençlere, çocuklara, ötekilere bugünümüze ve geleceğimize zarar veren, bu otoriter rejime son vermek için yan yana, omuz omuzayız. Bugün tüm dünyada olduğu gibi bu meydanda ve ülkenin dört bir yanında tüm yasaklamalara ve baskılara rağmen coşkuyla, umutla ve heyecanla 1 Mayısı kutluyoruz."
Programda kısa bir konuşma yapan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, “2024’ün 1 Mayısını AKP–MHP iktidarı olmadan kutlayacağız. Bu ulusalcı devlet anlayışı, işçi ve toplumsallığa karşıdır. HDP kazanımlarına saldırıyorlar, yüzlerce arkadaşlarımızı cezaevine koydular. Onlar ne yapacaklarsa yapsınlar biz onları 14 Mayıs’ta yeneceğiz. Topluma düşman olduğu için 24 saat saldırıyorlar. 14 Mayıs’ta onurlu bir barışın yolunu açacağız. Ne olursa olsun zafer bizim olacak” dedi.