Diyarbakır'da Mehmet Sıddık Öncü’nün failleri soruldu
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, 1993'te gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybeden Mehmet Sıddık Öncü'nün faillerini sordu.
DUVAR - İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 749'uncu haftası Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Kayıp yakınları, hak savunucuları ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katıldığı eylemde, kayıpların fotoğrafları taşındı. Bu hafta, Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde 21 Haziran 1993’te gözaltında kaybedilen Mehmet Sıddık Öncü’nün failleri soruldu.
Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Ercan Yılmaz, “Özellikle 90 yıllarda başlayan sistematik faili meçhul cinayetler ve gözaltında zorla kaybetmelere karşı Diyarbakır’da Koşuyolu Parkı’nda, İstanbul’da Galatasaray Meydanı’nda, Van’da, Batman’da kayıp yakınları adalet mücadelesi yürütüyor. Biz de İnsan Hakları Derneği olarak bu mücadelede yanlarında duruyoruz" dedi.
"Ancak Galatasaray Meydanı’nda çok uzun bir süredir Cumartesi İnsanları bir kolluk engellemesi ve şiddetine maruz kalıyor" diyen Yılmaz, şunları söyledi:
"Geçen Cumartesi yine aralarında Genel Başkanımız, MYK üyelerimiz ve İstanbul Şube Başkanımızın olduğu hak savunucuları ve kayıp yakınları işkenceye varan müdahaleler sonucunda ters kelepçelenerek gözaltına alındı. Bu şekilde toplantı ve gösteri yapma özgürlükleri bir kez daha ihlal edildi. Bugün saat 12.00’de Cumartesi İnsanları bir kez daha Galatasaray Meydanı’na çıkmak, adalet mücadelesini haykırmak isteyecek. Buradan mücadelelerini selamladığımızı, dayanışma içinde olduğumuzu belirtiyoruz. Bu mücadele 30 yıla yaklaşmak üzere. Bu 30 yıl içerisinde bazen kayıpların bulunmasına, faili meçhul cinayetler ile hesaplaşmaya yönelik umutlar olsa da, siyasi iktidarın gerçekten bu meselelere yüzünü dönenen yaklaşımlar içinde olmamasından kaynaklı hala önümüzde bir problem ve adalet arayışı olarak bulunmakta."
Yılmaz, mücadele içerisinde birçok hak savunucusunu, kayıp yakınını kaybettiklerini belirterek, "Berfo Ana, Hayriye Ana ve Asiye Aydemir annemizi kaybettik. Kayıp oğlu Hüseyin Aydemir için adalet mücadelesi yürüten annemiz, çocuğunun katilleri ile hesaplaşmadan aramızdan ayrılmak zorunda kaldı" diye konuştu.
Yılmaz, siyasi iktidarın kulağını Koşuyolu Parkı’na, Galatasaray Meydanı’na vermesini ve ailelerin adalet arayışını dikkate almasını talep etti.
ÖNCÜ'YE İŞKENCE KÖYDE BAŞLADI
İHD Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Yusuf Erdoğan ise gözaltında zorla kaybedilen Mehmet Sıddık Öncü’nün hikayesini okudu. Erdoğan, şunları söyledi:
“Olay günü Mehmet Sıddık Öncü, Kerkatik Köyüne baskın yapan askerler tarafından gözaltına alınır ve köylülerin gözü önünde uzun süre kendisine işkence yapılır. Askerler, Mehmet Sıddık Öncü’nün eşine, 'Kocanı bir daha göremezsin' diyerek Mehmet Sıddık Öncü’yü de yanlarına alıp köyden ayrılırlar.
Mehmet Sıddık Öncü gözaltına alındıktan bir gün sonra Diyarbakır’a sevk edilmeden önce, Çınar Sağlık Ocağından verilen rapora göre 'sağ tarafında 10-12 kaburgalarının yanında 3x5 cm ekimos tespit edildi' denilir.
'GEÇİRDİĞİ RAHATSIZLIK SONUCU ÖLDÜ'
Gözaltına alındıktan sonra kendisinden hiçbir haber alınamayan Mehmet Sıddık Öncü’nün ailesi; 4 Temmuz günü kendilerine yapılan bir telefonda; Mehmet Sıddık Öncü’nün cesedinin Tıp Fakültesi Morgunda olduğu söylenir. Bunun üzerinde DGM Başsavcılığına başvuruda bulunan aile ancak 8 Temmuz 1993’te cenazeyi alabilir. Kendilerine verilen otopsi raporunda, 'geçirdiği bir rahatsızlık sonucu öldüğü' yazılıdır. Defin raporunda da aynı ibareler kullanılmıştır. Aile maktulün kalçasının iki yanında morarmalar ve yarıklar, sağ kaburgaları, bütün tırnakları, yanaktan ve çene altında morarmalar ile boyun ve bileklerinde ip izleri olduğunu tespit etmişlerdir."
AİHM TÜRKİYE'Yİ MAHKUM ETTİ
Dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu, Mehmet Sıddık Öncü katledilmesi ile ilgili soruya verdiği cevapta, 'Mehmet Sıddık Öncü’nün böbrek yetmezliğinden dolayı 4 Temmuz’da rahatsızlandığı ve 5 Temmuzda yaşamını yitirdiğini' belirtir. Mehmet Sıddık Öncü’nün 1993 yılında gözaltında yaşamını yitirmesi üzerine aile iç hukuk yollarında bir sonuç elde etmeyince davayı AİHM’e götürür. Öncü ailesinin açtığı davada AİHM, yaşam hakkı ihlalinden Türkiye’yi tazminat ödemeye mahkûm eder."
Konuşmanın ardından Mehmet Sıdık Öncü ve diğer kayıp ve faili meçhuller için 1 dakikalık oturma eylemi yapıldı. (HABER MERKEZİ)