Diyarbakır'da 47 dernek mühürlendi

DUVAR - İçişleri Bakanlığı’nın kararıyla dünden itibaren faaliyetleri durdurulan derneklerin kapısına mühür vurma işlemine bugün de devam edildi. Polis, Diyarbakır'da protestolar eşliğinde 47 derneği mühürledi.

İçişleri Bakanlığı, OHAL kapsamında 370 dernek için üç ay boyunca faaliyetlerini durdurma kararı almıştı. Bu derneklerden 47'si Diyarbakır'da bulunuyor.

MKM'NİN 9 ŞUBESİ MÜHÜRLENDİ 

1991 yılında Kürt ve Türk aydın ve yazarlarının birlikte açtığı Mezopotamya Kültür Merkezi’nin (MKM) 9 şubesi mühürlendi. MKM tarafından yapılan açıklamada Kürt halkı ve kurumlarının baskıya direneceği vurgusu yapıldı.

MKM, aralarında Musa Anter ve İsmail Beşikçi’nin de olduğu bir grup Kürt ve Türk aydın ve sanatçı tarafından 1991 yılında kuruldu. MKM’nin İstanbul Taksim’deki şubesi, Kürt dili, kültürü ve sanatının korunması ve modern içeriklerin ortaya çıkmasını hedefliyordu.

İçişleri Bakanlığı tarafından faaliyetleri üç ay süreyle durdurulan derneklerin arasında MKM’nin 9 şubesi de yer alıyor. Adana, Mersin, İzmir, Siirt, Van ve Gaziantep’te MKM adıyla çalışmalarını yürüten derneklerin yanı sıra, Diyarbakır’da Dicle Fırat Kültür Merkezi, Adıyaman’da Pale Kültür Merkezi ve İstanbul’da Med Kültür Sanat Derneği mühürlendi.

Yazılı açıklama yapan MKM derneklerin kapatılmasını kınadı. “Devletin bugünkü temsilcisi AKP, özellikle siyasal alanda şimdiye kadar isteyip de yapamadıklarını, 15 Temmuz darbe girişimini bahane ederek, OHAL ve KHK’lar ile birlikte hayata geçirmeye çalışmaktadır” denilen açıklamada, Kürt kültürü ve sanatına yönelik baskıların hiç bitmediğini belirtildi.

‘KÜLTÜR VE SANAT KESİNTİSİZ SÜRECEK’

MKM’nin açıklamasında Kürt halkı ve kurumlarının baskılara boyun eğmeyeceğine vurgu yapılarak, “AKP, demokrasinin olmazsa olmazı olan, siyasi partiler, dernekler, sivil toplum örgütleri, kadın örgütlerini, kültür ve dayanışma  kurumlarını kapatıp; kurum temsilcilerini  esir alarak, yasaklama ve baskılarla diktatörlük inşa etmeye çalışmaktadır. Mezopotamya Kültür Merkezleri,  kültür çalışanları,  sanatçıları, sanatçı dostları ve halkla birlikte bulunduğu her mahallede, sokakta, köyde, kültür ve sanatını kesintisiz sürdürmeye devam edecektir" denildi.

ROJAVA DERNEĞİ BİNLERCE KİŞİYE YARDIM ELİ UZATTI

İçişleri bakanlığı’nın aldığı kararla kapatılan dernekler arasında Rojava Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği de yer alıyor. 2013’te IŞİD saldırılarından kaçan Ezidi Kürtlerle yardımlaşa amacıyla kurulan koordinasyon, daha sonra 2014’te Rojava Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği adıyla kurumsallaştı. Dernek, bugüne kadar 200 binden fazla Rojavalıya, 35 bin Şengalliye yardım eli uzattı. Rojava Derneği, bölgede yaşanan çatışmalar nedeniyle zor günler geçiren 100 binlerce kişinin de yardımına koştu. Birçok ilde şubeleri bulunan dernek, daha önce birçok kez denetime tabi tutulmuştu.

Faaliyetlerinin durdurulmasıyla ilgili konuştuğumuz Rojava Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Eş Başkanı Mustafa Ocaklık, “Yaşananlar faşizmdir” dedi. Ocaklık, en sık denetlenen derneklerden biri olduklarına dikkat çekerek, “Bugüne kadar yapılan incelemelerde hiçbir aksaklığa rastlanmadı, müfettişler hep olumlu raporlar yazdı” bilgisini verdi. “Dernek faaliyetlerinin üç ay durdurulması, yüzbinlerce insanın mağdur edilmesi anlamına gelir” uyarısında bulunan Ocaklık, “Bugün Rojava Derneği’ne değil, mazlum halkın lokmasına mühür vuruldu” dedi.

KJA'NIN KAPISINA DA MÜHÜR

Özgür Kadınlar Kongresi’nin (KJA-Kongreya Jinên Azad) kapısı da bugün mühürlendi. Sabah saatlerinde zırhlı araçlar ve polisler tarafından ablukaya alınmasının ardından maliye ekipleri KJA'ya geldi. HDP Diyarbakır milletvekili Feleknas Uca, maliye ekiplerinin sayım yapmasına izin vermek istemedi. “Bir kadın olarak buranın mühürlenmesine izin vermiyorum. Bu kararı tanımıyorum” diyen Uca ve KJA'lı kadınlar, bir süre dernek kapısında oturdu. Polis ekipleri kapıda oturan kadınların yanına gelerek, “Bize zor kullandırmayın. Verilen karar kapsamında burayı kapatacağız” dedi.

Ardından KJA'lı kadınlar burada kısa bir açıklama yaptı.

Burada konuşan KJA aktivisti Ayşe Gökkan, “Bu derneğin kapatılmasını Türkiye’nin yüz karası olarak görüyoruz. Bu kararı tanımıyoruz. Onlarca yıldır kadına yönelik şiddet ile devletin kadına yönelik uygulamalarını teşhir ettik. Her alanda çalışmamızı yürüteceğiz. Bunu yapan yetkililer utanç duymalıdır. Bu utanç verici kararı tanımıyoruz. Kadın mücadelesini toplumda, aile içinde, devlete karşı her alanda sürdüreceğiz. Bu mekan on binlerce kadının sorunlarını politik, kültürel, ekonomik olarak, insani olarak uluslararası platformlara taşımış ve mücadelesini sürdürmüştür. Bu yüzden KJA'yı kapatmak yüz kızartıcıdır. Bu kararı asla kabul etmiyoruz” dedi.

Açıklamanın ardından KJA’nın önünde toplanan kadınlar sloganlar attı.  Maliye ekipleri KJA binasına girerek sayım yaptı ve ardından KJA’nın kapısına mühür vuruldu.

‘KALEMLERİMİZ KONUŞMAYA DEVAM EDECEK’

Kürt Yazarlar Derneği yöneticileri sabah saatlerinde Diyarbakır Valiliği’nden telefonla aranarak derneklerinin mühürleneceği bilgisini verdi. Öğle saatlerinde dernek binasına gelen polis ile maliye ekipleri derneğin kapısını mühürledi.

Kürt Yazarlar Derneği Eş Başkanı Reşo Ronahi, derneğin kapısına mühür vurulmasıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Derneğimizin kapısına mühür vurulması, 7 Haziran 2015 seçiminden bu yana Kürt halkına ve demokrasi güçlerine düzenlenen saldırının devamıdır. 15 Temmuz darbe girşiminin ardından bu saldırı daha şiddetli ve belirgin hale geldi. Aydın ve yazar kurumu olarak 370 derneğin kapatılmasını kınıyoruz. Aydın ve yazar tutumumuz devam edecek, mühürlenen kapıların ardında kalmayacak. Yaşanan bu hukuksuzluğu kınamak ve duyurmak için kalemlerimiz ve fikirlerimiz konuşmaya devam edecek.”

'DİKTA UYGULAMALARI'

Diyarbakır’da faaliyetler üç ay süreyle durdurlan kurumlardan biri de Özgür Gazeteciler Cemiyeti oldu. Cemiyet’in mühürleneceğini sabah saatlerinde yöneticilere bildirildi. Polis ve maliye ekipleri Cemiyet binasında gerekli incelemeleri yaptıktan sonra kapıyı mühürledi.

Özgür Gazeteciler Cemiyeti Eş Başkanı Hakkı Boltan, “Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’nin ne kadar özgür ve demokratik bir ülke olduğunu anlattığı gün, 370 dernek hakkında kapatılma kararı verilmesi ironiktir” eleştirisinde bulundu.

Hakkı Boltan, mevcut hükümet eliyle Türkiye’de gazeteciliğin bitirildiğini belirterek, bir dikta rejimi ile karşı karşıya olduklarını söyledi ve ekledi: “Bütün dikta rejimlerinin başına gelenler, Türkiye’de de yaşanacak. Böyle bir uygulamanın ömrü uzun değildir. Örnekleri nasıl bir son yaşadıysa, aynı son bu uygulamanın uygulayıcılarını da bekliyor.”

Boltan, üç ay sonra derneklerin kapatılabileceğini belirterek, “Hükümet gelen tepkilere bakacak. Güçlü bir tepkiyle karşılaşmasa derneklerin tümünü kapatabilir. Her kesimden insan, Türkiye’nin dikta rejimi ile yönetildiğini fark etmeli ve buna göre mücadele etmeli ” dedi.